Öneri Formu
Hadis Id, No:
17188, D002736
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا مُجَمِّعُ بْنُ يَعْقُوبَ بْنِ مُجَمِّعِ بْنِ يَزِيدَ الأَنْصَارِىُّ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى يَعْقُوبَ بْنَ مُجَمِّعٍ يَذْكُرُ عَنْ عَمِّهِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ الأَنْصَارِىِّ عَنْ عَمِّهِ مُجَمِّعِ بْنِ جَارِيَةَ الأَنْصَارِىِّ وَكَانَ أَحَدَ الْقُرَّاءِ الَّذِينَ قَرَءُوا الْقُرْآنَ قَالَ شَهِدْنَا الْحُدَيْبِيَةَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا انْصَرَفْنَا عَنْهَا إِذَا النَّاسُ يَهُزُّونَ الأَبَاعِرَ فَقَالَ بَعْضُ النَّاسِ لِبَعْضٍ مَا لِلنَّاسِ قَالُوا أُوحِىَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَخَرَجْنَا مَعَ النَّاسِ نُوجِفُ فَوَجَدْنَا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَاقِفًا عَلَى رَاحِلَتِهِ عِنْدَ كُرَاعِ الْغَمِيمِ فَلَمَّا اجْتَمَعَ عَلَيْهِ النَّاسُ قَرَأَ عَلَيْهِمْ "(إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُبِينًا)" فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفَتْحٌ هُوَ قَالَ "نَعَمْ وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ إِنَّهُ لَفَتْحٌ." فَقُسِّمَتْ خَيْبَرُ عَلَى أَهْلِ الْحُدَيْبِيَةِ فَقَسَّمَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى ثَمَانِيَةَ عَشَرَ سَهْمًا وَكَانَ الْجَيْشُ أَلْفًا وَخَمْسَمِائَةٍ فِيهِمْ ثَلاَثُمِائَةِ فَارِسٍ فَأَعْطَى الْفَارِسَ سَهْمَيْنِ وَأَعْطَى الرَّاجِلَ سَهْمًا. قَالَ أَبُو دَاوُدَ حَدِيثُ أَبِى مُعَاوِيَةَ أَصَحُّ وَالْعَمَلُ عَلَيْهِ وَأَرَى الْوَهَمَ فِى حَدِيثِ مُجَمِّعٍ أَنَّهُ قَالَ ثَلاَثُمِائَةِ فَارِسٍ وَكَانُوا مِائَتَىْ فَارِسٍ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona Mücemmi' b. Yakub b. Mücemmi' b. Yezid el-Ensârî, ona Ebu Yakub b. Mücemmi', ona amcası Abdurrahman b. Yezid el-Ensarî, ona da Kur'ân okuyan kârilerden biri olan amcası Mücemmi' b. Cariye el-Ensarî şöyle rivayet etmiştir: Hudeybiye'de Rasulullah (sav) ile hazır bulunduk. Oradan ayrıldığımızda insanlar, bineklerini sürmeye başladılar. İnsanların bazısı, bazısına insanlara ne oluyor? dedi. Onlar da Hz. Peygamber'e vahyedildi dediler. Biz de insanlarla beraber hızlıca çıktık. Nebî'yi (sav) bineği üzerinde Kürâ'a'l-ğanîm (denilen yerde) beklerken bulduk. İnsanlar etrafında toplanınca onlara, "biz sana apaçık bir fetih verdik" ayetini okudu. Bir adam, Ya Rasulullah! O, bir fetih midir? dedi. Hz. Peygamber (sav), "evet! Canım kudretinde olan Allah'a yemin olsun ki o, gerçekten fetihtir!" buyurdu. Hayber (ganimetleri) Hudeybiye'de bulunanlara taksim edildi. Hz. Peygamber (sav) onu on sekiz kısma ayırdı. Ordu da bin beş yüz kişi idi (ve) içlerinde üç yüz süvari vardı. Nebî (sav), süvariye iki pay, piyadeye de bir pay verdi. Ebû Davud şöyle demiştir: Ebu Muaviye hadisi, daha sahihtir ve amel, ona göredir. Mücemmi' hadisinde hata olduğunu düşünüyorum. O, rivayetinde üç yüz süvariyi zikretmiştir. Hâlbuki onlar, iki yüz süvariydiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 155, /633
Senetler:
1. Mücemmi' b. Cariye (Mücemmi' b. Cariye b. Amir b. Mücemmi' b. Attâf)
2. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Cariye el-Ensarî (Abdurrahman b. Yezid b. Cariye)
3. Yakub b. Mücemmi' el-Ensarî (Yakub b. Mücemmi' b. Yezid b. Cariye)
4. Ebu Abdullah Mücemmi' b. Yakub el-Ensari (Mücemmi' b. Yakub b. Mücemmi' b. Yezid b. Cariye)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Kur'an, Nüzul sebebleri
Siyer, Hudeybiye Anlaşması