حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ أَخْبَرَنِى جُبَيْرُ بْنُ مُطْعِمٍ قَالَ لَمَّا كَانَ يَوْمُ خَيْبَرَ وَضَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَهْمَ ذِى الْقُرْبَى فِى بَنِى هَاشِمٍ وَبَنِى الْمُطَّلِبِ وَتَرَكَ بَنِى نَوْفَلٍ وَبَنِى عَبْدِ شَمْسٍ فَانْطَلَقْتُ أَنَا وَعُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ حَتَّى أَتَيْنَا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ هَؤُلاَءِ بَنُو هَاشِمٍ لاَ نُنْكِرُ فَضْلَهُمْ لِلْمَوْضِعِ الَّذِى وَضَعَكَ اللَّهُ بِهِ مِنْهُمْ فَمَا بَالُ إِخْوَانِنَا بَنِى الْمُطَّلِبِ أَعْطَيْتَهُمْ وَتَرَكْتَنَا وَقَرَابَتُنَا وَاحِدَةٌ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "أَنَا وَبَنُو الْمُطَّلِبِ لاَ نَفْتَرِقُ فِى جَاهِلِيَّةٍ وَلاَ إِسْلاَمٍ وَإِنَّمَا نَحْنُ وَهُمْ شَىْءٌ وَاحِدٌ." وَشَبَّكَ بَيْنَ أَصَابِعِهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18475, D002980
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ أَخْبَرَنِى جُبَيْرُ بْنُ مُطْعِمٍ قَالَ لَمَّا كَانَ يَوْمُ خَيْبَرَ وَضَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَهْمَ ذِى الْقُرْبَى فِى بَنِى هَاشِمٍ وَبَنِى الْمُطَّلِبِ وَتَرَكَ بَنِى نَوْفَلٍ وَبَنِى عَبْدِ شَمْسٍ فَانْطَلَقْتُ أَنَا وَعُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ حَتَّى أَتَيْنَا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ هَؤُلاَءِ بَنُو هَاشِمٍ لاَ نُنْكِرُ فَضْلَهُمْ لِلْمَوْضِعِ الَّذِى وَضَعَكَ اللَّهُ بِهِ مِنْهُمْ فَمَا بَالُ إِخْوَانِنَا بَنِى الْمُطَّلِبِ أَعْطَيْتَهُمْ وَتَرَكْتَنَا وَقَرَابَتُنَا وَاحِدَةٌ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "أَنَا وَبَنُو الْمُطَّلِبِ لاَ نَفْتَرِقُ فِى جَاهِلِيَّةٍ وَلاَ إِسْلاَمٍ وَإِنَّمَا نَحْنُ وَهُمْ شَىْءٌ وَاحِدٌ." وَشَبَّكَ بَيْنَ أَصَابِعِهِ .
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Hüşeym (b. Beşir), ona Muhammed b. İshak, ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Cübeyr b. Mutim şöyle haber vermiştir. Hz. Peygamber (sav), Muttalib oğulları ile Haşim oğullarından olan akrabalarına (ganimet malından ayrılan) beşte birlik (humus) kısımdan bir pay ayırırdı. Nevfel oğulları ile Abdüşems oğullarına ise herhangi bir pay ayırmazdı. Ben (Cübeyr b. Mutim) ve Osman b. Affan çıkıp Hz. Peygamber'e (sav) geldik ve Ey Allah'ın Rasulü! bunlar Haşim oğulları bunların üstünlüklerini inkar etmiyoruz. Zira Allah seni onların içine koydu. Muttalib oğullarından kardeşlerimize ne oluyor da onlara veriyorsun ve bizi bırakıyorsun. Bizim (sana olan) akrabalığımız onlarla aynıdır, dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), şöyle buyurdu: "Ben ve Muttalib oğulları ne İslam döneminde ne de cahiliye döneminde hiç ayrılmadık. Biz ve onlar biriz." Bu esnada parmaklarını birbirine geçirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 20, /694
Senetler:
1. Ebu Muhammed Cübeyr b. Mut'im el-Kuraşî (Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel b. Abdümenaf)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Ganimet, beşte bir hisse
Ganimet, Hz. Peygamber'in taksimi
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları