Öneri Formu
Hadis Id, No:
18602, T001377
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْعَجْمَاءُ جُرْحُهَا جُبَارٌ وَالْبِئْرُ جُبَارٌ وَالْمَعْدِنُ جُبَارٌ وَفِى الرِّكَازِ الْخُمُسُ » . حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ. {قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْعَجْمَاءُ جُرْحُهَا جُبَارٌ وَالْبِئْرُ جُبَارٌ وَالْمَعْدِنُ جُبَارٌ وَفِى الرِّكَازِ الْخُمُسُ »} قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ جَابِرٍ وَعَمْرِو بْنِ عَوْفٍ الْمُزَنِىِّ وَعُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَتَفْسِيرُ حَدِيثِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « الْعَجْمَاءُ جُرْحُهَا جُبَارٌ » . يَقُولُ هَدَرٌ لاَ دِيَةَ فِيهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَمَعْنَى قَوْلِهِ « الْعَجْمَاءُ جُرْحُهَا جُبَارٌ » . فَسَّرَ ذَلِكَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ قَالُوا الْعَجْمَاءُ الدَّابَّةُ الْمُنْفَلِتَةُ مِنْ صَاحِبِهَا فَمَا أَصَابَتْ فِى انْفِلاَتِهَا فَلاَ غُرْمَ عَلَى صَاحِبِهَا . « وَالْمَعْدِنُ جُبَارٌ » . يَقُولُ إِذَا احْتَفَرَ الرَّجُلُ مَعْدِنًا فَوَقَعَ فِيهَا إِنْسَانٌ فَلاَ غُرْمَ عَلَيْهِ . وَكَذَلِكَ الْبِئْرُ إِذَا احْتَفَرَهَا الرَّجُلُ لِلسَّبِيلِ فَوَقَعَ فِيهَا إِنْسَانٌ فَلاَ غُرْمَ عَلَى صَاحِبِهَا . « وَفِى الرِّكَازِ الْخُمُسُ » . وَالرِّكَازُ مَا وُجِدَ فِى دَفْنِ أَهْلِ الْجَاهِلِيَّةِ . فَمَنْ وَجَدَ رِكَازًا أَدَّى مِنْهُ الْخُمُسَ إِلَى السُّلْطَانِ . وَمَا بَقِىَ فَهُوَ لَهُ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Meni‘, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Saîd b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav): “Hayvanın yaralaması hederdir (cezası yoktur), kuyuya düşmekten dolayı da bir ceza gerekmez, maden ocaklarından dolayı da bir ceza gerekmez, rikâzda (definelerde) beşte bir (zekât) vardır.”
Bize Kuteybe, ona el-Leys b. Şihâb, ona Saîd b. el-Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre, Nebi’den (sav) hadisi buna yakın olarak rivayet etmiştir. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Hayvanın yaralaması hederdir (bundan dolayı ceza söz konusu olmaz), kuyuya düşmekten dolayı da ceza gerekmez, madene düşmekten dolayı da ceza gerekmez, rikâz (definede de) beşte bir (zekât) vardır.”
(Tirmizi) dedi ki: Bu hususta Câbir, Amr b. Avf el-Müzenî ve Ubade b. es-Sâmit’ten de gelmiş rivayetler vardır.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Ebu Hureyre’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. Bize el-Ensari, ona Ma‘n dedi ki: Bize Mâlik b. Enes rivayet etti: Nebi’nin hadisinin tefsiri (açıklaması) şudur: “Hayvanın yaralaması hederdir (karşılığında ceza verilmez)” yani bundan dolayı bir diyet yoktur, hederdir.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: “Hayvanın yaralaması hederdir” buyruğunun manasına gelince bunu, kimi ilim adamı açıklayarak şöyle demiştir: Acmâ (hayvan)dan kasıt sahibinden bir şekilde kurtulup kaçmış hayvandır. Bu kaçışı esnasında bir şeylere zarar verecek olursa onun sahibinin herhangi bir tazminat ödemesi söz konusu olmaz.
“Maden de hederdir.” Bununla da şunu söylemektedir: Bir kimse bir maden ocağı kazsa ve oraya bir insan düşse bundan dolayı ona tazminat düşmez. Aynı şekilde bir kimse giden gelen herkesin yararlanması için bir kuyu kazsa ve oraya bir insan düşse, o kuyu sahibine bir tazminat yükümlülüğü olmaz.
“Rikâzda (definede) da beşte bir vardır. Buradaki rikâz’dan kasıt cahiliye dönemi gömüleri arasında bulunan değerli şeylerdir. Her kim bir rikâz bulacak olursa onun beşte birini sultana (İslam devletine) öder, geri kalanı da ona aittir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Ahkâm 37, 3/661
Senetler:
()
Konular:
Zaruret, sorumluluğu, düşüren mazeretler
Zekat, hangi mallardan, ve ne kadar verileceği
Zekat, yeraltından çıkarılan şeylerde