Açıklama: 1- Hadisin rivayet edildiği sahabe metinde Umare'nin amcası olarak geçmektedir. Konuya dair eserlerde bu kişinin adının Umâre b. Sâbit olduğu ifade edilmektedir (İbn Ebî ʿÂsım, el-Âhâd ve'l-Mesânî, IV, 118; Ebû Nuʿaym, Maʿrifetu's-Sahâbe, nşr. ʿÂdil b. Yûsuf el-ʿAzzâzî, I-VII, Riyâd 1419/1998, IV, 2076; İbnu'l-Esîr, Usdu'l-Ğâbe fî Maʾrifeti's-Sahâbe, 1415/1994, IV, 129; İbn Hacer, el-İsâbe fî Temyîzi's-Sahâbe, nşr. ʿÂdil Ahmed ʿAbdulmevcûd ve ʿAlî Muhammed Muʿavvad, I-VIII, Beyrût 1415/1994, IV, 475)
2- Özellikle hadisin hüküm ifade eden son cümlesinin Hz. Peygamber'e nispet edilmediğine dikkat etmek gerekir. Hz. Peygamber'in ne yapıp da Hüzeyme'nin şahitliğini iki kişinin şahitliğine denk kabul ettiği bilgisi yer almamaktadır. Mürsel olan bir rivayette ise Hz. Peygamber'in atı iade ettiği bilgisi yer almaktadır (İbn Beşk‘uvâl, Ebu’l-Kâsım Halef b. ‘Abdulmelik b. Mes‘ûd b. Beşkuvâl el-Endelusî (ö.578/1182), Ğavâmidi’l-Esmâi’l-Mübheme, nşr. İzzuddîn Alî es-Seyyid, Muhammed Kemâluddîn İzzuddîn, III, Beyrût 1407/1986, C.I, s.360).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
190477, NM002217
Hadis:
أَخْبَرَنِي أَبُو الْحَسَنِ عَلِيُّ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ قُرْقُوبٍ التَّمَّارُ بِهَمْدَانَ، حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْحُسَيْنِ، حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ، أَخْبَرَنِي شُعَيْبُ بْنُ أَبِي حَمْزَةَ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُمَارَةَ بْنِ خُزَيْمَةَ، أَنَّ عَمَّهُ، حَدَّثَهُ وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، وَحَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ حَمْشَاذٍ الْعَدْلُ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِسْحَاقَ الْقَاضِي وَالْحَسَنُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ زِيَادٍ قَالَا: حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِي أُوَيْسٍ، حَدَّثَنَا أَخِي أَبُو بَكْرٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بِلَالٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِي عَتِيقٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُمَارَةَ بْنِ خُزَيْمَةَ، أَنَّ عَمَّهُ أَخْبَرَهُ وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ابْتَاعَ فَرَسًا مِنْ رَجُلٍ مِنَ الْأَعْرَابِ، فَاسْتَتْبَعَهُ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، لِيَقْضِيَ ثَمَنَ فَرَسِهِ، فَأَسْرَعَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْمَشْيَ، وَأَبْطَأَ الْأَعْرَابِيُّ، فَطَفِقَ رِجَالٌ يَعْتَرِضُونَ الْأَعْرَابِيَّ، وَيُسَاوِمُونَهُ الْفَرَسَ، وَلَا يَشْعُرُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَدِ ابْتَاعَهُ، حَتَّى زَادَ بَعْضُهُمُ الْأَعْرَابِيَّ فِي السَّوْمِ، فَلَمَّا زَادُوا، نَادَى الْأَعْرَابِيُّ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، إِنْ كُنْتَ مُبْتَاعًا هَذَا الْفَرَسَ، فَابْتَعْهُ، وَإِلَّا بِعْتُهُ، فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حِينَ سَمِعَ نِدَاءَ الْأَعْرَابِيِّ، حَتَّى أَتَى الْأَعْرَابِيَّ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «أَوَ لَيْسَ قَدِ ابْتَعْتُ مِنْكَ؟» قَالَ: لَا وَاللَّهِ مَا بِعْتُكَهُ، قَالَ: «بَلِ ابْتَعْتُهُ مِنْكَ» فَطَفِقَ النَّاسُ يَلُوذُونَ بِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَبِالْأَعْرَابِيِّ، وَهُمَا يَتَرَاجَعَانِ، فَطَفِقَ الْأَعْرَابِيُّ يَقُولُ: هَلُمَّ شَهِيدًا أَنِّي بَايَعْتُكَ. فَقَالَ خُزَيْمَةُ: أَشْهَدُ إِنَّكَ بَايَعْتَهُ، فَأَقْبَلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى خُزَيْمَةَ فَقَالَ: «بِمَ تَشْهَدُ؟» فَقَالَ: بِتَصْدِيقِكَ. فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ «شَهَادَةَ خُزَيْمَةَ شَهَادَةَ رَجُلَيْنِ»
هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحُ الْإِسْنَادِ وَرِجَالُهُ بِاتِّفَاقِ الشَّيْخَيْنِ ثِقَاتٌ وَلَمْ يُخَرِّجَاهُ
وَعُمَارَةُ بْنُ خُزَيْمَةَ سَمِعَ هَذَا الْحَدِيثَ مِنْ أَبِيهِ أَيْضًا
Tercemesi:
Bize Ebu'l-Hasen Ali b. Ahmed b. Kurkub et-Temmâr, ona İbrahim b. el-Hüseyin, ona Ebu'l-Yemân, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona Zühri, ona Umâre b. Hüzeyme amcasından rivâyet etti: Amcası, ki Hz. Peygamber'in (sas) ashabındandır, ona şöyle anlatmıştır;
Yine Bize Ali b. Hemşâz el-Adl, ona İsmail b. İshak el-Kâdî ve Hasan b. Ali b. Ziyâd, onlara İsmail b. Ebu Üveys, ona Kardeşi Ebu Bekir, ona Süleyman b. Bilal, ona Muhammed b. Ebu Atik, ona İbn Şihâb, ona Umâre b. Hüzeyme, amcasının ki Hz. Peygamber’in (sav) ashabındandır, kendisine şöyle haber verdiğini anlatmıştır: Hz. Peygamber (sav) bedevinin birinden bir at satın almış ve atın ücretini vermek üzere kendisini takip etmesini istemişti. Hz. Peygamber (sav) hızlı adımlarla yürümüş, bedevi ağırdan almıştı. Derken Hz. Peygamber’in (sav) satın aldığını bilmeden, atı satın almak üzere pazarlık yapmak için birileri bedeviye doğru yönelmeye başladılar. Nihayetinde bazıları bedeviye teklif ettikleri fiyatı artırdılar. Fiyat artınca bedevi, “Ey Allah’ın Rasulu! Şayet bu atı alıyorsan al! Yoksa onu sattım” dedi. Hz. Peygamber (sav) bedevinin sesini duyar duymaz, doğruldu, onun yanına geldi ve “Ben zaten onu satın almadım mı?!” dedi. Bedevi: “Hayır, Allah’a yemin olsun ki, ben onu sana satmadım” karşılığını verdi. Hz. Peygamber (sav) “Bilakis, ben onu senden satın aldım” dedi. İnsanlar bir Hz. Peygamber’e (sav), bir bedeviye bakıyorlardı. Derken bedevi: “benim atı sana sattığıma dair bir şahit getir?” demeye başladı. Bunun üzerine Hüzeyme: “Ben senin atı sattığına şahitim” dedi. Hz. Peygamber (sav) Hüzeyme’ye dönerek “Sen neye dayanarak şahitlik ediyorsun” diye sorunca, “senin (getirdiğin her şeyi) tasdik ediyor olmama dayanarak” cevabını verdi. Böylece Hz. Peygamber (sav) Hüzeyme’nin şahitliğini iki kişinin şahitliğine denk kabul etti.
Açıklama:
1- Hadisin rivayet edildiği sahabe metinde Umare'nin amcası olarak geçmektedir. Konuya dair eserlerde bu kişinin adının Umâre b. Sâbit olduğu ifade edilmektedir (İbn Ebî ʿÂsım, el-Âhâd ve'l-Mesânî, IV, 118; Ebû Nuʿaym, Maʿrifetu's-Sahâbe, nşr. ʿÂdil b. Yûsuf el-ʿAzzâzî, I-VII, Riyâd 1419/1998, IV, 2076; İbnu'l-Esîr, Usdu'l-Ğâbe fî Maʾrifeti's-Sahâbe, 1415/1994, IV, 129; İbn Hacer, el-İsâbe fî Temyîzi's-Sahâbe, nşr. ʿÂdil Ahmed ʿAbdulmevcûd ve ʿAlî Muhammed Muʿavvad, I-VIII, Beyrût 1415/1994, IV, 475)
2- Özellikle hadisin hüküm ifade eden son cümlesinin Hz. Peygamber'e nispet edilmediğine dikkat etmek gerekir. Hz. Peygamber'in ne yapıp da Hüzeyme'nin şahitliğini iki kişinin şahitliğine denk kabul ettiği bilgisi yer almamaktadır. Mürsel olan bir rivayette ise Hz. Peygamber'in atı iade ettiği bilgisi yer almaktadır (İbn Beşk‘uvâl, Ebu’l-Kâsım Halef b. ‘Abdulmelik b. Mes‘ûd b. Beşkuvâl el-Endelusî (ö.578/1182), Ğavâmidi’l-Esmâi’l-Mübheme, nşr. İzzuddîn Alî es-Seyyid, Muhammed Kemâluddîn İzzuddîn, III, Beyrût 1407/1986, C.I, s.360).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, Buyû' 2217, 3/38
Senetler:
1. Ammu Umare b. Huzeyme el-Ensarî (Ammu Umare b. Huzeyme)
2. Umare b. Huzeyme el-Ensarî (Umare b. Huzeyme b. Fakîh b. Sa'leb b. Sa'îde)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
6. İbn Dizil İbrahim b. Hüseyin el-Hemdanî (İbrahim b. Hüseyin b. Ali)
7. İbn Kurkub el-Hemezani (Ali b. Ahmed b. Muhammed b. Kurkub)
Konular:
Şahitlik, Huzeyme b. Sabit'in şahitliğinin iki kişiye bedel kabul edilmesi