Giriş

Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Abdülmelik b. İbrahim el-Cüddî, ona Şu'be, ona A'meş ve Mansur, onlara Ebu Duhâ, ona da Mesrûk şöyle demiştir:

Abdullah b. Mes’ûd’a bir adam gelerek “bir kıssacı, bir dumanın çıkacağını, kafirlerin kulaklarını tıkayacağını, müminleri ise nezle edeceğini söylüyor” dedi. Bunun üzerine Abdullah öfkelendi. Yaslanmış iken doğrulup şöyle dedi: Sizden herhangi birinize bir şey sorulduğu zaman biliyorsa söylesin, -Mansur: “haber versin” demiştir.- Bilmediği bir şey sorulduğunda ise “Allah en iyisini bilir” desin. Çünkü kişinin, kendisine bilmediği bir şey sorulduğunda, “Allah bilir” demesi de ilimdendir. Yüce Allah, Peygamberine "Tebliğime karşılık sizden hiç bir ücret istemiyorum. Ben kendiliğimden peygamberlik iddiasında da bulunmuyorum." (Sâd, 86) demesini emir buyur­muştur. Rasulullah (sav), Kureyş’in isyanda devam ettiğini görünce "Allah'ım, onlara karşı bana Yusuf'un yedi yılı gibi bir yedi yıl (kıtlık) ile yardım et" diye dua etti. Ardından onları her şeyi kasıp kavuran öyle bir kıtlık yakaladı ki insanlar leş ve deri -bir rivayete göre ise kemik- yemek mecburiyetinde kaldılar. Hatta insanlar yerden duman şeklinde bir şey çıktığını (görür gibi olmaya) başladı. Bunun üzerine Ebu Süfyân, Rasulullah'a (sav) gelerek, “kavmim topluca kırılıp yok olacaktır. Onlar için Allah’a dua et” dedi. Yüce Allah'ın "Öyleyse sen, göğün âşikâr bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bütün insanları her yönden saracak bir duman! Bu, gerçekten can yakıcı bir azaptır." (Duhân, 10-11) sözü işte bunu anlatır. Mansur rivayetinde der ki: İşte "Rabbimiz, bu azabı üzerimizden kaldır. Biz gerçekten iman ediyoruz" (Duhan, 12) ayeti bu hadiseye işaret eder. (Eğer azap) ahiret azabı (olsaydı) hiç kaldırılır mıydı?.

Batşe (şiddetli darbe), Lizâm (duman) hadiseleri bu dünyada gerçekleşmiştir. (bunların dışında meydana gelen gaybî haberlerden) biri “Rumların İranlıları yenmesi”, diğeri de “ayın yarılması” olayıdır.

Tirmizî der ki: “Lizam” Bedir günü meydana gelen mağlubiyettir.

Tirmizi der ki: bu hadis hasen-sahihtir.


    Öneri Formu
19237 T003254 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 44