Öneri Formu
Hadis Id, No:
21124, T003536
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ الضَّبِّىُّ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ زِرِّ بْنِ حُبَيْشٍ قَالَ أَتَيْتُ صَفْوَانَ بْنَ عَسَّالٍ الْمُرَادِىَّ فَقَالَ لِى مَا جَاءَ بِكَ؟ قُلْتُ ابْتِغَاءَ الْعِلْمِ . قَالَ بَلَغَنِى أَنَّ الْمَلاَئِكَةَ تَضَعُ أَجْنِحَتَهَا لِطَالِبِ الْعِلْمِ رِضًا بِمَا يَفْعَلُ . قَالَ قُلْتُ إِنَّهُ حَاكَ أَوْ قَالَ حَكَّ فِى نَفْسِى شَىْءٌ مِنَ الْمَسْحِ عَلَى الْخُفَّيْنِ فَهَلْ حَفِظْتَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيهِ شَيْئًا؟ قَالَ نَعَمْ كُنَّا إِذَا كُنَّا سَفَرًا أَوْ مُسَافِرِينَ أُمِرْنَا أَنْ لاَ نَخْلَعَ خِفَافَنَا ثَلاَثًا إِلاَّ مِنْ جَنَابَةٍ وَلَكِنْ مِنْ غَائِطٍ وَبَوْلٍ وَنَوْمٍ . قَالَ: فَقُلْتُ فَهَلْ حَفِظْتَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْهَوَى شَيْئًا ؟ قَالَ نَعَمْ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَعْضِ أَسْفَارِهِ فَنَادَاهُ رَجُلٌ كَانَ فِى آخِرِ الْقَوْمِ بِصَوْتٍ جَهْوَرِىٍّ أَعْرَابِىٌّ جِلْفٌ جَافٍ فَقَالَ: يَا مُحَمَّدُ يَا مُحَمَّدُ . فَقَالَ لَهُ الْقَوْمُ مَهْ إِنَّكَ قَدْ نُهِيتَ عَنْ هَذَا . فَأَجَابَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَحْوًا مِنْ صَوْتِهِ هَاؤُمُ فَقَالَ الرَّجُلُ يُحِبُّ الْقَوْمَ وَلَمَّا يَلْحَقْ بِهِمْ . قَالَ: فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ » . قَالَ زِرٌّ فَمَا بَرِحَ يُحَدِّثُنِى حَتَّى حَدَّثَنِى أَنَّ اللَّهَ جَعَلَ بِالْمَغْرِبِ بَابًا عَرْضُهُ مَسِيرَةُ سَبْعِينَ عَامًا لِلتَّوْبَةِ لاَ يُغْلَقُ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ مِنْ قِبَلِهِ وَذَلِكَ قَوْلُ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ ( يَوْمَ يَأْتِى بَعْضُ آيَاتِ رَبِّكَ لاَ يَنْفَعُ نَفْسًا إِيمَانُهَا ) الآيَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abde ed-Dabî, ona Hammad b. Zeyd, ona Asım (b. Ebu Necud), ona da Zir b. Hubeyş şöyle dedi: Safvan b. Assal el-Murâdî'nin yanına gelmiştim. Bana "Buraya için geldin" dedi. Ben de: "Bilgi edinmek için" dedim. Bunun üzerine Safvan: "Rasulullah'dan (sav) ulaştığına göre: "Melekler ilim elde etmek için gayret gösterene, yaptığından memnunluk duyarak (onu korumak için) kanatlarını gererler." Ben de: "Soracağım şey kalbimi tırmalıyor veya kalbimi tırmalayan şey (zihnime takılan şey) şudur dedim: Mest üzerine mesh konusunda Rasulullah'dan (sav) öğrendiğin bir şeyler var mı?" Safvan: "Evet" dedi ve şöyle devam etti: "Bir yolculukta olduğumuzda veya bir yerdeyken cünüplük hariç küçük abdest, büyük abdest bozmak ve uykudan dolayı üç gün üç gece mestlerimizi çıkarmamamızı emretmişti." Bundan sonra ben: "Rasulullah'dan (sav) sevgi hakkında bir şey duydun mi?" Safvan: "Evet" dedi ve şöyle devam etti: "Bir yolculuklarından birinde Hz. Peygamber (sav) ile birlikteydik görgüsüz, kaba bir bedevi yüksek sesle "Ey Muhammed, Ey Muhammed!" diye bağırdı. Ashab ona: Sus, sesini alçalt; böyle yapmak yasaktır, dedi. Rasulullah'da (sav) onun sesine yakın bir sesle: "Haydi gel" diye cevap verdi. Sonra o bedevi dedi ki: "Bir kişi bir topluluğu seviyor ama henüz onlara katılmamış." Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Kıyamet gününde kişi sevdiğiyle beraberdir" buyurdu. Zir şöyle devam etti: Safvan konuşmaya devam etti, sonunda Allah’ın tevbe için batıda genişliği yetmiş yıllık mesafe olan bir kapı yarattığını, güneş batıdan doğuncaya kadar bu kapının kapatılmayacağını ve şu ayetinin bu tevbe konusunda olduğunu söyledi: "Rabbinin bazı alâmetleri geldiği gün, önceden inanmamış ya da imanında bir hayır kazanmamış olan kimseye artık imanı bir fayda sağlamaz. (En'am, 6/158)"
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 98, 5/546
Senetler:
1. Safvan b. Assâl el-Murâdî (Safvan b. Assâl)
2. Ebu Meryem Zir b. Hubeyş el-Esedi (Zir b. Hubeyş b. Hubabe b. Evs b. Bilal b. Sa'd)
3. Asım b. Ebu Necûd el-Esedî (Âsım b. Behdele)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
İman, imanın fayda vermeyeceği zaman
Müslüman, müminlerin birbirlerini Sevmesi,
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik