Öneri Formu
Hadis Id, No:
213469, İHS000808
Hadis:
808 - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ سُفْيَانَ، وَمُحَمَّدُ بْنُ الْحَسَنِ بْنِ قُتَيْبَةَ، وَمُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ عُبَيْدِ بْنِ فَيَّاضٍ بِدِمَشْقَ وَاللَّفْظُ لِلْحَسَنِ، قَالُوا: حَدَّثَنَا صَفْوَانُ بْنُ صَالِحٍ الثَّقَفِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ أَبِي حَمْزَةَ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو الزِّنَادِ، عَنِ الْأَعْرَجِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِنَّ لِلَّهِ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ اسْمًا، مِائَةً إِلَّا وَاحِدًا، إِنَّهُ وِتْرٌ يُحِبُّ الْوِتْرَ، مَنْ أَحْصَاهَا دَخَلَ الْجَنَّةَ؛ هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الرَّحْمَنُ، الرَّحِيمُ، الْمَلِكُ، الْقُدُّوسُ، السَّلَامُ، الْمُؤْمِنُ، الْمُهَيْمِنُ، الْعَزِيزُ، الْجَبَّارُ، الْمُتَكَبِّرُ، الْخَالِقُ، الْبَارِئُ، الْمُصَوِّرُ، الْغَفَّارُ، الْقَهَّارُ، الْوَهَّابُ، الرَّزَّاقُ، الْفَتَّاحُ، الْعَلِيمُ، الْقَابِضُ، الْبَاسِطُ، الْخَافِضُ، الرَّافِعُ، الْمُعِزُّ، الْمُذِلُّ، السَّمِيعُ، الْبَصِيرُ، الْحَكَمُ، الْعَدْلُ، اللَّطِيفُ، الْخَبِيرُ، الْحَلِيمُ، الْعَظِيمُ، الْغَفُورُ، الشَّكُورُ، الْعَلِيُّ، الْكَبِيرُ، الْحَفِيظُ، الْمُقِيتُ، الْحَسِيبُ، الْجَلِيلُ، الْكَرِيمُ، الرَّقِيبُ، الْوَاسِعُ، الْحَكِيمُ، الْوَدُودُ، الْمَجِيدُ، الْمُجِيبُ، الْبَاعِثُ، الشَّهِيدُ، الْحَقُّ، الْوَكِيلُ، الْقَوِيُّ، الْمَتِينُ، الْوَلِيُّ، الْحَمِيدُ، الْمُحْصِي، الْمُبْدِئُ، الْمُعِيدُ، الْمُحْيِي، الْمُمِيتُ، الْحَيُّ، الْقَيُّومُ، الْوَاجِدُ، الْمَاجِدُ، الْوَاحِدُ، الْأَحَدُ، الصَّمَدُ، الْقَادِرُ، الْمُقْتَدِرُ، الْمُقَدِّمُ، الْمُؤَخِّرُ، الْأَوَّلُ، الْآخِرُ، الظَّاهِرُ، الْبَاطِنُ، الْمُتَعَالِ، الْبَرُّ، التَّوَّابُ، الْمُنْتَقِمُ، الْعَفُوُّ، الرَّؤُوفُ، مَالِكُ الْمُلْكِ، ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ، الْمُقْسِطُ، الْمَانِعُ، الْغَنِيُّ، الْمُغْنِي، الْجَامِعُ، الضَّارُّ، النَّافِعُ، النُّورُ، الْهَادِي، الْبَدِيعُ، الْبَاقِي، الْوَارِثُ، الرَّشِيدُ، الصَّبُورُ».
Tercemesi:
Bize el-Hasen İbn Süfyân ve Muhammed İbnu'l-Hasen İbn Kuteybe ve Muhammed İbn Ahmed İbn Ubeyd İbn Feyyâd Dımışk'ta, haber verdi -hadisin metni el-Hasen'e aittir-: Bize Safvân İbn Sâlih es-Sakafî anlattı: Bize el-Velîd İbn Müslim anlattı: Bize Şuayb İbn Ebû Hamze anlattı: Ebu'z-Zinâd bize, el-A'rec'den, o da Ebû Hureyre'den anlattı:
Allâh'ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu: Allâh'ın doksandokuz -yüzden bir eksik sayıda- adı vardır; Allâh tektir ve teki sever. Bunları ezbere bilen Cennet'e girer. O Allâh ki kendisinden başka bir ilâh yoktur; O pek çok esirgeyen, müminleri esirgeyen, her şeyin sahibi, kusursuz, esenlik veren, güvenlik veren, gözetip koruyan, her şeye üstün gelen, dilerse zorla yaptıran, büyüklükte eşsiz olan, yaratan, var eden, şekil veren, günahları bağışlayan, bütün güçleri yenen, sürekli karşılıksız bağışta bulunan, rızık veren, rahmet kapılarını her zaman açan, bilmediği bir şey olmayan, canları alan veya dilediğinin rızkını kısan, hayat veren veya dilediğine rızık yağdıran, alçaltan, yükselten, güçlü ve galip kılan, hor ve hakir kılan, işitmediği bir şey olmayan, görmediği bir şey olmayan, hükmü reddedilmeyen hâkim, yargısında adaletsizlik bulunmayan âdil, sonsuz lütufkâr, haberdâr olmadığı bir şey olmayan, halîm, aklın erişemediği sonsuz büyük, çokça bağışlayan, aza karşılık çok veren, yüce, ulu, koruyan, geçindiren ve barındıran, tüm ihtiyaçlara yeten, yüksek, çok cömert, gözetmediği bir şey olmayan, nimeti bol olan, her şeyi bir hikmetle yapan, seven ve sevilen, keremi sonsuz olan, duaları kabul eden, ölümden sonra dirilten veya peygamberler gönderen, gözünden hiçbir şey kaçmayan, gerçekten var olan, kullarının işlerini üstlenen, za'fa uğramayan güçlü, sağlam ve sarsılmaz, dost, her dilde övülen, her şeyi kuşatan, ilk olarak yaratan, ölümden sonra tekrar geri getiren, hayat veren, öldüren, sonsuz hayat sahibi, bütün varlıkları ayakta tutan, zenginliğinden hiçbir şey eksilmeyen varlıklı, şan ve şeref sahibi, bir, tek, her çeşit ihtiyaç için başvurulan, kudretli, iktidarlı, öne geçiren, geri bırakan, başlangıcı olmayan ilk, nihâyeti olmayan son, aşikâr, gizli, aşkın, kullarını kayıran, tevbeleri kabul eden, öç alan, bağışlaması bol olan, son derece merhametli, mülkün yegâne sahibi, büyüklük ve kerem sahibi, adaletten şaşmayan âdil, önleyen, zengin, zenginlik veren, toplayan ve bir araya getiren, zarara uğratan, faydalandıran, aydınlatan, yol gösteren, örneksiz yaratan, sonu olmayan kalıcı, her şeyin mirasçısı, doğruyu gösteren, sabırlı olan'dır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 808, 3/88
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular: