حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ جَمِيلِ بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى الْوَضِىءِ قَالَ غَزَوْنَا غَزْوَةً لَنَا فَنَزَلْنَا مَنْزِلاً فَبَاعَ صَاحِبٌ لَنَا فَرَسًا بِغُلاَمٍ ثُمَّ أَقَامَا بَقِيَّةَ يَوْمِهِمَا وَلَيْلَتِهِمَا فَلَمَّا أَصْبَحَا مِنَ الْغَدِ حَضَرَ الرَّحِيلُ فَقَامَ إِلَى فَرَسِهِ يُسْرِجُهُ فَنَدِمَ فَأَتَى الرَّجُلَ وَأَخَذَهُ بِالْبَيْعِ فَأَبَى الرَّجُلُ أَنْ يَدْفَعَهُ إِلَيْهِ فَقَالَ بَيْنِى وَبَيْنَكَ أَبُو بَرْزَةَ صَاحِبُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَتَيَا أَبَا بَرْزَةَ فِى نَاحِيَةِ الْعَسْكَرِ فَقَالاَ لَهُ هَذِهِ الْقِصَّةَ. فَقَالَ أَتَرْضَيَانِ أَنْ أَقْضِىَ بَيْنَكُمَا بِقَضَاءِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "الْبَيِّعَانِ بِالْخِيَارِ مَا لَمْ يَتَفَرَّقَا." قَالَ هِشَامُ بْنُ حَسَّانَ حَدَّثَ جَمِيلٌ أَنَّهُ قَالَ مَا أُرَاكُمَا افْتَرَقْتُمَا. قال ابو داود: و كان جميل بن مرة يصيب الدراهم تحت رأسه. قال حماد: فعمى ذلك زمانا ثم حدثنا به.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22582, D003457
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ جَمِيلِ بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى الْوَضِىءِ قَالَ غَزَوْنَا غَزْوَةً لَنَا فَنَزَلْنَا مَنْزِلاً فَبَاعَ صَاحِبٌ لَنَا فَرَسًا بِغُلاَمٍ ثُمَّ أَقَامَا بَقِيَّةَ يَوْمِهِمَا وَلَيْلَتِهِمَا فَلَمَّا أَصْبَحَا مِنَ الْغَدِ حَضَرَ الرَّحِيلُ فَقَامَ إِلَى فَرَسِهِ يُسْرِجُهُ فَنَدِمَ فَأَتَى الرَّجُلَ وَأَخَذَهُ بِالْبَيْعِ فَأَبَى الرَّجُلُ أَنْ يَدْفَعَهُ إِلَيْهِ فَقَالَ بَيْنِى وَبَيْنَكَ أَبُو بَرْزَةَ صَاحِبُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَتَيَا أَبَا بَرْزَةَ فِى نَاحِيَةِ الْعَسْكَرِ فَقَالاَ لَهُ هَذِهِ الْقِصَّةَ. فَقَالَ أَتَرْضَيَانِ أَنْ أَقْضِىَ بَيْنَكُمَا بِقَضَاءِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "الْبَيِّعَانِ بِالْخِيَارِ مَا لَمْ يَتَفَرَّقَا." قَالَ هِشَامُ بْنُ حَسَّانَ حَدَّثَ جَمِيلٌ أَنَّهُ قَالَ مَا أُرَاكُمَا افْتَرَقْتُمَا. قال ابو داود: و كان جميل بن مرة يصيب الدراهم تحت رأسه. قال حماد: فعمى ذلك زمانا ثم حدثنا به.
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Hammad (b. Zeyd), ona Cemil b. Mürre, ona da Ebu Vedî (Abbâd b. Nüseyb) şöyle haber vermiştir: Bir savaş için yola çıkmıştık. Bir yerde konakladık. Arkadaşlarımızdan biri bir köle karşılığında bir at sattı. Sonra bir gün ve gecelerini orada geçirdiler. Ertesi gün olunca ordu hazırlandı. Atı satın alan atına eğer vurmak üzere kalkınca satıcı geldi ve alışverişi iptal etmek istedi. Alıcı ise atını geri vermeyi kabul etmedi ve ikimizin arasında Hz. Peygamber'in ashabından olan Ebu Berze hakem olsun, dedi. İkisi ordunun bir kısmında olan Ebu Berze'ye geldiler ve ona olayı anlattılar. Ebu Berze, ikinizin arasında Hz. Peygamber'in (sav) hükmünü vermeme razı mısınız? dedi ve Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti. "Alıcı ve satıcı birbirlerinden ayrılmadıkça muhayyerdirler." Hişam b. Hassan, Cemil'in (b. Mürre) (Ebu Berze'den) şöyle dediğini aktardı. İkinizi ayrılmış olarak görmüyorum. Ebû Davud şöyle demiştir: Cemil b. Mürre sonraları çok zengin oldu. Hammad da şöyle demiştir: Bir müddet unuttu, sonra da bize hadis tahdis ederdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 53, /804
Senetler:
1. Ebu Berze Nadle b. Amr el-Eslemî (Nadle b. Ubeyd b. Hâris b. Hammâl)
2. Ebu Vedî Abbâd b. Nüseyb el-Kaysi (Abbâd b. Nüseyb)
3. Cemîl b. Mürre eş-Şeybânî (Cemîl b. Mürre)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Ticaret, muhayyerlik
Ticaret, ticaret
Ticaret, ticari ilişkiler
Ticaret, yasak olan şekilleri
Yargı, hakemlik, bir olayı çözmek için