1 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ, ona Ebu Üsame, ona Hişam, ona babası Ebu Humeyd es-Sâ'îdî'nin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Ezd (kabilesin)'den İbnü'l-Utbiyye adında birini Süleym oğullarının zekâtlarını toplamak üzere görevlendirdi. İbnü'l-Utbiyye (görevini bitirip) geldiği zaman Rasulullah (sav) onu hesaba çekti. O da 'şu sizin malınız, bu da (bana verilmiş) hediyedir' dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem:
"Doğru sözlü biriysen söyle bakalım! Babanın ve ananın evinde otursaydın hediyen sana gelir miydi" dedi. Sonra bize bir konuşma yaptı. Ve Allah'a hamd u sena etti. Sonra şimdi diyerek sözlerine başladı ve şunları söyledi:
"İçinizden birisini, Allah’ın bana havale buyurduğu bir işe memur tayin ediyorum o da gelerek; şu sizin malınız, bu da bana verilen bir hediyedir diyor. Eğer doğru sözlü biriyse söylesin bakalım! Babasının ve anasının evinde otursaydı hediyesi kendisine gelecek miydi! Vallahi eğer sizden biriniz hakkı olmaksızın ondan bir şey alırsa kıyamet gününde Allah Teâlâ'ya, onu taşır halde kavuşur. Sakın sizden herhangi birinizin inleyip bağırması olan bir deveyi veya böğürmesi olan bir sığırı, ya da melemesi olan bir koyunu boynunda taşıyarak Allah'a kavuştuğunu öğrenmeyeyim." Rasul-i Ekrem (sav) sonra koltuk altlarının beyazlığı görülecek kadar ellerini kaldırdı ve şöyle dedi:
"Allah'ım! Tebliğ ettim mi?" Ben (bunu) gözümle gördüm, kulağımla işittim.
Açıklama: Nevevî bu rivayetleri "Memurlara hediye vermenin haramlığı" başlığı altında vermektedir. Memurun hediye alması, ganimet malından aşırmak/ kamu malını zimmete geçirmek şeklinde kabul edilmektedir. (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 10/233 [20474]) Diğer varyantlar: M004738; M004739; B002597; B006636; B006979; B007174; B007197; DM001711; DM002535; D002946.