Öneri Formu
Hadis Id, No:
24075, B006541
Hadis:
حَدَّثَنَا عِمْرَانُ بْنُ مَيْسَرَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ حَدَّثَنَا حُصَيْنٌ . وَحَدَّثَنِى أَسِيدُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ حُصَيْنٍ قَالَ كُنْتُ عِنْدَ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ فَقَالَ حَدَّثَنِى ابْنُ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « عُرِضَتْ عَلَىَّ الأُمَمُ ، فَأَخَذَ النَّبِىُّ يَمُرُّ مَعَهُ الأُمَّةُ ، وَالنَّبِىُّ يَمُرُّ مَعَهُ النَّفَرُ ، وَالنَّبِىُّ يَمُرُّ مَعَهُ الْعَشَرَةُ ، وَالنَّبِىُّ يَمُرُّ مَعَهُ الْخَمْسَةُ ، وَالنَّبِىُّ يَمُرُّ وَحْدَهُ ، فَنَظَرْتُ فَإِذَا سَوَادٌ كَثِيرٌ قُلْتُ يَا جِبْرِيلُ هَؤُلاَءِ أُمَّتِى قَالَ لاَ وَلَكِنِ انْظُرْ إِلَى الأُفُقِ . فَنَظَرْتُ فَإِذَا سَوَادٌ كَثِيرٌ . قَالَ هَؤُلاَءِ أُمَّتُكَ ، وَهَؤُلاَءِ سَبْعُونَ أَلْفًا قُدَّامَهُمْ ، لاَ حِسَابَ عَلَيْهِمْ وَلاَ عَذَابَ . قُلْتُ وَلِمَ قَالَ كَانُوا لاَ يَكْتَوُونَ ، وَلاَ يَسْتَرْقُونَ ، وَلاَ يَتَطَيَّرُونَ ، وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ » . فَقَامَ إِلَيْهِ عُكَّاشَةُ بْنُ مِحْصَنٍ فَقَالَ ادْعُ اللَّهَ أَنْ يَجْعَلَنِى مِنْهُمْ . قَالَ « اللَّهُمَّ اجْعَلْهُ مِنْهُمْ » . ثُمَّ قَامَ إِلَيْهِ رَجُلٌ آخَرُ قَالَ ادْعُ اللَّهَ أَنْ يَجْعَلَنِى مِنْهُمْ . قَالَ « سَبَقَكَ بِهَا عُكَّاشَةُ » .
Tercemesi:
Bize İmrân b. Meysere, ona İbn Fudayl, ona Husayn şöyle rivâyet etti: Bana Üseyd b. Zeyd, ona Hüşeym, ona ona da Husayn şöyle demiş: Saîd b. Cübeyr'in yanında idim, bana dedi ki: İbn Abbâs (ra) bana, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söyledi:
“Bana ümmetler gösterildi. Yanında bir ümmet bulunan Peygamber, küçük bir gurup bulunan, on kişi, beş kişi bulunan, hatta yanında hiç kimse bulunmayan Peygamberler gördüm. Birden uzaktan büyük bir kalabalık göründü, 'Ya Cibrîl, bunlar benim ümmetim mi?' diye sordum. Cebrâil, "Hayır, sen şu ufka bak!' dedi. Ufka bakınca çok büyük bir karaltı gördüm, 'Senin ümmetin işte onlardır. Onların yetmiş bin kişi olan öncülerine hiçbir hesap ve azap yoktur' dedi. Ben, 'Niçin onlara hesap ve azap yoktur?' diye sorunca, 'Onlar ateşle dağlama yapmazlar, rukye yapmazlar ve uğursuzluk telakkisine inanmazlar, onlar ancak rablerine güvenip dayanırlar' dedi."
Bunun üzerine Ukkâşe b. Mıhsan ayağa kalktı ve, "Beni onlardan kılması için Allah'a duâ et!" dedi. Rasûlullah (sav) da, "Allah'ım, Ukkaşe'yi onlardan kıl!" diye duâ etti. Sonra diğer bir adam kalktı ve o da, "Beni de onlardan kılması için Allah'a duâ ediver!" dedi. Hz. Peygamber (sav), "Bu hususta Ukkâşe seni geçti" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Rikâk 50, 2/585
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Hasan İmran b. Meysera el-Minkarî (İmran b. Meysera)
5. Ebu Muhammed Üsed b. Zeyd el-Haşimi (Üseyd b. Zeyd b. Necîh)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
KTB, İMAN
Müslüman, Tevekkül ve İsyan
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
Ümmet, yetmiş bininin hesapsız cennete girmesi