Öneri Formu
Hadis Id, No:
240948, İHS007198
Hadis:
7198 - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ الْمُثَنَّى، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلَاءِ بْنِ كُرَيْبٍ، حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ، حَدَّثَنَا بُرَيْدٌ، عَنْ أَبِي بُرْدَةَ، عَنْ أَبِي مُوسَى، قَالَ: لَمَّا فَرَغَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنْ حُنَيْنٍ، بَعَثَ أَبَا عَامِرٍ عَلَى جَيْشٍ إِلَى أَوْطَاسَ، فَلَقِيَ دُرَيْدَ بْنَ الصِّمَّةِ، فَقَتَلَ دُرَيْدًا وَهَزَمَ اللَّهُ أَصْحَابَهُ، وَرُمِيَ أَبُو عَامِرٍ فِي رُكْبَتِهِ رَمَاهُ رَجُلٌ مِنْ بَنِي جُشَمٍ بِسَهْمٍ، فَأَثْبَتَهُ فِي رُكْبَتِهِ، فَانْتَهَيْتُ إِلَيْهِ، فَقُلْتُ: يَا عَمِّ مَنْ رَمَاكَ؟ فَأَشَارَ إِلَى أَنْ ذَاكَ قَاتِلِي، يُرِيدُ ذَلِكَ الَّذِي رَمَانِي، قَالَ أَبُو مُوسَى: فَقَصَدْتُ لَهُ فَلَحِقْتُهُ، فَلَمَّا رَآنِي وَلَّى عَنِّي ذَاهِبًا، فَاتَّبَعْتُهُ وَجَعَلْتُ أَقُولُ: أَلَا تَسْتَحِي، أَلَا تَثْبُتُ؟ أَلَا تَسْتَحِي أَلَسْتَ عَرَبِيًّا؟ فَكَفَّ فَالْتَقَيْتُ أَنَا وَهُوَ فَاخْتَلَفْنَا، فَضَرَبْتُهُ بِالسَّيْفِ، فَقَتَلْتُهُ، ثُمَّ رَجَعْتُ، فَقُلْتُ: قَدْ قَتَلَ اللَّهُ صَاحِبِكَ، قَالَ: فَانْزِعْ هَذَا السَّهْمَ، فَنَزَعْتُهُ، فَنَزَلَ مِنْهُ الْمَاءُ، فَقَالَ: يَا ابْنَ أَخِي، انْطَلِقْ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَأَقْرِئْهُ مِنِّي السَّلَامَ، وَقُلْ لَهُ: يَقُولُ لَكَ اسْتَغْفِرْ لِي، قَالَ: وَاسْتَخْلَفَنِي أَبُو عَامِرٍ وَمَكَثَ يَسِيرًا، ثُمَّ إِنَّهُ مَاتَ، فَلَمَّا رَجَعْتُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَدَخَلْتُ عَلَيْهِ وَهُوَ فِي بَيْتٍ عَلَى سَرِيرٍ، وَقَدْ أَثَّرَ السَّرِيرُ بِظَهْرِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَجَنْبَيْهِ، فَأَخْبَرْتُهُ خَبَرَنَا وَخَبَرَ أَبَى عَامِرٍ، وَقُلْتُ لَهُ: إِنَّهُ قَالَ: قُلْ لَهُ يَسْتَغْفِرْ لِي، قَالَ: فَدَعَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِمَاءٍ، فَتَوَضَّأَ مِنْهُ وَرَفَعَ يَدَيْهِ، ثُمَّ قَالَ: «اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِعُبَيْدٍ أَبِي عَامِرٍ، اللَّهُمَّ اجْعَلْهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَوْقَ كَثِيرٍ مِنْ خَلْقِكَ»، فَقُلْتُ: وَلِي يَا رَسُولَ اللَّهِ، فَاسْتَغْفِرْ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ قَيْسٍ ذَنْبَهُ، وَأَدْخِلْهُ مُدْخَلًا كَرِيمًا»، قَالَ أَبُو بُرْدَةَ: أَحَدُهُمَا لِأَبِي عَامِرٍ، وَأَحَدُهُمَا لِأَبِي مُوسَى.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Ali b. el-Müsennâ, ona Muhammed b. el-Alâ b. Küreyb, ona Ebû Üsâme, ona Büreyd, ona da Ebû Bürde, Ebû Mûsâ’dan naklen onun söyle dediğini rivayet etti: Rasûlullah (s.a.v.)’in Huneyn’de işi bitince Ebû Âmir’i ordu komutanı olarak Evtâs’a gönderdi. Düreyd b. es-Sımme ile karşı karşıya gelince onu öldürdü. Adamlarını da Allah hezimete uğrattı. (Muharebede) Ebû Âmir’in dizine ok isabet etti. Oku, Cüşem oğullarından biri atmış ve dizine isabet ettirmişti. Ben Ebû Âmir’in yanına varıp:
– Amca, (bu oku) sana kim attı? diye sordum. Ebû Âmir (eliyle) göstererek:
– Benim katilim işte budur. Gördüğün şu adam (var ya), işte bana oku atan odur, dedi. Ebû Mûsâ (devamla) şöyle dedi:
– Ben de kendisine yöneldim ve ona yetiştim. Beni görünce dönüp kaçmaya başladı. Ben peşinden koşup ona: “(kaçmaya) utanmıyor musun? Dursana! Utanmıyor musun? Sen Arap değil misin? diye bağırmaya başladım. Bunun üzerine o kaçmaktan vazgeçince karşı karşıya geldik ve mücadeleye tutuştuk. Sonunda bir kılıç darbesiyle onu geberttim. Ardından döndüm ve (Ebû Âmir’e):
– Allah seninkinin canını aldı, dedim. O bana:
– O halde şu oku çıkar, dedi. Ben de hemen çekip çıkardım. Okun çıktığı yerden su boşandı. Bana:
– Yeğenim, Peygamber (s.a.v.)’e git, benden selam et ve kendisine de ki: Ebû Âmir, günahlarımın bağışlanması için bana dua etsin, diyor.
Ebû Mûsâ şöyle devam etti: Sonra da beni (kendi yerine) ordunun başına geçirdi. Biraz sonra da ruhunu teslim etti. Ben (seferden) dönüp Rasûlullah (s.a.v.)’e varınca onun huzuruna girdim. O evde, sedirinin üstünde idi. Sedir, Allah Rasûlü (s.a.v.)’in sırtında ve yanlarında iz yapmıştı. Kendisine bizim ve Ebû Âmir’in başından geçenleri anlattım ve onun “günahlarımın bağışlanması için bana dua etsin” dediğini söyledim. Ebû Mûsâ şöyle dedi: Bunun üzerine Allah Rasûlü su istedi. Onunla abdest aldıktan sonra da ellerini kaldırdı ve şöyle dua etti: “Allah’ım, Ubeyd Ebû Âmir’in günahlarını bağışla. Allah’ım, onu kıyamet gününde şu yarattıklarından ve insanların çoğundan üstün (bir makamda) kıl”. Ben de:
– Benim günahlarımın bağışlanması için de dua edin ya Rasûlallah, deyince Allah Rasûlü: “Allah’ım, Abdullah b. Kays’ın günahını bağışla ve onu kıyamet gününde güzel bir makama yerleştir” diye dua etti.
Ebû Bürde dedi ki: Dualardan biri Ebû Âmir, diğeri ise Ebû Mûsâ içindir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Hz. Peygamber'in Kadın-Erkek Sahabenin İsimlerini 7198, 16/171
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Büreyd b. Abdullah el-Eşari (Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
6. Ebu Ya'lâ el-Mevsılî (Ahmed b. Ali b. Müsenna b. Yahya b. İsa)
Konular:
Dua, başkası için dua etmek
KTB, SELAM
Selam, Hz. Peygamber'e selam göndermek