Öneri Formu
Hadis Id, No:
25232, İM002426
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عُثْمَانَ أَبُو شَيْبَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُبَيْدَةَ - أَظُنُّهُ قَالَ - حَدَّثَنَا أَبِى عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ جَاءَ أَعْرَابِىٌّ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَتَقَاضَاهُ دَيْنًا كَانَ عَلَيْهِ فَاشْتَدَّ عَلَيْهِ حَتَّى قَالَ لَهُ أُحَرِّجُ عَلَيْكَ إِلاَّ قَضَيْتَنِى . فَانْتَهَرَهُ أَصْحَابُهُ وَقَالُوا وَيْحَكَ تَدْرِى مَنْ تُكَلِّمُ قَالَ إِنِّى أَطْلُبُ حَقِّى . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « هَلاَّ مَعَ صَاحِبِ الْحَقِّ كُنْتُمْ » . ثُمَّ أَرْسَلَ إِلَى خَوْلَةَ بِنْتِ قَيْسٍ فَقَالَ لَهَا « إِنْ كَانَ عِنْدَكِ تَمْرٌ فَأَقْرِضِينَا حَتَّى يَأْتِيَنَا تَمْرُنَا فَنَقْضِيَكِ » . فَقَالَتْ نَعَمْ بِأَبِى أَنْتَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ فَأَقْرَضَتْهُ فَقَضَى الأَعْرَابِىَّ وَأَطْعَمَهُ فَقَالَ أَوْفَيْتَ أَوْفَى اللَّهُ لَكَ . فَقَالَ « أُولَئِكَ خِيَارُ النَّاسِ إِنَّهُ لاَ قُدِّسَتْ أُمَّةٌ لاَ يَأْخُذُ الضَّعِيفُ فِيهَا حَقَّهُ غَيْرَ مُتَعْتَعٍ » .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Abdullah b. Muhammed b. Osman Ebu Şeybe, ona İbn Ebu Ubeyde –sanırım o– bize babam rivayet etti (haddesenâ) dedi, ona el-A’meş, ona Ebu Saîd, ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Saîd el-Hudrî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Bir bedevi Nebi’ye (sav) gelip, ondaki bir alacağını ödemesini istedi. Hatta ona karşı kaba davrandı, öyle ki Allah Rasulü’ne: Borcunu ödemezsen seni sıkıştıracağım, dedi. Bunun üzerine ashabı ona kızdılar, onu payladılar. Ne oluyor sana, sen kiminle konuştuğunu biliyor musun, dediler. Bedevi: Ben hakkımı istiyorum, dedi. Nebi (sav) bunun üzerine: “Niçin hak sahibi ile beraber olmadınız (yanında yer almadınız)?” buyurdu. Sonra Kays kızı Havle’ye birisini gönderdi ve ona: “Eğer yanında kuru hurma varsa bizim hurmamız gelinceye kadar bize borç ver, gelince senin verdiğin borcu öderiz” buyurdu. Havle: Babam sana feda olsun, elbette ey Allah’ın Rasulü, dedi. Böylece Havle ona borç verdi, Allah Rasulü de o bedevinin alacağını ödedi ayrıca ona yemek de ikram etti. Bedevi: Borcunu eksiksiz ödedin, Allah da sana (mükâfatını) tastamam versin, dedi. Rasulullah da (sav): “İşte onlar insanların en hayırlılarıdır. Aralarındaki zayıf kimsenin, hakkını incitilmeden alamadığı bir toplum, günahlardan arınmasın” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 17, /388
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Ubeyde Abdülmelik b. Ma'n el-Mesudî (Abdülmelik b. Ma'n b. Abdurrahman b. Abdullah)
5. Muhammed b. Ebu Ubeyde el-Mesudî (Muhammed b. Abdülmelik b. Ma'n b. Abdurrahman)
6. İbrahim b. Ebu Bekir el-Absî (İbrahim b. Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Borç, vadesinde ödenmeyen