Giriş

Bize Nisabur'da Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî ve Beyhak'da Ebû Mansur Ahmed b. Ali ed-Dâmiğânî, onlara Ebû Ahmed Abdullah b. Adiy el-Hâfız, ona hicrî 300 senesinde Gazze'de İshak b. İbrahim b. İsmail Ebû İmrân el-Gazzî, ona Muhammed b. Ebî's-Seriy el-Askalânî, ona Bekir b. Bişr es-Sülemî, ona Abdülhamîd b. Sevvâr, ona İyâs b. Muaviye b. Kurra el-Müzenî şöyle anlattı:
"Ömer b. Abdülaziz'in huzurunda bulunuyorduk, orada hayadan söz edildi. Dediler ki: 'Hayâ dindendir.' Ömer, 'Aksine o bütünüyle dindir' dedi. İyâs şöyle dedi: Bana babam, dedem Kurra'dan naklen dedi ki:
"Biz Rasûlullah'ın (sav) huzurunda iken hayâdan söz edilmişti. Dediler ki:
"- Ey Allah'ın Rasûlü, hayâ dinden midir?" Hz. Peygamber (sav),
"- Aksine o, bütünüyle dindir" dedi, sonra şöyle buyurdu:
"Şüphesiz ki hayâ, iffetli olmaktır. Dilin kötü sözleri söylemekten âciz olmasıdır, kalbin âcizliği değildir. Amel de imandandır. Onlar âhiret mükâfatını arttırır, ama dünyadan azaltırlar. Ahirette arttırdıkları ise, dünyada arttırdıklarından daha fazladır."

İyâs b. Muaviye dedi ki: Ömer b. Abdülaziz bana emretti de, bu hadîsi ona yazdım, sonra o kendi eliyle yazdı. Sonra bu yazı gömleğinin yeninde olduğu halde bize öğle ve ikindi namazlarını kıldırdı. Çok hoşuna gittiği için o yazıyı başka bir yere koymadı.


    Öneri Formu