Ve zikrolunur ki, Kaadı Şurayh, Umer ibn Abdilazîz, Tâvûs, Atâ ibn Ebî Rebâh, Basra Kaadısı Abdurrahmân ibn Uzeyne hastanın borç ikrar etmesini caiz kılmışlardır 19.
el-Hasenu'1-Basrî: Kişinin yaptığı sadakanın en haklısı, dünyâdan son günde ve âhiretten ilk günde yaptığıdır,
demiştir 20. İbrahim en-Nahaî ve el-Hakem ibn Uyeyne: Hasta kişi mirasçıyı borçtan temize çıkardığında, mîrâsçı borçtan kurtulur, demişlerdir 21.
Râfi* ibn Hadîc, karısı olan el-Fezâriyye Kadın'ın kapısı üzerine kapatılan evdeki mallardan ayrılmamasını vasiyyet etmiştir 22. el-Hasenu'1-Basrî: Bir şahıs ölümü sırasında kölesine: Ben seni âzâd etmiş idim, dediğinde, kölenin âzâd olması caizdir, demiştir.
eş-Şa'bî: Kadın, ölümü sırasında: Kocam benim hakkımı bana Ödedi, ben de ondan bunu teslîm aldım, dediğinde, kadının bu ikrarı caiz olur, demiştir 23. Bâzı Adem oğlu da: Hastanın, vârislerin bâzısı lehine olan bu ikrarı, diğer vârisler için kötü zanna sebeb olacağından caiz olmaz, dedi de, sonra bu Adem oğlu, bunu güzel görüp hastanın vedîayı, ticâret malını ve ticâret malının kazancını ikrar ve i'tirâf etmesi caiz olur, dedi 24. Peygamber (S):
"Sizleri zannetmekten sakındırırım. Çünkü zann (ile ittihâm) sözlerin yalanı çok olanıdır" buyurmuştur 25.
Peygamber'in "Münâfıkın alâmeti: Kendisine birşey emânet edildiğinde ona hıyanet eder" sözünden dolayı, vârislerden olan müslümânlann malı (ikrar edilse de) halâl olmaz . Ve Yüce Allah: "Şübhesiz ki, Allah size emânetleri ehline vermenizi... emreder" (en-Nisâ: 58) buyurdu da, hıyaneti terkte ve emâneti ehline verme vucûbunda mîrâsçı ile gayrisi arasında bir tahsis ve ayırma yapmadı. Bu münafık alâmeti hadîsi hakkında Abdullah ibn Amr'ın da Peygatnber'den bir rivayeti vardır (Bu da îmân'da geçmişti).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Vasiyet