باب إِذَا قَالَ دَارِى صَدَقَةٌ لِلَّهِ وَلَمْ يُبَيِّنْ لِلْفُقَرَاءِ أَوْ غَيْرِهِمْ . فَهُوَ جَائِزٌ ، وَيَضَعُهَا فِى الأَقْرَبِينَ أَوْ حَيْثُ أَرَادَ . قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لأَبِى طَلْحَةَ حِينَ قَالَ أَحَبُّ أَمْوَالِى إِلَىَّ بَيْرَحَاءَ ، وَإِنَّهَا صَدَقَةٌ لِلَّهِ ، فَأَجَازَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم ذَلِكَ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ لاَ يَجُوزُ حَتَّى يُبَيِّنَ لِمَنْ وَالأَوَّلُ أَصَحُّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26454, Buhari, Vesâyâ, 14(bab başlığı)
Hadis:
باب إِذَا قَالَ دَارِى صَدَقَةٌ لِلَّهِ وَلَمْ يُبَيِّنْ لِلْفُقَرَاءِ أَوْ غَيْرِهِمْ . فَهُوَ جَائِزٌ ، وَيَضَعُهَا فِى الأَقْرَبِينَ أَوْ حَيْثُ أَرَادَ . قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لأَبِى طَلْحَةَ حِينَ قَالَ أَحَبُّ أَمْوَالِى إِلَىَّ بَيْرَحَاءَ ، وَإِنَّهَا صَدَقَةٌ لِلَّهِ ، فَأَجَازَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم ذَلِكَ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ لاَ يَجُوزُ حَتَّى يُبَيِّنَ لِمَنْ وَالأَوَّلُ أَصَحُّ .
Tercemesi:
Bâb; Bir Şahıs Fakirlere Mi Yâhud Başkalarına Mı Olduğunu Beyân Etmeksizin "Şu Evim Allah İçin Sadakadır" Dediği Zaman, Bu Vakıf Caizdir (Yanî Sarfedilecek Ciheti Ta'yîn Edilmeden Önce Vakıf Tamâm Olmuştur)
O şahıs evini böyle vakfettikten sonra, en yakın hısımları arasına koysa (Müsternlf de: En yakın hısımlarına verse) yâhud istediği yere koysa (hüküm nedir)?
Ebû Talha: "Malımın bana en sevimli olanı (bâ'nin kesri ve fethiyle) Biyruhâ'dır. Biyruhâ Allah için sadakadır" dediği zaman, Peygamber, Talha'ya: "Ben onu yakınlarına tahsis etmeni uygun görürüm" buyurup, onun böyle ta'yînsiz vakfını ona caiz kılmıştır
Âlimlerin bâzısı da: Vakfedici kimlere sarfedileceğini beyân etmedikçe, böyle mutlak vakıf caiz olmaz, dedi. Evvelki, yânı cevaz görüşü daha sahîhtir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı
Vasiyet, akrabaya (fakirlerine)