Giriş

Bize Ebû Tahir el-Fakîh, ona Ebû Bekir Muhammed b. Ömer b. Hafs ez-Zâhid, ona es-Seriy b. Huzeyme, ona da Ebu Nuaym rivayet etti. (T)
Bize Ebû Bekir b. Fûrek, ona Abdullah b. Cafer, ona Yunus b. Habîb, ona Ebû Davud, bu ikisine İsa b. Abdurrahman, ona Talha el-Yâmî, ona Abdurrahman b. Avsece, ona da el-Berâ şöyle söyledi:

Hz. Peygamber’e (sav) bir bedevî geldi ve 'Ey Allah’ın Rasûlü, beni cennete sokacak olan bir amel söyle!' dedi. Rasulullah (sav):
"Sözü kısa tutarsan, meseleyi arz etmiş olursun. Dolayısıyla insanı âzâd et ve kölenin bağını çöz" buyurdu.
Bedevî, 'Ey Allah’ın Rasûlü, bu ikisi aynı şey midir?' diye sorunca,
"Hayır! kişiyi âzâd etmek, onun âzâdını tek başına yapmaktır. Kölenin bağını çözmek ise, onun âzâdlığını ödemesine yardım etmektir. Bir de sütlü deveyi hediye etmek ve zalim akrabaya yardım etmektir” diye karşılık verdi, Hz. Peygamber.
Adam, 'Buna kimin gücü yeter?' deyince, Rasûlullah (sav),
"Öyleyse aç olanı doyur, susamışa su ver!" buyurdu.
Adam, 'Buna da gücüm yetmezse?' deyince,
"O zaman iyiliği emret, kötülüklere mani ol!" buyurdu.
Adam, 'Buna da gücü yetmezse?” deyince, Hz. Peygamber (sav)
"O zaman dilini tut, hayırdan başka söz söyleme!" dedi.

Bu hadisin lafzı Ebû Davud’a aittir.


    Öneri Formu