Öneri Formu
Hadis Id, No:
2680, M004640
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ جَمِيعًا عَنْ جَرِيرٍ قَالَ زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِىِّ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كُنَّا عِنْدَ حُذَيْفَةَ فَقَالَ رَجُلٌ لَوْ أَدْرَكْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَاتَلْتُ مَعَهُ وَأَبْلَيْتُ فَقَالَ حُذَيْفَةُ أَنْتَ كُنْتَ تَفْعَلُ ذَلِكَ لَقَدْ رَأَيْتُنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْلَةَ الأَحْزَابِ وَأَخَذَتْنَا رِيحٌ شَدِيدَةٌ وَقُرٌّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "أَلاَ رَجُلٌ يَأْتِينِى بِخَبَرِ الْقَوْمِ جَعَلَهُ اللَّهُ مَعِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ." فَسَكَتْنَا فَلَمْ يُجِبْهُ مِنَّا أَحَدٌ ثُمَّ قَالَ: "أَلاَ رَجُلٌ يَأْتِينَا بِخَبَرِ الْقَوْمِ جَعَلَهُ اللَّهُ مَعِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ." فَسَكَتْنَا فَلَمْ يُجِبْهُ مِنَّا أَحَدٌ ثُمَّ قَالَ: "أَلاَ رَجُلٌ يَأْتِينَا بِخَبَرِ الْقَوْمِ جَعَلَهُ اللَّهُ مَعِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ." فَسَكَتْنَا فَلَمْ يُجِبْهُ مِنَّا أَحَدٌ فَقَالَ: "قُمْ يَا حُذَيْفَةُ فَأْتِنَا بِخَبَرِ الْقَوْمِ." فَلَمْ أَجِدْ بُدًّا إِذْ دَعَانِى بِاسْمِى أَنْ أَقُومَ قَالَ: "اذْهَبْ فَأْتِنِى بِخَبَرِ الْقَوْمِ وَلاَ تَذْعَرْهُمْ عَلَىَّ." فَلَمَّا وَلَّيْتُ مِنْ عِنْدِهِ جَعَلْتُ كَأَنَّمَا أَمْشِى فِى حَمَّامٍ حَتَّى أَتَيْتُهُمْ فَرَأَيْتُ أَبَا سُفْيَانَ يَصْلِى ظَهْرَهُ بِالنَّارِ فَوَضَعْتُ سَهْمًا فِى كَبِدِ الْقَوْسِ فَأَرَدْتُ أَنْ أَرْمِيَهُ فَذَكَرْتُ قَوْلَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"وَلاَ تَذْعَرْهُمْ عَلَىَّ. وَلَوْ رَمَيْتُهُ لأَصَبْتُهُ فَرَجَعْتُ وَأَنَا أَمْشِى فِى مِثْلِ الْحَمَّامِ فَلَمَّا أَتَيْتُهُ فَأَخْبَرْتُهُ بِخَبَرِ الْقَوْمِ وَفَرَغْتُ قُرِرْتُ فَأَلْبَسَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ فَضْلِ عَبَاءَةٍ كَانَتْ عَلَيْهِ يُصَلِّى فِيهَا فَلَمْ أَزَلْ نَائِمًا حَتَّى أَصْبَحْتُ فَلَمَّا أَصْبَحْتُ قَالَ "قُمْ يَا نَوْمَانُ."
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, onlara Cerir, ona Züheyr, ona el-A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona da babası (Yezid b. Şerik) şöyle rivayet etmiştir: Huzeyfe'nin yanındaydık da biri, Rasulullah'a (sav) yetişseydim onun safında savaşır ve kendimi ona adardım dedi. Huzeyfe, sen mi bunu yapacaktın! Bizler Rasulullah (sav) ile beraber Ahzab gecesi beraberdik (de halimizi ben bilirim)! Bize şiddetli bir rüzgar ve soğuk vurmuştu! Rasulullah (sav); "düşmanın haberini bana getirecek kimse yok mu? Allah, onu Kıyamet günü benimle kılar" buyurdu. Susuverdik! Bizden kimse onu kabul etmedi. Ardından; "düşmanın haberini bana getirecek kimse yok mu? Allah, onu Kıyamet günü benimle kılar" buyurdu. (Yine) susuverdik! Bizden kimse onu kabul etmedi. Nebî (sav); "düşmanın haberini bana getirecek kimse yok mu? Allah, onu Kıyamet günü benimle kılar" buyurdu. (Yine) sustuk, bizden kimse onu kabul etmedi. (Derken) Hz. Peygamber (sav); "ey Huzeyfe! Kalk! Düşmanın haberini bana getir" (demesin mi)! Bir şey de diyemedim (ve) kalktım zira adımla seslenmişti! Hz. Peygamber (sav); "git de bana düşmanın haberini getir! Onları bana karşı kışkırtma" buyurdu. Hz. Peygamber'in (sav) yanından ayrıldığımda sanki hamamda yürümeye başladım! Nihayet onların yanına geldim. Ebu Süfyan'ı sırtını ateşe vermişken gördüm. Yayıma bir ok koyup onu vurmak istedim (ancak) Hz. Peygamber'in (sav); "onları bana karşı kışkırtma" buyruğunu hatırladım. Nitekim atsaydım onu vururdum! (İşimi bitirince) hamamda yürüyormuşçasına döndüm. Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldiğimde düşmanın haberini ona anlattım ve olduğum yerde kendimi bırakıp (yorgunluktan) çöktüm! Rasulullah (sav) da beni namaz kıldığı elbisesinin bir kısmı ile sarmaladı. Sabaha erene dek uyumaya devam ettim. Sabahladığımda; "ey uykucu! Kalk (bakalım)" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4640, /763
Senetler:
()
Konular:
HENDEK SAVAŞI
Siyer, Hendek günü
Yönetim, istihbaratın gerekliliği, savaş için