Öneri Formu
Hadis Id, No:
275079, M006492-3
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الْحَنْظَلِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ - قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ أُسَيْرِ بْنِ جَابِرٍ قَالَ كَانَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ إِذَا أَتَى عَلَيْهِ أَمْدَادُ أَهْلِ الْيَمَنِ سَأَلَهُمْ أَفِيكُمْ أُوَيْسُ بْنُ عَامِرٍ حَتَّى أَتَى عَلَى أُوَيْسٍ فَقَالَ أَنْتَ أُوَيْسُ بْنُ عَامِرٍ قَالَ نَعَمْ . قَالَ مِنْ مُرَادٍ ثُمَّ مِنْ قَرَنٍ قَالَ نَعَمْ . قَالَ فَكَانَ بِكَ بَرَصٌ فَبَرَأْتَ مِنْهُ إِلاَّ مَوْضِعَ دِرْهَمٍ قَالَ نَعَمْ . قَالَ لَكَ وَالِدَةٌ قَالَ نَعَمْ . قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « يَأْتِى عَلَيْكُمْ أُوَيْسُ بْنُ عَامِرٍ مَعَ أَمْدَادِ أَهْلِ الْيَمَنِ مِنْ مُرَادٍ ثُمَّ مِنْ قَرَنٍ كَانَ بِهِ بَرَصٌ فَبَرَأَ مِنْهُ إِلاَّ مَوْضِعَ دِرْهَمٍ لَهُ وَالِدَةٌ هُوَ بِهَا بَرٌّ لَوْ أَقْسَمَ عَلَى اللَّهِ لأَبَرَّهُ فَإِنِ اسْتَطَعْتَ أَنْ يَسْتَغْفِرَ لَكَ فَافْعَلْ » . فَاسْتَغْفِرْ لِى . فَاسْتَغْفَرَ لَهُ . فَقَالَ لَهُ عُمَرُ أَيْنَ تُرِيدُ قَالَ الْكُوفَةَ . قَالَ أَلاَ أَكْتُبُ لَكَ إِلَى عَامِلِهَا قَالَ أَكُونُ فِى غَبْرَاءِ النَّاسِ أَحَبُّ إِلَىَّ . قَالَ فَلَمَّا كَانَ مِنَ الْعَامِ الْمُقْبِلِ حَجَّ رَجُلٌ مِنْ أَشْرَافِهِمْ فَوَافَقَ عُمَرَ فَسَأَلَهُ عَنْ أُوَيْسٍ قَالَ تَرَكْتُهُ رَثَّ الْبَيْتِ قَلِيلَ الْمَتَاعِ . قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « يَأْتِى عَلَيْكُمْ أُوَيْسُ بْنُ عَامِرٍ مَعَ أَمْدَادِ أَهْلِ الْيَمَنِ مِنْ مُرَادٍ ثُمَّ مِنْ قَرَنٍ كَانَ بِهِ بَرَصٌ فَبَرَأَ مِنْهُ إِلاَّ مَوْضِعَ دِرْهَمٍ لَهُ وَالِدَةٌ هُوَ بِهَا بَرٌّ لَوْ أَقْسَمَ عَلَى اللَّهِ لأَبَرَّهُ فَإِنِ اسْتَطَعْتَ أَنْ يَسْتَغْفِرَ لَكَ فَافْعَلْ » . فَأَتَى أُوَيْسًا فَقَالَ اسْتَغْفِرْ لِى . قَالَ أَنْتَ أَحْدَثُ عَهْدًا بِسَفَرٍ صَالِحٍ فَاسْتَغْفِرْ لِى . قَالَ اسْتَغْفِرْ لِى . قَالَ أَنْتَ أَحْدَثُ عَهْدًا بِسَفَرٍ صَالِحٍ فَاسْتَغْفِرْ لِى . قَالَ لَقِيتَ عُمَرَ قَالَ نَعَمْ . فَاسْتَغْفَرَ لَهُ . فَفَطِنَ لَهُ النَّاسُ فَانْطَلَقَ عَلَى وَجْهِهِ . قَالَ أُسَيْرٌ وَكَسَوْتُهُ بُرْدَةً فَكَانَ كُلَّمَا رَآهُ إِنْسَانٌ قَالَ مِنْ أَيْنَ لأُوَيْسٍ هَذِهِ الْبُرْدَةُ
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr rivayet ettiler. İshak "bize haber verdi"; diğer ikisi ise "hadis olarak rivayet etti" kelimesini kullandılar-. Lafız İbnü'l-Müsennâ'ya aittir. Onlara Muâz b. Hişâm, ona babası Hişâm, ona Katâde, ona Zürâre b. Evfâ, ona Üseyr b. Câbir şöyle rivayet etmiştir: Yemenlilerin yardımları geldiği zaman Hz. Ömer onlara "Üveys b. Âmir aranızda mı?" diye sordu Sonunda onu buldu ve "Sen Üveys b. Âmir misin? diye sordu. Üveys "Evet ben Üveys'im" dedi. Hz. Ömer "Merâd'dan ve Karen'densin, değil mi?" diye sorunca Üveys "Evet" diye cevap verdi. Hz. Ömer "Sende alaca hastalığı vardı. Geçmiş, sadece bir dirhemlik kalmış" deyince Üveys "Evet" dedi. Hz. Ömer "Senin annen hayatta mı?" diye sordu. Üveys "Evet, hayatta" dedi. Hz. Ömer şöyle dedi: Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim: Size Yemenlilerle birlikte Üveys b. Âmir diye bir adam gelecek. O Yemen'in Murad ve Karen'dendir. Onda alaca hastalığı vardı. Sadece dirhem kadar kaldı. Onun bir anası vardır. Üveys annesine çok iyilik eder. Eğer yapabilirsen, onu görünce senin için istiğfar etmesini iste. O da bunu yapsın." Haydi Üveys! Benim için istiğfar et. Bunu duyan Üveys Hz. Ömer için istiğfar etti. Hz. Ömer ona "Nereye gidiyorsun?" diye sordu. Üveys "Kufe'ye" dedi. Hz. Ömer "Senin için Kufe valisine bir mektup yazayım mı?" diye sordu. Üveys "İnsanların fakirleri ve düşkünleri ile birlikte olmayı daha çok isterim" dedi. Ertesi yıl, Yemenlilerin eşrafından bir adam hacca geldi ve Hz. Ömer'i gördü. Hz. Ömer ona Üveys'i sordu. Adam "Onu evi boş, malı az bir halde bıraktım" dedi. Hz. Ömer, adama "Ben Rasululah'ı (sav) şöyle derken işittim: Size Yemenlilerle birlikte Üveys b. Âmir diye bir adam gelecek. O Yemen'in Murad ve Karen'dendir. Onda alaca hastalığı vardı. Sadece dirhem kadar kaldı. Onun bir anası vardır. Üveys annesine çok iyilik eder. Eğer yapabilirsen, onu görünce senin için istiğfar etmesini iste. O da bunu yapsın." O adam hac dönüşü Üveys'in yanına geldi ve "Benim için istiğfar et" dedi. Üveys ona "Sen kutlu bir seyahatten döndün, sen benim için istiğfar et" diye cevap verdi. Adam tekrar "Benim için istiğfar et" deyince Üveys yine "Sen kutlu bir seyahatten döndün, sen benim için istiğfar et" dedi. En sonunda "Yoksa sen Ömer'i mi gördün?" diye sordu. Adam "Evet" dedi. Bunun üzerine Üveys adam için istiğfar etti. Halk onun kim olduğunu anladı, sonra dönüp gitti. Üseyr şöyle demiştir: Üveys'in elbisesi çizgili bir hırkaydı. İnsanlar onu görünce acaba Üveys bunu nereden bulmuş derlerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâilü's-sahâbe 6492, /1055
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Yüseyr b. Amr eş-Şeybânî (Üseyr b. Amr b. Seyyâr)
3. Ebu Hâcib Zürâre b. Evfâ el-Haraşî (Zürare b. Evfa)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
7. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Tarihsel şahsiyetler, Veysel Karânî