Öneri Formu
Hadis Id, No:
277434, N001859-3
Hadis:
أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ مَنْصُورٍ الْبَلْخِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْجَبَّارِ بْنُ الْوَرْدِ سَمِعْتُ ابْنَ أَبِى مُلَيْكَةَ يَقُولُ لَمَّا هَلَكَتْ أُمُّ أَبَانَ حَضَرْتُ مَعَ النَّاسِ فَجَلَسْتُ بَيْنَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ وَابْنِ عَبَّاسٍ فَبَكَيْنَ النِّسَاءُ فَقَالَ ابْنُ عُمَرَ أَلاَ تَنْهَى هَؤُلاَءِ عَنِ الْبُكَاءِ فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ الْمَيِّتَ لَيُعَذَّبُ بِبَعْضِ بُكَاءِ أَهْلِهِ عَلَيْهِ » . فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ قَدْ كَانَ عُمَرُ يَقُولُ بَعْضَ ذَلِكَ خَرَجْتُ مَعَ عُمَرَ حَتَّى إِذَا كُنَّا بِالْبَيْدَاءِ رَأَى رَكْبًا تَحْتَ شَجَرَةٍ فَقَالَ انْظُرْ مَنِ الرَّكْبُ فَذَهَبْتُ فَإِذَا صُهَيْبٌ وَأَهْلُهُ فَرَجَعْتُ إِلَيْهِ فَقُلْتُ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ هَذَا صُهَيْبٌ وَأَهْلُهُ . فَقَالَ عَلَىَّ بِصُهَيْبٍ . فَلَمَّا دَخَلْنَا الْمَدِينَةَ أُصِيبَ عُمَرُ فَجَلَسَ صُهَيْبٌ يَبْكِى عِنْدَهُ يَقُولُ وَاأُخَيَّاهُ وَاأُخَيَّاهُ . فَقَالَ عُمَرُ يَا صُهَيْبُ لاَ تَبْكِ فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ الْمَيِّتَ لَيُعَذَّبُ بِبَعْضِ بُكَاءِ أَهْلِهِ عَلَيْهِ » . قَالَ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِعَائِشَةَ فَقَالَتْ أَمَا وَاللَّهِ مَا تُحَدِّثُونَ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ كَاذِبَيْنِ مُكَذَّبَيْنِ وَلَكِنَّ السَّمْعَ يُخْطِئُ وَإِنَّ لَكُمْ فِى الْقُرْآنِ لَمَا يَشْفِيكُمْ ( أَلاَّ تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَى ) وَلَكِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ اللَّهَ لَيَزِيدُ الْكَافِرَ عَذَابًا بِبُكَاءِ أَهْلِهِ عَلَيْهِ » .
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Mansûr el-Belhî, ona Abdülcebbâr b. Verd, ona da İbn Ebu Müleyke şöyle rivayet etmiştir:
Ümmü Ebân vefat ettiğinde insanlarla beraber (cenazeye) iştirak edip Abdullah b. Ömer ile İbn Abbas arasına oturdum. Kadınlar da ağlamaya (başladılar). İbn Ömer, "Onlara ağlamayı yasaklayamaz mısın? Ben, Rasulullah'ın (sav) 'Ölü, ailesinin kendisi için bazı ağlaması sebebiyle muhakkak azap görür' buyurduğunu işittim" dedi.
İbn Abbas da şöyle demiştir: Ömer de bunun bir kısımını söylemiştir. Ben, Ömer ile beraber (yolculuğa) çıktım. Nihayet Beydâ (denilen yere) vardığımızda ağacın altında bir atlı görüp "Bak (bakalım); atlı kimmiş" dedi. Ben de gittim, baktım ki o(nlar), Suheyb ve ailesi! Ömer'e dönüp "Ey müminlerin emiri! Bu Suheyb ve ailesidir" dedim. (Ömer), "Suheyb'i bana çağır" dedi. Medine'ye girdiğimizde Ömer (hançerlenerek) yaralandı. Suheyb de onun yanına oturup "Vah kardeşim, vah kardeşim" (diyerek) ağladı. Ömer, "Ey Suheyb! Ağlama! Rasulullah'ın (sav) 'Ölü, ailesinin kendisi için bazı ağlaması sebebiyle muhakkak azap görür' buyurduğunu işittim" dedi.
Ben, bunu Aişe'ye bildirdim de o, "Allah'a yemin olsun ki sizler, bu hadisi bana yalancı ve yalanlamış iki adamdan nakletmiyorsunuz! Ancak kulak, yanılır! Kur'ân'da size şifa olacak 'Kimse, başkasının günahını yüklenemez' ayeti vardır. (İşin aslı), Rasulullah (sav), 'Allah, ailesinin kendisi için ağlaması sebebiyle kafirin azabını muhakkak artırır' buyurmuştur" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 1859, /2210
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
4. Ebu Hişam Abdulcebbar b. Verd el-Kuraşi (Abdulcebbar b. Verd b. Ebu Verd)
5. Ebu Hilal Süleyman b. Mansur el-Belhî (Süleyman b. Mansur)
Konular:
Cenaze, Ölüye ağlamanın azab sebebi olması