Öneri Formu
Hadis Id, No:
27765, B007086
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ حَدَّثَنَا حُذَيْفَةُ قَالَ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدِيثَيْنِ رَأَيْتُ أَحَدَهُمَا وَأَنَا أَنْتَظِرُ الآخَرَ حَدَّثَنَا « أَنَّ الأَمَانَةَ نَزَلَتْ فِى جَذْرِ قُلُوبِ الرِّجَالِ ، ثُمَّ عَلِمُوا مِنَ الْقُرْآنِ ، ثُمَّ عَلِمُوا مِنَ السُّنَّةِ » . وَحَدَّثَنَا عَنْ رَفْعِهَا قَالَ « يَنَامُ الرَّجُلُ النَّوْمَةَ فَتُقْبَضُ الأَمَانَةُ مِنْ قَلْبِهِ ، فَيَظَلُّ أَثَرُهَا مِثْلَ أَثَرِ الْوَكْتِ ، ثُمَّ يَنَامُ النَّوْمَةَ فَتُقْبَضُ فَيَبْقَى فِيهَا أَثَرُهَا مِثْلَ أَثَرِ الْمَجْلِ ، كَجَمْرٍ دَحْرَجْتَهُ عَلَى رِجْلِكَ فَنَفِطَ ، فَتَرَاهُ مُنْتَبِرًا وَلَيْسَ فِيهِ شَىْءٌ ، وَيُصْبِحُ النَّاسُ يَتَبَايَعُونَ فَلاَ يَكَادُ أَحَدٌ يُؤَدِّى الأَمَانَةَ فَيُقَالُ إِنَّ فِى بَنِى فُلاَنٍ رَجُلاً أَمِينًا . وَيُقَالُ لِلرَّجُلِ مَا أَعْقَلَهُ ، وَمَا أَظْرَفَهُ ، وَمَا أَجْلَدَهُ ، وَمَا فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةِ خَرْدَلٍ مِنْ إِيمَانٍ ، وَلَقَدْ أَتَى عَلَىَّ زَمَانٌ ، وَلاَ أُبَالِى أَيُّكُمْ بَايَعْتُ ، لَئِنْ كَانَ مُسْلِمًا رَدَّهُ عَلَىَّ الإِسْلاَمُ ، وَإِنْ كَانَ نَصْرَانِيًّا رَدَّهُ عَلَىَّ سَاعِيهِ ، وَأَمَّا الْيَوْمَ فَمَا كُنْتُ أُبَايِعُ إِلاَّ فُلاَنًا وَفُلاَنًا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kesîr (el-Abdî), ona Süfyan (es-Sevrî), ona (Süleyman b. Mihrân) el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb’in (el-Cühenî) rivayet ettiğine göre Huzeyfe (b. Yeman el-Absî) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) bize iki hususu haber verdi. Bunlardan birini gördüm, diğerini de bekliyorum. Bize şöyle dedi: "Emanet, insanların kalplerinin derinliklerine kadar indi. Sonra onu ayrıca Kur'an'dan öğrendiler. Sonra da sünnetten öğrendiler."
Bize emanetin nasıl kaldırılacağını da anlattı ve şöyle buyurdu: "Kişi, bir kere uykuya dalar ve kalbinden bu emanet alınır. Fakat onun izi, ciltteki alaca renk bir iz gibi orada öylece kalır. Sonra bir kere daha uyur ve emanet tamamen alınır. Bu defa da ciltte oluşan su kabarcığı gibi bir iz kalır. Sanki bir kor parçası gibi! Ayağının üzerinde yuvarlamışsın ve derin su toplamış. Sen onu kabarık kabarık görürsün. Halbuki içerisinde faydalı hiçbir şey yoktur. Aksine içinde belki de zararlı sıvılar vardır. Böylece insanlar sabah kalkarlar, birbiriyle alış veriş yaparlar. Fakat neredeyse hiç kimse emanete uygun davranmaz. Hatta denilir ki; ‘Falancalar arasında şöyle güvenilir bir adam varmış!’ Bir başkası için de; ‘Bu adam ne kadar akıllı, ne kadar zarif, ne kadar sabırlı ve dayanıklı!’ denilir. Oysa onun kalbinde hardal tanesi kadar bile bir iman yoktur."
Huzeyfe b. Yeman el-Absî devamla şöyle dedi: Kuşkusuz öyle bir zaman yaşadım ki hanginizle alış veriş yaptığıma aldırmazdım. Zira alış veriş yaptığım o kişi eğer Müslümansa kendisine geçen hakkımdan sebep Müslümanlığı, onu bana geri getirirdi. Yok, eğer Hristiyansa onu bana, onun valisi geri getirirdi. Fakat bu gün sadece falan ve falanla alış veriş yapıyorum!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Fiten 13, 2/688
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
Ahlak, ticaret ahlakı
Ahlak, toplumsal ahlak
Emanet, insana emanet
Fitne, Hz. Peygamber'in gelecekteki fitneleri haber vermesi
Hz. Peygamber, sembolik, temsili anlatımı
Müslüman, Eman vermek/Emanete riayet