Giriş

Bize Abdullah b. İshak el-Cevherî el-Basrî, ona Ebû Zeyd (Saîd b. Rabî'), ona Şu'be, ona Davud b. Ebû Hind, ona da Şa'bî'nin naklettiğine göre Ebû Cebîra b. Dahhak (ra) şöyle demiştir:

Bizden bazılarının iki veya üç ismi olurdu ve bazen hoşlanmadığı halde bunlardan biri ile çağrılırdı. Bunun üzerine (birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayınız!) (Hucurat, 49/11) ayeti indirildi.

Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu hadis hasen-sahihtir. Ebû Cebîra ensardan olup Sabit b. Dahhâk b. Halife'nin kardeşidir.
Seneddeki Ebû Zeyd'in adı Saîd b. Rabî'dir. (Herat'tan getirilen kumaşları sattığı için) Sahibü'l-Heravî olarak anılan bu zat Basralı ve güvenilir bir kişidir.

Bize Ebû Seleme Yahya b. Halef, ona Bişr b. Mufaddal, ona Davud b. Ebû Hind, ona da Şa'bî, Ebû Cebîra b. Dahhâk'tan bu hadisin bir benzerini rivâyet etmişlerdir.
Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir, dedi.


Açıklama: Senedde adı geçen Ebu Zeyd Said b. Rabi'nin, Sahibü'l-Herevî olarak anılması ilk bakışta Herevî adlı birinin arkadaşı/talebesi olduğu intibaını uyandırsa da bu lakap kendisine Herat işi kumaş sattığı için verilmiştir.

    Öneri Formu
279806 T003268-2 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 49