Açıklama: İbn Hacer'e göre rivayet muallak olmayıp muttasıldır (Fethü'l-Bârî, Dârü'l-Ma'rife, VI, 242).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280480, B003137-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىٌّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ سَمِعَ جَابِرًا - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوْ قَدْ جَاءَنِى مَالُ الْبَحْرَيْنِ لَقَدْ أَعْطَيْتُكَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . فَلَمْ يَجِئْ حَتَّى قُبِضَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم ، فَلَمَّا جَاءَ مَالُ الْبَحْرَيْنِ أَمَرَ أَبُو بَكْرٍ مُنَادِيًا فَنَادَى مَنْ كَانَ لَهُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَيْنٌ أَوْ عِدَةٌ فَلْيَأْتِنَا . فَأَتَيْتُهُ فَقُلْتُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لِى كَذَا وَكَذَا . فَحَثَا لِى ثَلاَثًا - وَجَعَلَ سُفْيَانُ يَحْثُو بِكَفَّيْهِ جَمِيعًا ، ثُمَّ قَالَ لَنَا هَكَذَا قَالَ لَنَا ابْنُ الْمُنْكَدِرِ - وَقَالَ مَرَّةً فَأَتَيْتُ أَبَا بَكْرٍ فَسَأَلْتُ فَلَمْ يُعْطِنِى ، ثُمَّ أَتَيْتُهُ فَلَمْ يُعْطِنِى ، ثُمَّ أَتَيْتُهُ الثَّالِثَةَ فَقُلْتُ سَأَلْتُكَ فَلَمْ تُعْطِنِى ، ثُمَّ سَأَلْتُكَ فَلَمْ تُعْطِنِى ، ثُمَّ سَأَلْتُكَ فَلَمْ تُعْطِنِى ، فَإِمَّا أَنْ تُعْطِيَنِى ، وَإِمَّا أَنْ تَبْخَلَ عَنِّى . قَالَ قُلْتَ تَبْخَلُ عَلَىَّ مَا مَنَعْتُكَ مِنْ مَرَّةٍ إِلاَّ وَأَنَا أُرِيدُ أَنْ أُعْطِيَكَ . قَالَ سُفْيَانُ وَحَدَّثَنَا عَمْرٌو عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ عَنْ جَابِرٍ فَحَثَا لِى حَثْيَةً وَقَالَ عُدَّهَا . فَوَجَدْتُهَا خَمْسَمِائَةٍ قَالَ فَخُذْ مِثْلَهَا مَرَّتَيْنِ . وَقَالَ يَعْنِى ابْنَ الْمُنْكَدِرِ وَأَىُّ دَاءٍ أَدْوَأُ مِنَ الْبُخْلِ
Tercemesi:
Biz Ali (b. el-Medînî), o Süfyan (b. Uyeyne), o Muhammed b. Münkedir o da Cabir (b. Abdullah el-Ensârî)'den (ra) duyduğuna göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bana Bahreyn'in (cizye) malları gelirse sana şu kadar vereceğim." Ama mallar gelene dek Hz. Peygamber (sav) vefat etti. Bahreyn'in (cizye) malları gelince Ebu Bekir "Hz. Peygamber'den (sav) borç veya söz olarak alacağı olanlar bize gelsin" diye çağrıda bulunulmasını emretti. Bunun üzerine ben ona gittim ve dedim ki: "Bana Hz. Peygamber (sav) şöyle şöyle dedi" dedim. Bana (o maldan) üç avuç verdi, - Süfyan (b. Uyeyne) iki avucuyla veriyor gibi yaptı ve bize dedi ki: "(Muhammed) b. Münkedir bize böyle söyledi" - (Süfyan b. Uyeyne) ise bir kere verdi dedi. Bunun üzerine ben Ebu Bekir'in yanına vardım (ve o maldan istedim) ancak vermedi. Daha sonra tekrar gittim ama vermedi. Üçüncü defa da gittim ve dedim ki: "Senden istedim ancak bana vermedin, sonra tekrar istedim yine vermedin, sonra tekrar istedim yine vermedin. Şimdi ya bana verirsin, yahut bana cimrilik etmiş olursun." (Ebu Bekir) dedi ki: "Bana cimrilik etmiş olursun diyorsun, ancak ben sana vermediğimde gönlümden sana hep vermek istedim."
Süfyan (b. Uyeyne) dedi ki: Bize Amr (b. Dinar), ona Muhammed b. Ali ona da Cabir (b. Abdullah) şöyle rivayet etti: "Bana (Ebu Bekir) bir avuç dolusu verdi ve onları saymamı söyledi. 500 tane saydım. Bunun üzerine "aynı miktarda iki kere daha al" dedi. Ardından o - yani (Muhammed) b. Münkedir - şunu da ekledi: "Cimrilikten daha kötü hangi hastalık vardır!"
Açıklama:
İbn Hacer'e göre rivayet muallak olmayıp muttasıldır (Fethü'l-Bârî, Dârü'l-Ma'rife, VI, 242).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Farzu'l-Humus 15, 1/823
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Muhammed el-Bakır (Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Borç, ödemek, en güzel şekilde
Cimrilik, zemmedilişi
Ganimet, hak sahiplerine taksimi
Şehirler, Bahreyn ve Kınnesrin