Açıklama: Elbani bu hadisin Hasen el-Basrî'nin ...لَمَّا حَضَرَهُ الْمَوْتُ sözü dışında sahih olduğunu ifade etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28295, İM002622
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَنْبَأَنَا هَمَّامُ بْنُ يَحْيَى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الصِّدِّيقِ النَّاجِىِّ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ أَلاَ أُخْبِرُكُمْ بِمَا سَمِعْتُ مِنْ فِى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَتْهُ أُذُنَاىَ وَوَعَاهُ قَلْبِى « إِنَّ عَبْدًا قَتَلَ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ نَفْسًا ثُمَّ عَرَضَتْ لَهُ التَّوْبَةُ فَسَأَلَ عَنْ أَعْلَمِ أَهْلِ الأَرْضِ فَدُلَّ عَلَى رَجُلٍ فَأَتَاهُ . فَقَالَ إِنِّى قَتَلْتُ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ نَفْسًا فَهَلْ لِى مِنْ تَوْبَةٍ قَالَ بَعْدَ تِسْعَةٍ وَتِسْعِينَ نَفْسًا . قَالَ فَانْتَضَى سَيْفَهُ فَقَتَلَهُ فَأَكْمَلَ بِهِ الْمِائَةَ ثُمَّ عَرَضَتْ لَهُ التَّوْبَةُ فَسَأَلَ عَنْ أَعْلَمِ أَهْلِ الأَرْضِ فَدُلَّ عَلَى رَجُلٍ فَأَتَاهُ فَقَالَ إِنِّى قَتَلْتُ مِائَةَ نَفْسٍ فَهَلْ لِى مِنْ تَوْبَةٍ قَالَ فَقَالَ وَيْحَكَ وَمَنْ يَحُولُ بَيْنَكَ وَبَيْنَ التَّوْبَةِ اخْرُجْ مِنَ الْقَرْيَةِ الْخَبِيثَةِ الَّتِى أَنْتَ فِيهَا إِلَى الْقَرْيَةِ الصَّالِحَةِ قَرْيَةِ كَذَا وَكَذَا فَاعْبُدْ رَبَّكَ فِيهَا . فَخَرَجَ يُرِيدُ الْقَرْيَةَ الصَّالِحَةَ فَعَرَضَ لَهُ أَجَلُهُ فِى الطَّرِيقِ فَاخْتَصَمَتْ فِيهِ مَلاَئِكَةُ الرَّحْمَةِ وَمَلاَئِكَةُ الْعَذَابِ قَالَ إِبْلِيسُ أَنَا أَوْلَى بِهِ إِنَّهُ لَمْ يَعْصِنِى سَاعَةً قَطُّ . قَالَ فَقَالَتْ مَلاَئِكَةُ الرَّحْمَةِ إِنَّهُ خَرَجَ تَائِبًا » .
قَالَ هَمَّامٌ: فَحَدَّثَنِى حُمَيْدٌ الطَّوِيلُ عَنْ بَكْرِ بْنِ عَبْدِ اللهِ، عَنْ أَبِي رَافِعٍ قَالَ فَبَعَثَ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ مَلَكًا . فَاخْتَصَمُوا إِلَيْهِ ثُمَّ رَجَعُوا . فَقَالَ انْظُرُوا أَىَّ الْقَرْيَتَيْنِ كَانَتْ أَقْرَبَ فَأَلْحِقُوهُ بِأَهْلِهَا .
قَالَ قَتَادَةُ فَحَدَّثَنَا الْحَسَنُ قَالَ لَمَّا حَضَرَهُ الْمَوْتُ احْتَفَزَ بِنَفْسِهِ فَقَرُبَ مِنَ الْقَرْيَةِ الصَّالِحَةِ وَبَاعَدَ مِنْهُ الْقَرْيَةَ الْخَبِيثَةَ فَأَلْحَقُوهُ بِأَهْلِ الْقَرْيَةِ الصَّالِحَةِ .
حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ إِسْمَاعِيلَ الْبَغْدَادِىُّ حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ فَذَكَرَ نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona Hammam b. Yahya, ona Katade, ona Ebu's-Sıddık en-Naci, ona da Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir: (Ey mü'minler) dikkat ediniz Rasulullah'ın (sav) mübarek) ağzından işittiğim (şu) şeyi size haber vereceğim hadisi kulaklarım işitti ve kalbim hıfzetti: "(İsrail oğullarından) bir adam doksan dokuz insan öldürdükten sonra tövbe etmek istedi. Yer yüzünün en bilgin adamını soruşturdu. Bunun üzerine kendisine (rahip) bir kimse gösterildi. O da kalkıp ona gitti ve: Ben doksan dokuz insan öldürdüm. Acaba benim için tövbe (den yararlanma ihtimâli) var mı? diye sordu. (Râhib) adam: Doksan dokuz insan (ın katlin) den sonra (mı? Yâni yararlanman ihtimâli yoktur), diye cevap verdi. Râvi demiştir ki, katil (bu olumsuz cevap üzerine) kılıcını kınından çekip rahibi (de) öldürdü ve böylece öldürdüğü insan sayısını bununla yüze çıkardı. Sonra (yine) tövbe etme arzusu belirdi. Bunun üzerine yer yüzünün en bilgin adamını soruşturdu. Kendisine bir (âlim) adam gösterildi. (Bu kere) ona giderek; Ben yüz insan öldürdüm, acaba benim için tövbe (den istifade etmem ihtimâli) var mı? diye sordu. Adam: Yazıklar olsun sana! Kim senin ile tövbe arasına girebilir (tövbeden yararlanamazsın diyebilir)? Oturduğun (Kefre isimli) kötü köyden çıkıp iyi olan falan köye (Nasra köyüne) git ve orada Rabbine ibadet et, dedi. Bunun üzerine (tövbekâr) katil, tavsiye edilen iyi köye gitmek üzere yola çıktı ve yolda eceli geldi. Rahmet melekleri ile azab melekleri onun hakkında münâkaşa etmeye başladılar: Şeytân! Bu adama ben herkesten fazla yakınım, çünkü hiçbir an bana isyan etmedi (daima bana uydu) dedi. Rahmet melekleri de: Bu adam tövbe ederek yola çıktı," dediler. (Râvi) Hammâm demiştir ki: Humeyd et-Tavil, Bekr b. Abdullah aracılığıyla Ebu Rafi'den bana rivayet ettiğine göre Ebu Râfi' şöyle demiştir: (Rahmet melekleri ile azab meleklerinin ihtilâfa düşmeleri üzerine) Allah (ac) (ihtilâfın halli için) bir melek gönderdi. Melekler ihtilâfın halli için buna baş vurup döndüler. Hakem olan melek: Bakınız. İki köy (yâni ölünün çıktığı kötü köy ile gitmek istediği iyi köy) den hangisi ölünün bulunduğu yere daha yakın ise ölüyü o köy halkının hükmüne tabi tutunuz, diye hüküm verdi. (Râvi) Katâde demiştir ki: El-Hâsan (el-Basrî) bize şu hadisi rivayet etti: Bu adama (yolun yarısında) Ölüm erişince, adam kendini (iyi köye doğru) itti ve böylece iyi köye yaklaştı ve kötü köyü kendisinden uzaklaştırdı. Melekler de kendisini iyi köy halkının hükmüne tabi tuttular (yâni iyi insanlardan saydılar).
Müellifimiz demiştir ki: Ebu'l-Abbâs b. Abdullah b. İsmail el-Bağdadî (de) Affân aracılığıyla Hammam'dan naklen bu hadisin benzerini bize rivayet etti.
Açıklama:
Elbani bu hadisin Hasen el-Basrî'nin ...لَمَّا حَضَرَهُ الْمَوْتُ sözü dışında sahih olduğunu ifade etmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 2, /424
Senetler:
1. Ebu Râfi' el-Kıbtî (Eslem)
2. Bekir b. Abdullah el-Müzenî (Bekir b. Abdullah b. Amr b. Hilal)
3. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hadis, israiliyyat içerikli haberler
Kıssa, hikaye
Tevbe, kasden adam öldürenin tevbesi