حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ عَنْ عَمْرٍو عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لأَبِى طَلْحَةَ « الْتَمِسْ غُلاَمًا مِنْ غِلْمَانِكُمْ يَخْدُمُنِى حَتَّى أَخْرُجَ إِلَى خَيْبَرَ » . فَخَرَجَ بِى أَبُو طَلْحَةَ مُرْدِفِى ، وَأَنَا غُلاَمٌ رَاهَقْتُ الْحُلُمَ ، فَكُنْتُ أَخْدُمُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا نَزَلَ ، فَكُنْتُ أَسْمَعُهُ كَثِيرًا يَقُولُ « اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْهَمِّ وَالْحَزَنِ وَالْعَجْزِ وَالْكَسَلِ وَالْبُخْلِ وَالْجُبْنِ وَضَلَعِ الدَّيْنِ وَغَلَبَةِ الرِّجَالِ » . ثُمَّ قَدِمْنَا خَيْبَرَ ، فَلَمَّا فَتَحَ اللَّهُ عَلَيْهِ الْحِصْنَ ذُكِرَ لَهُ جَمَالُ صَفِيَّةَ بِنْتِ حُيَىِّ بْنِ أَخْطَبَ ، وَقَدْ قُتِلَ زَوْجُهَا وَكَانَتْ عَرُوسًا ، فَاصْطَفَاهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِنَفْسِهِ ، فَخَرَجَ بِهَا حَتَّى بَلَغْنَا سَدَّ الصَّهْبَاءِ حَلَّتْ ، فَبَنَى بِهَا ، ثُمَّ صَنَعَ حَيْسًا فِى نِطَعٍ صَغِيرٍ ، ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « آذِنْ مَنْ حَوْلَكَ » . فَكَانَتْ تِلْكَ وَلِيمَةَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى صَفِيَّةَ . ثُمَّ خَرَجْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ قَالَ فَرَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُحَوِّى لَهَا وَرَاءَهُ بِعَبَاءَةٍ ، ثُمَّ يَجْلِسُ عِنْدَ بَعِيرِهِ فَيَضَعُ رُكْبَتَهُ ، فَتَضَعُ صَفِيَّةُ رِجْلَهَا عَلَى رُكْبَتِهِ حَتَّى تَرْكَبَ ، فَسِرْنَا حَتَّى إِذَا أَشْرَفْنَا عَلَى الْمَدِينَةِ نَظَرَ إِلَى أُحُدٍ فَقَالَ « هَذَا جَبَلٌ يُحِبُّنَا وَنُحِبُّهُ » . ثُمَّ نَظَرَ إِلَى الْمَدِينَةِ فَقَالَ « اللَّهُمَّ إِنِّى أُحَرِّمُ مَا بَيْنَ لاَبَتَيْهَا بِمِثْلِ مَا حَرَّمَ إِبْرَاهِيمُ مَكَّةَ ، اللَّهُمَّ بَارِكْ لَهُمْ فِى مُدِّهِمْ وَصَاعِهِمْ » .
Açıklama: Hays, hurma, yağ ve keş peynirinden yapılan bir tür yemek.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29272, B002893
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ عَنْ عَمْرٍو عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لأَبِى طَلْحَةَ « الْتَمِسْ غُلاَمًا مِنْ غِلْمَانِكُمْ يَخْدُمُنِى حَتَّى أَخْرُجَ إِلَى خَيْبَرَ » . فَخَرَجَ بِى أَبُو طَلْحَةَ مُرْدِفِى ، وَأَنَا غُلاَمٌ رَاهَقْتُ الْحُلُمَ ، فَكُنْتُ أَخْدُمُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا نَزَلَ ، فَكُنْتُ أَسْمَعُهُ كَثِيرًا يَقُولُ « اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْهَمِّ وَالْحَزَنِ وَالْعَجْزِ وَالْكَسَلِ وَالْبُخْلِ وَالْجُبْنِ وَضَلَعِ الدَّيْنِ وَغَلَبَةِ الرِّجَالِ » . ثُمَّ قَدِمْنَا خَيْبَرَ ، فَلَمَّا فَتَحَ اللَّهُ عَلَيْهِ الْحِصْنَ ذُكِرَ لَهُ جَمَالُ صَفِيَّةَ بِنْتِ حُيَىِّ بْنِ أَخْطَبَ ، وَقَدْ قُتِلَ زَوْجُهَا وَكَانَتْ عَرُوسًا ، فَاصْطَفَاهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِنَفْسِهِ ، فَخَرَجَ بِهَا حَتَّى بَلَغْنَا سَدَّ الصَّهْبَاءِ حَلَّتْ ، فَبَنَى بِهَا ، ثُمَّ صَنَعَ حَيْسًا فِى نِطَعٍ صَغِيرٍ ، ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « آذِنْ مَنْ حَوْلَكَ » . فَكَانَتْ تِلْكَ وَلِيمَةَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى صَفِيَّةَ . ثُمَّ خَرَجْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ قَالَ فَرَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُحَوِّى لَهَا وَرَاءَهُ بِعَبَاءَةٍ ، ثُمَّ يَجْلِسُ عِنْدَ بَعِيرِهِ فَيَضَعُ رُكْبَتَهُ ، فَتَضَعُ صَفِيَّةُ رِجْلَهَا عَلَى رُكْبَتِهِ حَتَّى تَرْكَبَ ، فَسِرْنَا حَتَّى إِذَا أَشْرَفْنَا عَلَى الْمَدِينَةِ نَظَرَ إِلَى أُحُدٍ فَقَالَ « هَذَا جَبَلٌ يُحِبُّنَا وَنُحِبُّهُ » . ثُمَّ نَظَرَ إِلَى الْمَدِينَةِ فَقَالَ « اللَّهُمَّ إِنِّى أُحَرِّمُ مَا بَيْنَ لاَبَتَيْهَا بِمِثْلِ مَا حَرَّمَ إِبْرَاهِيمُ مَكَّةَ ، اللَّهُمَّ بَارِكْ لَهُمْ فِى مُدِّهِمْ وَصَاعِهِمْ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said), ona Yakub b. Amr, ona da Ene b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Ebu Talha'ya şöyle buyurdu: "Benim için gençlerinizden birisini tayin et de Hayber'e gidene kadar bana hizmet etsin." Bunun üzerine Ebu Talha beni bineğinin arkasına bindirerek (bulunduğumuz yerden) çıkardı. Ben, o vakitler buluğ çağına yeri girmiş bir çocuktum. (Yolculukta) Rasulullah (sav) konakladığında kendisine hizmet ediyordum. Ondan birçok defa şunları duydum: "Allah'ım! Üzüntüden, acizlikten, tembellikten, cimrilikten,korkaklıktan, borcun yükünden, adamlarımın yenilgiye uğramasından sana sığınırım." (bir süre) sonra Hayber'e geldik. Allah, Rasulüne (sav) kaleyi açınca (Hayber kalesi ele geçirilince) kendisine Huyey b. Ahtab'ın kızı Safiyye'nin güzelliğinden bahsedildi. Safiyye yeni gelin olmasına rağmen kocası öldürülmüştü. Rasulullah (sav) Safiyye'yi kendisi (evlenmesi için) ayırmıştı. Sonra da Safiyye ile yola çıktı. Nihayet Seddü'l-Sahbâ denilen yere ulaştık. Safiyye orada hayızdan temizlendi. Rasulullah (sav) Safiyye ile orada evlendi. Sonra orada hays yemeği yaptı. Sonra Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Etrafındakilere haber ver (yemeğe gelsinler)." İşte bu yemek, Rasulullah'ın (sav) Safiyye için verdiği düğün yemeği oldu. Sonra da Medine'ye doğru yola çıktık. Enes dedi ki: Ben Rasulullah'ı gördüm, O, Safiyye'yi kendi arkasında bir örtü ile örtüyordu. Sonra Rasulullah (sav) devesinin yanına oturuyor, kendi dizini koyuyor Safiyye de Rasulullah'ın (sav) dizine basıp deveye biniyordu. Yola devam ettik ve nihayet Medine'ye doğru yaklaştığımızda Rasulullah (sav) Uhud dağına doğru baktı ve: "Bu dağ bizi sever biz de bu dağı severiz" buyurdu. Sonra da Medine'ye baktı ve şöyle dua etti: "Allah'ım! Ben, şu iki kayalık arasındaki yeri (Medine'yi), İbrahim'in Mekke'yi haram kıldığı gibi haram kılıyorum. Allah'ım! Medineliler'in müd (eski bir hacim ölçüsü) ve sâ' (eski bir ölçek) ölçeklerini bereketli kıl."
Açıklama:
Hays, hurma, yağ ve keş peynirinden yapılan bir tür yemek.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 74, 1/774
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Amr b. Ebu Amr el-Kilabi (Amr b. Zürare b. Vakıd)
3. Yakub b. Abdurrahman el-Kârî (Yakub b. Abdurrahman b. Muhammed)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cimrilik, zemmedilişi
Evlilik, düğün yemeği, velime
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Safiyye ile evlenmesi
Hz. Peygamber, hanımları, Safiyye bt. Huyeyy
Şehirler, Medine, Harem oluşu
Siyer, Uhud dağı