Öneri Formu
Hadis Id, No:
29461, N003638
Hadis:
أَخْبَرَنِى زِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى الْحَجَّاجِ عَنْ سَعِيدٍ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ ثُمَامَةَ بْنِ حَزْنٍ الْقُشَيْرِىِّ قَالَ شَهِدْتُ الدَّارَ حِينَ أَشْرَفَ عَلَيْهِمْ عُثْمَانُ فَقَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَبِالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ الْمَدِينَةَ وَلَيْسَ بِهَا مَاءٌ يُسْتَعْذَبُ غَيْرَ بِئْرِ رُومَةَ فَقَالَ « مَنْ يَشْتَرِى بِئْرَ رُومَةَ فَيَجْعَلُ فِيهَا دَلْوَهُ مَعَ دِلاَءِ الْمُسْلِمِينَ بِخَيْرٍ لَهُ مِنْهَا فِى الْجَنَّةِ » . فَاشْتَرَيْتُهَا مِنْ صُلْبِ مَالِى فَجَعَلْتُ دَلْوِى فِيهَا مَعَ دِلاَءِ الْمُسْلِمِينَ وَأَنْتُمُ الْيَوْمَ تَمْنَعُونِى مِنَ الشُّرْبِ مِنْهَا حَتَّى أَشْرَبَ مِنْ مَاءِ الْبَحْرِ قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنِّى جَهَّزْتُ جَيْشَ الْعُسْرَةِ مِنْ مَالِى قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ فَأَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ الْمَسْجِدَ ضَاقَ بِأَهْلِهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ يَشْتَرِى بُقْعَةَ آلِ فُلاَنٍ فَيَزِيدُهَا فِى الْمَسْجِدِ بِخَيْرٍ لَهُ مِنْهَا فِى الْجَنَّةِ » . فَاشْتَرَيْتُهَا مِنْ صُلْبِ مَالِى فَزِدْتُهَا فِى الْمَسْجِدِ وَأَنْتُمْ تَمْنَعُونِى أَنْ أُصَلِّىَ فِيهِ رَكْعَتَيْنِ قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ وَالإِسْلاَمِ هَلْ تَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ عَلَى ثَبِيرٍ ثَبِيرِ مَكَّةَ وَمَعَهُ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَأَنَا فَتَحَرَّكَ الْجَبَلُ فَرَكَضَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِرِجْلِهِ وَقَالَ « اسْكُنْ ثَبِيرُ فَإِنَّمَا عَلَيْكَ نَبِىٌّ وَصِدِّيقٌ وَشَهِيدَانِ » . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ اللَّهُ أَكْبَرُ شَهِدُوا لِى وَرَبِّ الْكَعْبَةِ . يَعْنِى أَنِّى شَهِيدٌ .
Tercemesi:
Nesâî'nin, Ziyâd b. Eyyûb-Saîd b. Âmir-Yahya b. Ebü'l-Haccâc-Saîd el-Cüreyrî-Sümâme b. Hazn el-Kuşeyrî isnadıyla aktardığına göre, Sümâme b. Hazn el Kuşeyri anlatıyor: (O gün)Evde olanlara tanık oldum. Hazreti Osman onların karşısına çıktı ve toplanan kalabalığa şöyle seslendi: “Allah ve İslâm aşkına soruyorum, siz bilir misiniz ki? Allah'ın Resulü, Medine’ye geldiğinde burada Rume kuyusundan başka tatlı su kuyusu yoktu. Allah'ın Resulü “Cennette daha iyisini almak karşılığında kim Rume kuyusunu satın alır ve kendi kovasını Müslümanların kovasıyla birlikte (kendine ayrıcalık tanımadan) bu kuyuya sarkıtır?” diye söylemişti. Ben hemen kendi servetimden kuyuyu satın alıp kovamı Müslümanların kovasıyla birlikte kuyuya sarkıtıp (kendime ayrıcalık gözetmeden su çekmiştim.) Bugün sizler o kuyunun suyundan içmekten beni mahrum bırakıyorsunuz ha! Oradakiler: “Evet doğrudur” dediler. Bunun üzerine Osman: “Allah ve İslâm aşkına soruyorum, siz bilir misiniz ki? Tebük ordusunu kendi malımla teçhiz etmiştim.” Oradakiler: “Evet doğru söylüyorsun, bu şekilde olmuştu” dediler. Osman: “Allah ve İslâm aşkına soruyorum, bilir misiniz ki?, Mescit, cemaati almaz olmuştu da Allah'ın Resulü, “Cennette daha iyisi karşılığında, kim filan oğullarının yerini satın alıp mescide ilave eder?” diye söylemişti. Ben de kendi servetimden orayı satın alıp mescide ilave etmiştim. Şimdi siz beni o mescitte iki rekat namaz kılmaktan mahrum ediyorsunuz ha! Oradakiler: “Evet Allah şahittir ki, söylediklerin doğrudur” dediler. Allah ve İslâm aşkına soruyorum, bilir misiniz ki? Allah'ın Resulü, Sebir Dağında idi, yanında Ebu Bekir, Ömer ve ben vardım. Dağ sallanmaya başlayınca Rasûlullah ayağıyla dağa vurdu ve: “Ey dağ! Sakin ol, senin üzerinde bir Peygamber, bir Sıddık ve iki şehit vardır” demişti. Oradakiler: “Allah adına doğru söylüyorsun, böyle olmuştu” dediler. O zaman Osman: “Allahu ekber! Kâbe'nin Rabbine yemin olsun, benim lehimde şahitlik yaptılar” yani ben (Peygamberin sözünde olduğu gibi) şehit olacağım' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İhbâs 4, /2326
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
2. Sümame b. Hazn el-Kuşeyrî (Sümame b. Hazn b. Abdullah b. Seleme)
3. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
4. Ebu Eyyub Yahya b. Ebu Haccac el-Ahtemî (Yahya b. Abdullah b. Ahtem)
5. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
6. Ebu Haşim Ziyad b. Eyyüb et-Tusî (Ziyad b. Eyyüb b. Ziyad)
Konular:
Siyer, Tebük gazvesi
Vakıf, vakfedilen malın kullanımı