Öneri Formu
Hadis Id, No:
30469, B003075
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبَايَةَ بْنِ رِفَاعَةَ عَنْ جَدِّهِ رَافِعٍ قَالَ كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِذِى الْحُلَيْفَةِ ، فَأَصَابَ النَّاسَ جُوعٌ وَأَصَبْنَا إِبِلاً وَغَنَمًا ، وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى أُخْرَيَاتِ النَّاسِ ، فَعَجِلُوا فَنَصَبُوا الْقُدُورَ ، فَأَمَرَ بِالْقُدُورِ فَأُكْفِئَتْ ، ثُمَّ قَسَمَ فَعَدَلَ عَشَرَةً مِنَ الْغَنَمِ بِبَعِيرٍ ، فَنَدَّ مِنْهَا بَعِيرٌ ، وَفِى الْقَوْمِ خَيْلٌ يَسِيرٌ فَطَلَبُوهُ فَأَعْيَاهُمْ ، فَأَهْوَى إِلَيْهِ رَجُلٌ بِسَهْمٍ ، فَحَبَسَهُ اللَّهُ فَقَالَ « هَذِهِ الْبَهَائِمُ لَهَا أَوَابِدُ كَأَوَابِدِ الْوَحْشِ ، فَمَا نَدَّ عَلَيْكُمْ فَاصْنَعُوا بِهِ هَكَذَا » . فَقَالَ جَدِّى إِنَّا نَرْجُو - أَوْ نَخَافُ - أَنْ نَلْقَى الْعَدُوَّ غَدًا وَلَيْسَ مَعَنَا مُدًى ، أَفَنَذْبَحُ بِالْقَصَبِ فَقَالَ « مَا أَنْهَرَ الدَّمَ وَذُكِرَ اسْمُ اللَّهِ فَكُلْ ، لَيْسَ السِّنَّ وَالظُّفُرَ ، وَسَأُحَدِّثُكُمْ عَنْ ذَلِكَ ، أَمَّا السِّنُّ فَعَظْمٌ ، وَأَمَّا الظُّفُرُ فَمُدَى الْحَبَشَةِ » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avâne, ona Said b. Mesrûk, ona Abâye b. Rifâ'a, ona da dedesi Râfi' şöyle rivayet etmiştir:
Zülhuleyfe'de Nebî'nin (sav) beraberinde idik. İnsanlar epeyce acıkmışlar ve (öncesinde ganimet olarak) deve ve koyun elde etmişlerdi. Hz. Peygamber (sav) insanların arkasında kaldı. (İnsanlar) acele edip (yemek pişirmek üzere) tencereleri hazır ettiler. (Hz. Peygamber (sav) geldiğinde) tencerelerin (devrilmesini) emretti de (tencereler) ters yüz edildi. Ardından (ganimet malını) taksim edip 10 koyunu bir deveye denk saydı. (Derken) onlardan bir deve kaçıverdi. Topluluk içinde de onu arayıp bulacakları az at vardı. Deve onları çaresiz bırakıp (kaçtı). Bir adam oku ile onu vurdu, Allah da (deveyi) durdurdu! (Bunun üzerine) Hz. Peygamber (sav), "Bu hayvanlar vahşi hayvanlar gibi kaçıp gidebilirler. Böyle bir şey olursa bu şekilde davranıp (onu oklayabilirsiniz)" buyurdu. Biz yarın düşman ile karşılaşmayı umuyorduk. -Ravilerden biri şüpheye düşüp "Korkuyorduk" şeklinde nakilde bulundu- Yanımızda da bıçak yoktu! Nebî'ye (sav) "Kamışla (hayvan) kesebilir miyiz?" dedik. Kanı akıtan şey ile (kes) ve üzerine Allah'ın adının anıldığı (hayvanı) ye! Dişle ve tırnakla ise olmaz! Bundan size bahsedeyim. Diş, kemiktir. Tırnak ise Habeşliler'in bıçağıdır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 191, 1/810
Senetler:
1. Ebu Abdullah Râfi' b. Hadîc el-Ensârî (Râfi' b. Hadîc b. Râfi' b. Adî b. Yezid b. Ceşm)
2. Ebu Rifâ'a Abâye b. Rifâ'a ez-Zürakî (Ayâbe b. Rifâ'a b. Râfi' b. Hudeyc)
3. Ebu Süfyan Said b. Mesruk es-Sevrî (Said b. Mesruk b. Hamza)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Ganimet, taksim edilmeden kullanımı
Kültürel hayat, Hayvanların kesiminde kullanılacak aletler
Siyer, Huneyn gazvesi