Öneri Formu
Hadis Id, No:
30482, B003081
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حَوْشَبٍ الطَّائِفِىُّ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا حُصَيْنٌ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَكَانَ عُثْمَانِيًّا فَقَالَ لاِبْنِ عَطِيَّةَ وَكَانَ عَلَوِيًّا إِنِّى لأَعْلَمُ مَا الَّذِى جَرَّأَ صَاحِبَكَ عَلَى الدِّمَاءِ سَمِعْتُهُ يَقُولُ بَعَثَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَالزُّبَيْرَ ، فَقَالَ « ائْتُوا رَوْضَةَ كَذَا ، وَتَجِدُونَ بِهَا امْرَأَةً أَعْطَاهَا حَاطِبٌ كِتَابًا » . فَأَتَيْنَا الرَّوْضَةَ فَقُلْنَا الْكِتَابَ . قَالَتْ لَمْ يُعْطِنِى . فَقُلْنَا لَتُخْرِجِنَّ أَوْ لأُجَرِّدَنَّكِ . فَأَخْرَجَتْ مِنْ حُجْزَتِهَا ، فَأَرْسَلَ إِلَى حَاطِبٍ فَقَالَ لاَ تَعْجَلْ ، وَاللَّهِ مَا كَفَرْتُ وَلاَ ازْدَدْتُ لِلإِسْلاَمِ إِلاَّ حُبًّا ، وَلَمْ يَكُنْ أَحَدٌ مِنْ أَصْحَابِكَ إِلاَّ وَلَهُ بِمَكَّةَ مَنْ يَدْفَعُ اللَّهُ بِهِ عَنْ أَهْلِهِ وَمَالِهِ ، وَلَمْ يَكُنْ لِى أَحَدٌ ، فَأَحْبَبْتُ أَنْ أَتَّخِذَ عِنْدَهُمْ يَدًا . فَصَدَّقَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ عُمَرُ دَعْنِى أَضْرِبْ عُنُقَهُ ، فَإِنَّهُ قَدْ نَافَقَ . فَقَالَ « مَا يُدْرِيكَ لَعَلَّ اللَّهَ اطَّلَعَ عَلَى أَهْلِ بَدْرٍ ، فَقَالَ اعْمَلُوا مَا شِئْتُمْ » . فَهَذَا الَّذِى جَرَّأَهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Havşeb et-Tâifî, ona Hüşeym (b. Beşir es-Sülemî), ona Husayn (b. Abdurrahman es-Sülemî), ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman (Abdullah b. Habib es-Sülemî) -ki kendisi Osmânî idi- rivayet ettiğine göre kendisi (Hibban) İbn Atiyye'ye - ki o Alevî idi - şöyle dedi: Ben senin sahibini (Hz. Ali'nin) kan dökmeye cüret ettirenin ne olduğunu biliyorum. Ben onun (Hz. Ali'nin) şöyle dediğini işittim: Hz. Peygamber (sav) beni ve Zübeyr'i (b. el-Avvam) görevlendirdi ve dedi ki: "Falanca bahçeye gidin, orada Hatib'ın (b. Belte'a) kendisine mektup verdiği bir kadın var". Bahçeye varıp mektubu sorduk. Kadın "bana böyle bir şey vermedi" dedi. Bunun üzerine biz (kadına) ya (mektubu) verirsin yahut elbiselerini çıkartırız (ve mektubun sende olmadığından emin oluruz) dedik. Bunun üzerine kadın mektubu kuşağından çıkardı.
(Hz. Peygamber'ın (sav) yanına vardığımızda) Hatib'i çağırttı. Bunun üzerine (Hatib) şöyle dedi: Acele etme. Vallahi ben küfre düşmedim ve İslam'a olan muhabbetim sadece arttı. Ancak senin ashabından herkesin Mekke'deki mallarını ve ailelerini Allah, akrabaları vasıtasıyla, korumaktadır. Benim ise (Mekke'de) kimsem yoktur. Dolayısıyla bana karşı (Mekke'li müşriklerin) minnet duymalarını istedim (ki ailemi ve malımı gözetsinler). Hz. Peygamber (sav) onun doğru konuştuğunu beyan edince Ömer (b. el-Hattab) "Bırak boyunu vurayım, zira o munafik olmuştur." dedi. Bunun üzerine o (sav) şöyle buyurdu: Sen nereden biliyorsun (onun ölümü hak ettiğini) ki Allah'ın (cc) Bedir gazvesine katılanları görüp onlara şöyle dediği umulur: "Dilediğinizi yapın, zira ben sizin günahlarınızı affettim".
İşte onu (Ali b. Ebu Talib) cesaretlendiren bu sözdür.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 195, 1/811
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Habib es-Sülemî (Abdullah b. Habib b. Rabî'a)
3. Sa'd b. Ubeyde es-Sülemi (Sa'd b. Ubeyde)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Muhammed b. Havşeb et-Tâifî (Muhammed b. Abdullah b. Havşeb)
Konular:
Hz. Peygamber, bilgi kaynakları
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Yargı, casusluk, yapanın öldürülmesi vs.