"Kıyamet günü olduğu zaman insanlar birbiri üzerine dalgalanıp çalkalanırlar. Nihayet Âdem'e gelirler de:
— Rabb 'in huzurunda bize şefaat et! derler. O da:
— Ben buna ehil değilim. Fakat sizler İbrahim'e gidin. Çünkü o, Hatîlullah'tır der".
Dedi ki: "Sonra İbrahim'e gelirler. O da:
— Ben buna ehil değilim. Fakat siz Mûsâ 'ya gidin. Çünkü o Ke-lîmullah'tır (yânı Allah'ın kelâm ettiği peygamberdir), der.
Akabinde insanlar Musa'ya gelirler. O da:
— Ben buna ehil değilim. Lâkin sizler isa'ya gidin. Çünkü o Allah'ın Ruhu ve Kelimesi'dir, der.
fsâ'ya gelirler. O da:
~ Ben buna ehil değilim. Lâkin siz Muhammed(S)'e gidin, der.
İnsanlar bana gelirler. Ben de:
— Ben onun için{yaidX\\m\ş)imdir, derim.
Hemen gider, Rabb'imin huzuruna izin isterim. Bana izin verilir. Bana şimdi hatırlayamadığım, Kendisine yapacağım birtakım hamdler ilham eder. Ben bu hamdlerle hamdederim ve Kendisine secdeye kapanırım. Bana:
— Yâ Muhammed! Başını kaldır, söyle, sözün dinlenir; iste, isteğin sana verilir; şefaat et, şefaatin kabul edilir! buyurulur.
Bunun üzerine ben:
— Yâ Rabb! Ümmetimi, ümmetimi! diye şefaat dilerim. Bana:
— Git, kalbinde bir arpa ağırlığı kadar îmân bulunan kimseleri oradan çıkar! denilir.
Ben de gider bunu yaparım.
Sonra yine Rabb'ime döner, bu hamdlerle hamdederim. Sonra Rabb'ime secdeye kapanırım. Bana:
— Yâ Muhammedi Başım kaldır, söyle, sözün dinlenir; iste, sana verilir; şefaat et, şefaatin kabul olunur! denilir.
Bunun üzerine ben:
— Yâ Rabbi! Ümmetimi, ümmetimi! diye şefaat dilerim. Bana:
— Git, kalbinde bir zerre ağırlığınca yâhud hardal tanesi kadar îmân bulunanları oradan çıkar! denilir.
Ben gider, bunu yaparım. Sonra döner yine bu hamdler ile Rabb'-ime hamd ederim. Sonra O*na secdeye kapanırım. Bana:
— Yâ Muhammedi Başını kaldır, söyle, sözün dinlenir; işte, isteğin sana verilir, şefaat et, şefaatin kabul edilir! buyurulur.
Bunun üzerine ben:
— Yâ Rabbi! Ümmetimi, ümmetimi! diye şefaat dilerim. Bana:
— Git, kalbinde bir hardal tanesi ağırlığından daha az, daha az, daha az îmân bulunan kim varsa, onları da ateşten çıkar! buyurur.
Ben hemen gider bunu yaparım.
Ma'bed şöyle dedi: Akabinde biz Enes'in yanından çıktığımızda ben arkadaşlarımızdan bâzısına:
— Biz Hasen el-Basrî'nin yanına uğrasak. O, Ebû Halîfe et-Tâî'nin evinde (Haccâc'ın zulmünden) gizlenmiş bir hâlde bulunmaktadır, dedim.
Enes ibn Mâlik'in bize tahdîs ettiği hadîsle Hasen'in yanına vardık. Ona selâm verdik. Bize izin verdi. Biz ona:
— Yâ Ebâ Saîd! Biz kardeşin Enes ibn Mâlik'in yanından geldik. Şefaat hakkında bize tahdîs ettiği hadîsin benzerini hiç duymamıştık, dedik.
O:
— Devam edin, hadîsi söyleyin! dedi.
Biz de ona bu hadîsi tahdîs ettik. Hadîs bu son noktaya ulaşınca Hasen bize:
— Devam edin, daha söyleyin! dedi. Biz de ona:
— Enes bize daha fazla artırmadı, dedik. O da bize şunları söyledi:
— Yemîn olsun o bunu bana yirmi sene önce tahdîs etmişti. Kendisi o günlerde bütün hafızasını ve kuvvetini toplamış hâldeydi. Şimdi ise bir kısım şeyi terketmiştir. O bunu unuttu mu yoksa güvenip dayanırsınız diye sizlere tahdîs etmeyi kerîh mi gördü, bilmiyorum, dedi.
Biz de ona:
— Yâ Ebâ Saîd! Bize sen tahdîs et, dedik. Bunun üzerine güldü ve:
— "İnsan aceleden yaratılmıştır" .Bunu size sâdece o hadîsi tahdîs etmeyi isteyerek zikrettim, dedi ve şöyle devam etti:
— Enes bana bu hadîsi size tahdîs ettiği gibi tahdîs etti. Bundan sonra Rasûlullah (S) şöyle demiştir: "Sonra ben dördüncü defa yine Rabb'ime döner, bu hamdler ileO'na tekrar hamdederim. Sonra O'na secde ederek kapanırım. Bunun üzerine bana:
— Yâ Muhammed, başını kaldır ve söyle; sözün dinlenir; iste, sana verilir; şefaat et, şefaatin kabul edilir! buyurulur.
Ben de:
— YâRabb, bana izin ver de 'Lâ ilahe ille'ilah'diyen bütün Tevhid Ehli hakkında şefaat edeyim! diye niyaz ederim.
Bunun üzerine Yüce Allah:
— izzetim, Celâlim, Kibriyâm, Azametim hakkı için ben Lâ tiâ-he HleHlah diyen Tevhtd Ehli'nin hepsini muhakkak surette cehennemden çıkaracağım! buyuracaktır"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 36, 2/769
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, ahvali
KTB, TEVHİD
Peygamberler, önceki peygamberler
Sahâbe, sahabiler ve hadîs
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Tevhit, La ilahe illallah / kelime-i tevhidi söyleyen cennete girecektir