1 Kayıt Bulundu.
Bizeِ Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Ebu Nadr Mevla Ömer b. Ubeydullah, ona Ebu Mürre Mevla Ümmü Hani bt. Ebu Tâlib, ona da Ümmü Hani bt. Ebu Tâlib (r. anha) şöyle demiştir:
Ben Mekke'nin fethedildiği yıl Rasulullah'ın (sav) yanına gittim ve O'nu yıkanırken buldum. Kızı Fâtıma da O'nu perde ile örtüyordu. Selam verdim. Hz. Peygamber (sav) "Bu kim?" diye sordu. Ben “Ebu Tâlib'in kızı Ümmü Hâni'yim” dedim. Rasulullah (sav) "hoşgeldin Ümmü Hâni" buyurdu. Yıkanmayı bitirince elbiseyi çapraz bir şekilde bağlamış olduğu halde tek bir elbise içinde sekiz rekat namaz kıldı. Namaz'dan sonra ben kendisine “ey Allah'ın Rasulü, kardeşim Ali, benim âmân verip güvence altına aldığım filancayı, Hubeyre'nin oğlu Falanca'yı öldüreceğini söylüyor” dedim. Rasulullah "ey Ümmü Hâni, senin âmân verdiğin kimseye biz de aman verdik" buyurdu. Bu olay kuşluk vaktinde idi.
Açıklama: Senin eman vermiş olman bizim eman vermemiz gibidir. bkz. Kastallani,İrşâdu's-Sâri, V, 237.