1 Kayıt Bulundu.
Bize Bişr b. Halid, ona Muhammed, ona Şu'be, ona Süleyman ve Mansur, ona Ebu Duhâ, ona Mesrûk, ona da Abdullah şöyle demiştir:
Şüphesiz Allah, Muhammed'i peygamber olarak gönderdi ve ona "De ki: Tebliğime karşılık sizden hiç bir ücret istemiyorum. Ben kendiliğimden peygamberlik iddiasında da bulunmuyorum." (Sâd, 86) demesini emir buyurdu. Rasulullah (sav), Kureyş'in isyanda devam etmek istediklerini görünce "Allah'ım, bunlara karşı, Yusuf'un yedi yılı gibi bir yedi yıl (kıtlık) ile bana yardım et" diye dua etti. Sonra onları öyle bir kıtlık yakaladı ki her şeyi giderip yok etti ve müşrikler kemik ve deri yediler. -Râvîlerden biri “deri ve leş yediler” demiştir.- (Açlıktan) yerden duman şekli gibi bir şey çıkmağa başladığını (görür oldular). Bunun üzerine Ebu Süfyân, Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve “ey Muhammed, kavmin helak oldu, onlardan bu azabı kaldırması için Allah'a dua et” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) da dua etti ve "bunun ardından siz yine (şirke) dönersiniz" buyurdu.
Mansûr'un hadisinde ise Rasulullah (sav) şu ayetleri okumuştur: "Öyleyse sen, göğün aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bütün insanları her yönden saracak bir duman! Bu, gerçekten can yakıcı bir azaptır. O zaman zalimler: “Rabbimiz! Ne olur, bu azabı üzerimizden kaldır. Biz gerçekten iman ediyoruz!” diye feryat edecekler. Onlar nerede, düşünüp ibret almak nerede? Halbuki onlara doğruluğu besbelli ve gerçeği apaçık ortaya koyan bir peygamber gelmişti. Fakat ondan yüz çevirdiler ve: “Bu peygamber değil, kendisine başkası tarafından bir kısım şeyler belletilmiş delinin biri!” dediler. Biz azabı birazcık kaldıracağız; ama siz yine inkâra döneceksiniz." (Duhan 10-15).
İbn Mesud der ki: Duhân, Batşe ve Lizâm dünyada olmuş bitmiştir. Zira ahiret azabı (olsa idi) onlardan hiç kaldırılır mıydı?
İbn Mesud der ki: (Duhân, Batşe ve Lizâm dışında Hz. Peygamber (sav) zamanında meydana gelen beş şeyden) biri Rumların İranlıları yenmesi, diğeri de ayın yarılmasıdır.