1 Kayıt Bulundu.
Bize Humeydî, ona Sufyân, ona Zuhrî, ona da Urve şöyle demiştir:
Ben Âişe'ye (r.anha) (إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ ayeti hakkında) sordum, şöyle dedi: Muşellel mevkiinde bulunan Menât putu yanında ihrama girenler Safa ile Merve arasında tavaf yapmazlardı. Yüce Allah "Safâ ile Merve Allah’ın hac ve umre için belirlediği işaretlerdendir" (Bakara: 158) ayetini indirdi. Bunun üzerine Rasulullah ile Müslümanlar beraberce o iki tepe arasında sa'y yaptılar.
Sufyân der ki: Menât putu, deniz tarafında bir dağ olan Kudeyd'de, Muşellel mevkiinde bulunuyordu.
Abdurrahman b. Hâlid, İbn Şihâb'dan, O Urve'den, o da Âişe'den rivayetle şöyle demiştir: "إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ" ayeti ayeti Ensâr hakkında inmiştir. Onlar ve Gassân kabilesi İslâm'a girmelerinden önce Menât için ihrama girer, telbiye getirirlerdi. Bu hadis de Sufyân hadisi gibidir.
Ma'mer, Zuhrî'den, o da Urve'den, o da Âişe'den bu hadisin benzerini rivayet etmiş ve rivayetinde şunu da demiştir: Mekke ile Medîne arasında bulunan Menât putuna telbiye getirip ihrama giren Ensârlı bazı adamlar “ey Allah'ın Peygamberi, bizler Menât'a saygıdan dolayı Safa ile Merve arasında sa'y yapmıyorduk” dediler.