Öneri Formu
Hadis Id, No:
34423, D005257
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ مَوْهَبٍ الرَّمْلِىُّ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ عَنْ صَيْفِىٍّ أَبِى سَعِيدٍ مَوْلَى الأَنْصَارِ عَنْ أَبِى السَّائِبِ قَالَ أَتَيْتُ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ فَبَيْنَا أَنَا جَالِسٌ عِنْدَهُ سَمِعْتُ تَحْتَ سَرِيرِهِ تَحْرِيكَ شَىْءٍ فَنَظَرْتُ فَإِذَا حَيَّةٌ فَقُمْتُ فَقَالَ أَبُو سَعِيدٍ مَا لَكَ فَقُلْتُ حَيَّةٌ هَا هُنَا. قَالَ فَتُرِيدُ مَاذَا قُلْتُ أَقْتُلُهَا . فَأَشَارَ إِلَى بَيْتٍ فِى دَارِهِ تِلْقَاءَ بَيْتِهِ فَقَالَ إِنَّ ابْنَ عَمٍّ لِى كَانَ فِى هَذَا الْبَيْتِ فَلَمَّا كَانَ يَوْمُ الأَحْزَابِ اسْتَأْذَنَ إِلَى أَهْلِهِ وَكَانَ حَدِيثَ عَهْدٍ بِعُرْسٍ فَأَذِنَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَمَرَهُ أَنْ يَذْهَبَ بِسِلاَحِهِ فَأَتَى دَارَهُ فَوَجَدَ امْرَأَتَهُ قَائِمَةً عَلَى بَابِ الْبَيْتِ فَأَشَارَ إِلَيْهَا بِالرُّمْحِ فَقَالَتْ لاَ تَعْجَلْ حَتَّى تَنْظُرَ مَا أَخْرَجَنِى. فَدَخَلَ الْبَيْتَ فَإِذَا حَيَّةٌ مُنْكَرَةٌ فَطَعَنَهَا بِالرُّمْحِ ثُمَّ خَرَجَ بِهَا فِى الرُّمْحِ تَرْتَكِضُ قَالَ فَلاَ أَدْرِى أَيُّهُمَا كَانَ أَسْرَعَ مَوْتًا الرَّجُلُ أَوِ الْحَيَّةُ فَأَتَى قَوْمُهُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا ادْعُ اللَّهَ أَنْ يَرُدَّ صَاحِبَنَا. فَقَالَ "اسْتَغْفِرُوا لِصَاحِبِكُمْ. ثُمَّ قَالَ إِنَّ نَفَرًا مِنَ الْجِنِّ أَسْلَمُوا بِالْمَدِينَةِ فَإِذَا رَأَيْتُمْ أَحَدًا مِنْهُمْ فَحَذِّرُوهُ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ثُمَّ إِنْ بَدَا لَكُمْ بَعْدُ أَنْ تَقْتُلُوهُ فَاقْتُلُوهُ بَعْدَ الثَّلاَثِ."
Tercemesi:
Bize Yezid b. Mevheb er-Remlî, ona el-Leys, ona İbn Aclân, ona Ensar'ın azatlısı Sayfî Ebu Said, ona Ebu Sâib şöyle söylemiştir: Ebu Said el-Hudrî'nin yanına varmıştım. Onun yanında otururken, sedirinin altında bir şeyin kıpırtısını işittim ve baktım. Bir de ne göreyim, bir yılan. Bunun üzerine hemen ayağa kalktım. Ebu Said, sana ne oluyor? dedi. Şurada bir yılan var dedim. Ne yapmak istiyorsun? dedi. Onu öldüreceğim dedim. Evinde kendi odasının karşısında bulunan bir odayı göstererek şu odada amcamın oğlu vardı. Hendek savaşı günü ailesiyle (birlikte olmak için Hz. Peygamber'den) izin istedi. Kendisi daha yeni evlenmişti. Rasulullah da (sav) izin verdi ve ona silahıyla gitmesini emretti. Evine varınca, hanımını evin kapısı önünde ayakta dikilmiş halde buldu. Bunun üzerine (kıskançlıkla) mızrağı karısına çevirdi. Karısı acele etme! (Eve gir de) beni dışarı çıkaran şeyi gör! dedi. Bunun üzerine hemen eve girdi. Bir de ne görsün, büyük bir yılan. Hemen mızrağı ona sapladı, sonra mızrağın ucundaki yılan hareket etmekte iken onu dışarı çıkardı. Onlardan hangisi, yılan mı yoksa adam mı daha önce öldü bilemiyorum. Bunun üzerine onun kavmi Rasulullah'a (sav) gelerek ey Allah'ın Rasulü! Allah'a dua et de arkadaşımızı (yeniden) diriltsin dediler. Hz. Peygamber de (sav); "Arkadaşınız için bağışlanma dileyiniz. Sonra cinlerden bir topluluk Medine'de müslüman oldu. Onlardan birini (evinizde) gördüğünüzde onu üç defa korkutunuz. Onu öldürmek istediğiniz halde öldürmekten vazgeçip sadece korkutmakla yetindikten sonra yine de size (evinizde) görünecek olursa üçüncü ikazınızdan sonra onu öldürünüz" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 173, /1184
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Sâib Abdullah b. Sâib el-Ensarî (Abdullah b. Sâib)
3. Ebu Ziyad Sayfî b. Ziyad el-Ensarî (Sayfiy b. Ziyad)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yezid b. Halid el-Hemdanî (Yezid b. Halid b. Yezid b. Abdullah)
Konular:
Haklar, Hayvan Hakları
Hayvanlar, bulundukları yuvaların cinlerin barınağı olması
Hayvanlar, öldürmek/ zarar vermek
Hayvanlar, Yılanları öldürmek
Hayvanlar, zararı