Öneri Formu
Hadis Id, No:
3821, M002304
Hadis:
حَدَّثَنَا َأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ و يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَابْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو كُرَيْبٍ كُلُّهُمْ عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ - قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ - عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ كُنْتُ أَمْشِى مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى حَرَّةِ الْمَدِينَةِ عِشَاءً وَنَحْنُ نَنْظُرُ إِلَى أُحُدٍ فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "يَا أَبَا ذَرٍّ." قَالَ قُلْتُ لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ. قَالَ "مَا أُحِبُّ أَنَّ أُحُدًا ذَاكَ عِنْدِى ذَهَبٌ أَمْسَى ثَالِثَةً عِنْدِى مِنْهُ دِينَارٌ إِلاَّ دِينَارًا أُرْصِدُهُ لِدَيْنٍ إِلاَّ أَنْ أَقُولَ بِهِ فِى عِبَادِ اللَّهِ هَكَذَا - حَثَا بَيْنَ يَدَيْهِ - وَهَكَذَا - عَنْ يَمِينِهِ - وَهَكَذَا - عَنْ شِمَالِهِ." قَالَ ثُمَّ مَشَيْنَا فَقَالَ "يَا أَبَا ذَرٍّ." قَالَ قُلْتُ لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ. قَالَ "إِنَّ الأَكْثَرِينَ هُمُ الأَقَلُّونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِلاَّ مَنْ قَالَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا." مِثْلَ مَا صَنَعَ فِى الْمَرَّةِ الأُولَى قَالَ ثُمَّ مَشَيْنَا قَالَ "يَا أَبَا ذَرٍّ كَمَا أَنْتَ حَتَّى آتِيَكَ." قَالَ فَانْطَلَقَ حَتَّى تَوَارَى عَنِّى - قَالَ - سَمِعْتُ لَغَطًا وَسَمِعْتُ صَوْتًا - قَالَ - فَقُلْتُ لَعَلَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عُرِضَ لَهُ - قَالَ - فَهَمَمْتُ أَنْ أَتَّبِعَهُ قَالَ ثُمَّ ذَكَرْتُ قَوْلَهُ "لاَ تَبْرَحْ حَتَّى آتِيَكَ." قَالَ فَانْتَظَرْتُهُ فَلَمَّا جَاءَ ذَكَرْتُ لَهُ الَّذِى سَمِعْتُ - قَالَ - فَقَالَ "ذَاكَ جِبْرِيلُ أَتَانِى فَقَالَ مَنْ مَاتَ مِنْ أُمَّتِكَ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ." قَالَ قُلْتُ وَإِنْ زَنَى وَإِنْ سَرَقَ قَالَ "وَإِنْ زَنَى وَإِنْ سَرَقَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Yahya b. Yahya, İbn Nümeyr ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, -Yahya, bize Ebu Muaviye tahdis etti yerine haber verdi kelimesini kullandı.-, ona el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu Zer (ra) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'le (sav) birlikte yatsı vakti Medine'nin Harre mevkinde yürüyor, Uhud dağına bakıyorduk. Bir ara Rasulullah (sav) bana; "ya Ebu Zer!" diye seslendi. Ben hemen buyur ey Allah'ın Rasulu, emret! dedim. Şöyle buyurdu: "Şu Uhud dağı altın olarak elime geçse, ondan bende yalnız borç için sakladığım müstesna bir dinar kalmış olduğu hâlde üçüncü geceyi geçirmek istemem. Onu Allah'ın kullarına, önüne, sağına ve soluna birer avuç saçma işareti yaparak- şöyle, şöyle ve şöyle dağıtmak isterim."
Sonra biraz daha yürüdük. Yine; "ya Ebu Zer!" diye seslendi. Ben de hemen, buyur ey Allah'ın Rasulü, emret! dedim. Şöyle buyurdu: "Hiç şüphe yok ki malı çok olanlar kıyamet günü sevabı en az olanlardır; -ilk defa yaptığı gibi yine eliyle dağıtma işareti yaparak- yalnız şöyle, şöyle ve şöyle dağıtanlar müstesna." Sonra bir az daha yürüdük. Yine; "ya Ebu Zer!" diye seslendi. Ben de hemen, buyur ey-Allah'ın Rasulü, emret! dedim. "Ben gelinceye kadar olduğun yerde dur" buyurdu ve oradan ayrılarak görüş alanımdan kayboldu. O sırada bir gürültü ve bir ses işittim. Kendi kendime, herhalde Rasulullah'a (sav) cinler musallat oldu diyerek arkasından gitmeyi düşündüm. Fakat; "ben gelinceye kadar buradan ayrılma" dediğini hatırlayarak kendisini bekledim. Geldiğinde işittiğim şeyleri ona sordum. Bana şöyle söyledi: "O, Cibril idi, bana geldi ve ümmetinden her kim Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölürse cennete girecektir dedi." Bunun üzerine ben; zina etse de hırsızlık yapsa da mı? diye sordum. "Evet, zina etse de hırsızlık yapsa da!" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2304, /386
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
İman
İnfak, Allah yolunda
KTB, İMAN
Mal, mal - mülk hırsı
Siyer, Uhud dağı