Öneri Formu
Hadis Id, No:
3851, M001058
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ قَالَ "غَلَبَ عَلَى الْكُوفَةِ رَجُلٌ - قَدْ سَمَّاهُ - زَمَنَ ابْنِ الأَشْعَثِ فَأَمَرَ أَبَا عُبَيْدَةَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ أَنْ يُصَلِّىَ بِالنَّاسِ فَكَانَ يُصَلِّى فَإِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ الرُّكُوعِ قَامَ قَدْرَ مَا أَقُولُ اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ وَلاَ مُعْطِىَ لِمَا مَنَعْتَ وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ." قَالَ الْحَكَمُ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِعَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى فَقَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ بْنَ عَازِبٍ يَقُولُ كَانَتْ صَلاَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَرُكُوعُهُ وَإِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ الرُّكُوعِ وَسُجُودُهُ وَمَا بَيْنَ السَّجْدَتَيْنِ قَرِيبًا مِنَ السَّوَاءِ. قَالَ شُعْبَةُ فَذَكَرْتُهُ لِعَمْرِو بْنِ مُرَّةَ فَقَالَ قَدْ رَأَيْتُ ابْنَ أَبِى لَيْلَى فَلَمْ تَكُنْ صَلاَتُهُ هَكَذَا.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muaz el-Anberî, ona babası, ona Şube, ona el-Hakem'in şöyle dediğini rivayet etti: "İbnü'l-Eş'as zamanında el-Hakem'in adını da verdiği bir adam Kûfe’yi eline geçirmişti. Ebu Ubeyde b. Abdullah'a insanlara namaz kıldırması emrini verdi. O da namaz kıldırıyordu. Başını rükûdan kaldırdığı zaman benim; Allahumme Rabbenâ leke’l hamdu mil’e’s-semavâtî ve mil’e’l-ardi ve mil’e mâ şi‘te min şeyin ba‘du, ehle’s-senâi ve’l-mecd lâ mânia limâ a’tayt ve lâ mu’tiye limâ mena’t ve lâ yenfeu ze’l-ceddi minke’l-cedd: Allah’ım, Rabbimiz, gökler dolusu yer dolusu, ondan sonra dilediğin her bir şey dolusu kadar hamd sana mahsustur. Ey her türlü övgüye, yüce şan ve şerefe layık olan Rabbimiz, senin verdiğini engelleyecek yoktur. Engellediğini de kimse veremez. Herhangi bir varlığa sahip kimseye de varlığının hiçbir faydası olamaz diyeceğim kadar (doğrularak) duruyordu." El-Hakem dedi ki: Ben bunu Abdurrahman b. Ebu Leylâ’ya aktarınca, o şöyle dedi: Rasulullah'ın (sav) namazı ve rükûu, başını rükûdan kaldırması, secde etmesi ve iki secde arası, hemen hemen birbirine yakındı. Şube dedi ki: Ben de bunu Amr b. Mürre'ye söyleyince, o da şöyle dedi: Ben İbn Ebu Leylâ'yı gördüm. Onun namazı böyle değildi.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
اَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 1058, /194
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
6. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Dua, secdede, ruküda ve doğrulunca
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, kunût duası
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet