Öneri Formu
Hadis Id, No:
40084, DM001396
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ جَعْفَرٍ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ عَطَاءٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا حُمَيْدٍ السَّاعِدِىَّ فِى عَشَرَةٍ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- أَحَدُهُمْ أَبُو قَتَادَةَ قَالَ : أَنَا أَعْلَمُكُمْ بِصَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-. فَقَالُوا : لِمَ؟ فَمَا كُنْتَ أَكْثَرَنَا لَهُ تَبَعَةً وَلاَ أَقْدَمَنَا لَهُ صُحْبَةً. قَالَ : بَلَى. قَالُوا : فَاعْرِضْ. قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذَا قَامَ إِلَى الصَّلاَةِ رَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ ثُمَّ كَبَّرَ حَتَّى يَقَرَّ كُلُّ عَظْمٍ فِى مَوْضِعِهِ ، ثُمَّ يَقْرَأُ ثُمَّ يُكَبِّرُ وَيَرْفَعُ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ ، ثُمَّ يَرْكَعُ وَيَضَعُ رَاحَتَيْهِ عَلَى رُكْبَتَيْهِ حَتَّى يَرْجِعَ كُلُّ عَظْمٍ إِلَى مَوْضِعِهِ ، وَلاَ يُصُوِّبُ رَأْسَهُ وَلاَ يُقْنِعُ ، ثُمَّ يَرْفَعُ رَأْسَهُ فَيَقُولُ :« سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ». ثُمَّ يَرْفَعُ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ يَظُنُّ أَبُو عَاصِمٍ أَنَّهُ قَالَ : حَتَّى يَرْجِعَ كُلُّ عَظْمٍ إِلَى مَوْضِعِهِ مُعْتَدِلاً ، ثُمَّ يَقُولُ :« اللَّهُ أَكْبَرُ ». ثُمَّ يَهْوِى إِلَى الأَرْضِ يُجَافِى يَدَيْهِ عَنْ جَنْبَيْهِ ثُمَّ يَسْجُدُ ، ثُمَّ يَرْفَعُ رَأْسَهُ فَيَثْنِى رِجْلَهُ الْيُسْرَى فَيَقْعُدُ عَلَيْهَا وَيَفْتَحُ أَصَابِعَ رِجْلَيْهِ إِذَا سَجَدَ ، ثُمَّ يَعُودُ فَيَسْجُدُ ثُمَّ يَرْفَعُ رَأْسَهُ فَيَقُولُ :« اللَّهُ أَكْبَرُ ». وَيَثْنِى رِجْلَهُ الْيُسْرَى فَيَقْعُدُ عَلَيْهَا مُعْتَدِلاً حَتَّى يَرْجِعَ كُلُّ عَظْمٍ إِلَى مَوْضِعِهِ مُعْتَدِلاً ، ثُمَّ يَقُومُ فَيَصْنَعُ فِى الرَّكْعَةِ الأُخْرَى مِثْلَ ذَلِكَ ، فَإِذَا قَامَ مِنَ السَّجْدَتَيْنِ كَبَّرَ وَرَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ كَمَا فَعَلَ عِنْدَ افْتِتَاحِ الصَّلاَةِ ، ثُمَّ يَصْنَعُ مِثْلَ ذَلِكَ فِى بَقِيَّةِ صَلاَتِهِ حَتَّى إِذَا كَانَتِ السَّجْدَةُ أَوِ الْقَعْدَةُ الَّتِى يَكُونُ فِيهَا التَّسْلِيمُ أَخَّرَ رِجْلَهُ الْيُسْرَى وَجَلَسَ مُتَوَرِّكاً عَلَى شِقِّهِ الأَيْسَرِ. قَالَ قَالُوا : صَدَقْتَ هَكَذَا كَانَتْ صَلاَةُ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-.
Tercemesi:
Bize Ebu Âsım, ona Abdülhamid b. Cafer, ona Muhammed b. Amr b. Ata’nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ebu Humeyd es-Sâidî’yi, Nebi’nin (sav) ashabından birileri Ebu Katâde olan on kişi arasında şöyle derken dinledim: Ben aranızda Rasulullah’ın (sav) namazını en iyi bileninizim. Onlar: Neden? Sen bizden daha çok ona tabi olan da değildin, sahabiliğin bizden önce de değildi, dediler. O: Doğru söylüyorsunuz, dedi. Onlar: O halde açıkla deyince, şöyle dedi: Rasulullah (sav) namaz için kalktığında, ellerini omuzlarının hizasına getirinceye kadar kaldırır, sonra tekbir alır, nihayet her bir kemiği yerli yerine oturup karar kıldıktan sonra kıraatini yapar, sonra tekbir alır ve omuzlarının hizasına getirinceye kadar ellerini kaldırırdı. Sonra rükû yapar, avuçlarının içini dizlerinin üzerine koyardı. Bu arada her bir kemik yerli yerine otururdu. Başını ne diker ne de aşağı eğerdi. Daha sonra başını kaldırarak: “Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd eden kulunu işitir” der, sonra omuzlarının hizasına getirinceye kadar ellerini kaldırırdı. Ebu Âsım onun şöyle dediğini de zannetmektedir: Nihayet doğrulmuş olduğu halde her bir kemik yerli yerine gelirdi, sonra: “Allahu Ekber” deyip, arkasından yere kapanırken de kollarını yanlarından uzak tutar sonra secde ederdi. Sonra başını kaldırır, sol ayağını bükerek üzerine oturur, secdeye vardığı zaman ayak parmaklarının arasını da açardı. Sonra tekrar secde eder, sonra “Allahu Ekber” diyerek başını kaldırır. Sol ayağını bükerek onun üzerinde doğrularak her bir kemiği yerli yerine gelinceye kadar doğrulur. Sonra ayağa kalkar, diğer rekâtta da bunun gibi yapar. İki secdeden (ikinci rekâttan) kalkınca da -tıpkı namaza başladığında (iftitah tekbirinde) yaptığı gibi- ellerini omuzlarının hizasına getirinceye kadar kaldırarak tekbir alır, sonra bunun aynısını namazının geri kalan kısmında yapar. Selamın verileceği secdeyi yapınca yahut oturunca sol ayağını geri bırakır ve sol yanı üzerine teverrük yaparak oturur. (Muhammed b. Amr b. Ata) dedi ki: Onu dinleyen Ashab: Doğru söyledin, Rasulullah’ın (sav) namazı böyle idi, dediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 92, 2/855
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Amiri (Muhammed b. Amr b. Ata b. Ayyaş b. Alkame)
3. Ebu Fadl Abdülhamid b. Cafer el-Ensârî (Abdülhamid b. Cafer b. Abdullah b. Hakem b. Rafi' b. Sinan)
4. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Hz. Peygamberin namaz kıldırışı
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı