Öneri Formu
Hadis Id, No:
582, M000133
Hadis:
وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ ح
وَحَدَّثَنَا حَسَنٌ الْحُلْوَانِىُّ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ - وَهُوَ ابْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ - قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ صَالِحٍ كِلاَهُمَا عَنِ الزُّهْرِىِّ بِهَذَا الإِسْنَادِ مِثْلَهُ لَمَّا حَضَرَتْ أَبَا طَالِبٍ الْوَفَاةُ جَاءَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَجَدَ عِنْدَهُ أَبَا جَهْلٍ وَعَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى أُمَيَّةَ بْنِ الْمُغِيرَةِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "يَا عَمِّ قُلْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ. كَلِمَةً أَشْهَدُ لَكَ بِهَا عِنْدَ اللَّهِ." فَقَالَ أَبُو جَهْلٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى أُمَيَّةَ يَا أَبَا طَالِبٍ أَتَرْغَبُ عَنْ مِلَّةِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ. فَلَمْ يَزَلْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَعْرِضُهَا عَلَيْهِ وَيُعِيدُ لَهُ تِلْكَ الْمَقَالَةَ حَتَّى قَالَ أَبُو طَالِبٍ آخِرَ مَا كَلَّمَهُمْ هُوَ عَلَى مِلَّةِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ. وَأَبَى أَنْ يَقُولَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَمَا وَاللَّهِ لأَسْتَغْفِرَنَّ لَكَ مَا لَمْ أُنْهَ عَنْكَ." فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ "(مَا كَانَ لِلنَّبِىِّ وَالَّذِينَ آمَنُوا أَنْ يَسْتَغْفِرُوا لِلْمُشْرِكِينَ وَلَوْ كَانُوا أُولِى قُرْبَى مِنْ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمْ أَنَّهُمْ أَصْحَابُ الْجَحِيمِ)." وَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى فِى أَبِى طَالِبٍ فَقَالَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "(إِنَّكَ لاَ تَهْدِى مَنْ أَحْبَبْتَ وَلَكِنَّ اللَّهَ يَهْدِى مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ) غَيْرَ أَنَّ حَدِيثَ صَالِحٍ انْتَهَى عِنْدَ قَوْلِهِ فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فِيهِ. وَلَمْ يَذْكُرِ الآيَتَيْنِ. وَقَالَ فِى حَدِيثِهِ وَيَعُودَانِ فِى تِلْكَ الْمَقَالَةِ. وَفِى حَدِيثِ مَعْمَرٍ مَكَانَ هَذِهِ الْكَلِمَةِ فَلَمْ يَزَالاَ بِهِ.
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim ve Abd b. Humeyd, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer; (T)
Bize Hasan el-Hulvânî ve Abd b. Humeyd, onlara Yakub -İbn İbrahim b. Sa'd- ona, babası, ona Salih, o ikisine benzer bir metni bu isnadla ez-Zührî şöyle nakletmiştir: Ebu Talib'e ölüm geldiği zaman Rasulullah (sav) ona geldi ve yanında Ebu Cehil ve Abdullah b. Ebu Ümeyye b. Muğîra'yı buldu. Rasulullah (sav); "amcacığım, Allah'tan başka ilah yoktur de, ben bu kelime ile Allah katında sana şahitlik edeyim" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Cehil ve Abdullah b. Ebu Ümeyye b. Muğîra: Ey Ebu Talib, Abdulmuttalib'in dininden yüz mü çevireceksin? dediler. Rasulullah ona ısrarla kelime-i tevhidi teklif ediyor ve aynı kelimeleri tekrarlıyordu. Nihayet Ebu Talib onlara son söz olarak Abdulmuttalib'in dini üzere olduğunu söyledi ve Allah'tan başka ilah yoktur demeyi reddetti. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "Allah (cc) şahit olsun ki bundan nehyedilmediğim sürece senin için istiğfar edeceğim" dedi. Allah Teala da: "Peygamber'in ve iman edenlerin, yakınları bile olsa cehennem ehli oldukları ortaya çıktıktan sonra müşrikler için istiğfarda bulunmaya hakları yoktur" ayetini indirdi. Ve Allah Teala Ebu Talib hakkında ayet indirerek Rasulullah'a; "Sen istediğin kişiyi hidayete erdiremezsin. Bilakis Allah dilediğini hidayete ulaştırır ve o hidayet sahiplerini en iyi bilendir" buyurdu.
Şu var ki, Salih rivayeti Allah Teala onun hakkında ayet indirdi lafzı ile tamamlanmaktadır ve o, iki ayeti zikretmemiştir. Ayrıca onun hadisinde o ikisi de aynı sözlerini tekrarlıyorlardı lafzı bulunmaktadır. Mamer hadisinde ise bu ifadeler yerine o ikisi de sürekli aynı şeyleri söylüyorlardı lafzı yer almaktadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 133, /41
Senetler:
1. Müseyyeb b. Hazn el-Kuraşi (Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb b. Amr b. Aiz)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Dua, başkası için dua etmek
İstiğfar, Af Dilemek, müşrikler için af dilemek,
KTB, DUA