Öneri Formu
Hadis Id, No:
7086, M006121
Hadis:
وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حَرْمَلَةَ بْنِ عِمْرَانَ التُّجِيبِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَرَجَ حِينَ زَاغَتِ الشَّمْسُ فَصَلَّى لَهُمْ صَلاَةَ الظُّهْرِ فَلَمَّا سَلَّمَ قَامَ عَلَى الْمِنْبَرِ فَذَكَرَ السَّاعَةَ وَذَكَرَ أَنَّ قَبْلَهَا أُمُورًا عِظَامًا ثُمَّ قَالَ « مَنْ أَحَبَّ أَنْ يَسْأَلَنِى عَنْ شَىْءٍ فَلْيَسْأَلْنِى عَنْهُ فَوَاللَّهِ لاَ تَسْأَلُونَنِى عَنْ شَىْءٍ إِلاَّ أَخْبَرْتُكُمْ بِهِ مَا دُمْتُ فِى مَقَامِى هَذَا » . قَالَ أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ فَأَكْثَرَ النَّاسُ الْبُكَاءَ حِينَ سَمِعُوا ذَلِكَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَكْثَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَقُولَ « سَلُونِى » . فَقَامَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ حُذَافَةَ فَقَالَ مَنْ أَبِى يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « أَبُوكَ حُذَافَةُ » . فَلَمَّا أَكْثَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ أَنْ يَقُولَ « سَلُونِى » . بَرَكَ عُمَرُ فَقَالَ رَضِينَا بِاللَّهِ رَبًّا وَبِالإِسْلاَمِ دِينًا وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولاً - قَالَ - فَسَكَتَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ قَالَ عُمَرُ ذَلِكَ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَوْلَى وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَقَدْ عُرِضَتْ عَلَىَّ الْجَنَّةُ وَالنَّارُ آنِفًا فِى عُرْضِ هَذَا الْحَائِطِ فَلَمْ أَرَ كَالْيَوْمِ فِى الْخَيْرِ وَالشَّرِّ » . قَالَ ابْنُ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ قَالَ قَالَتْ أُمُّ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حُذَافَةَ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ حُذَافَةَ مَا سَمِعْتُ بِابْنٍ قَطُّ أَعَقَّ مِنْكَ أَأَمِنْتَ أَنْ تَكُونَ أُمُّكَ قَدْ قَارَفَتْ بَعْضَ مَا تُقَارِفُ نِسَاءُ أَهْلِ الْجَاهِلِيَّةِ فَتَفْضَحَهَا عَلَى أَعْيُنِ النَّاسِ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ حُذَافَةَ وَاللَّهِ لَوْ أَلْحَقَنِى بِعَبْدٍ أَسْوَدَ لَلَحِقْتُهُ .
Tercemesi:
Bize Harmele b. Yahya b. Abdullah b. İmran et-Tücîbî, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) güneş zevale meyledince mescide çıkmış ve insanlara öğle namazını kıldırmıştı. Selam verince minbere çıktı ve kıyametten bahsetti. Bu konudan önce çok büyük meselelere değindi ve şöyle dedi: "Bana bir şey sormak isteyen sorsun. Burada durduğum sürece sorduğunuz her soruya cevap vereceğim." Enes b. Mâlik şöyle dedi: İnsanlar Rasulullah'tan (sav) bunu duyunca çok ağladılar. Hz. Peygamber (sav) de sürekli "bana sorun" diyordu. Abdullah b. Hüzâfe kalktı ve "Ey Allah'ın resulü! Benim babam kimdir?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Senin baban Hüzâfe'dir" buyurdu. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Bana sorun" diyordu. Hz. Ömer kalktı ve "Rab olarak Allah'a, din olarak İslam'a, peygamber olarak Muhammed'e rıza gösterdik" dedi. Hz. Ömer böyle deyince Rasulullah (sav) sustu ve sonra şöyle buyurdu: "Muhammed'in nesfi elinde olan Allah'a yemin olsun ki, şu duvarın yanında bana cennet ve cehennem gösterilmiştir. Bu günkü gibi hayır ve şer hiç görmemiştim." İbn Şihâb'a, Ubeydulah b. Abdullah b. Utbe rivayet ettiğine göre Abdullah b. Huzafe'nin annesi oğlu Abdullah'a şöyle demişti: Anasına karşı senden daha hayırsız bir evlat hiç duymadım. Annenin cahiliye kadınlarının işlediği suçları işlediğini düşündün de mi onu insanların huzurunda rezil etmek istersin!" Abdullah b. Huzâfe "Eğer Hz. Peygamber benim babamın zenci bir köle olduğunu söyleseydi, bunu kabul eder ve o kişi babam sayardım" demiştir.
Bana Harmele b. Yahya b. Abdillah b. Harmele b. İmram Et-TÜcîbî de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbn Vehb haber verdi. (Dedi ki) : Bana Yûnus, İbn Şihab'dan naklen haber verdi. (Demiş ki) : Bana Enes b. Mâlik haber verdi ki: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Seilem) güneş zevale erdiği vakit çıkarak cemaata Öğlen namazını kıldırmış. Selâm verince minber üzerinde ayağa kalkmış ve kıyameti anlatmış. Ondan Önce büyük işler olacağını da anmış. Sonra şöyle buyurmuş:
«Kim bana bir şey sormak isterse hemen sorsun. Vallahi bana bir şey sorarsanız şu yerimde bulunduğum müddetçe onu size haber vereceğim.»
Enes b. Mâlik demiş ki: Cemâat Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) den bu sözü işitince çok ağladılar. Resûlüllah {Sallallahü Aleyhi ve Sellem) de;
«Sorun bana...» sözünü çok tekrarladı. Derken Abdullah b. Huzâfe kalkarak:
— Benim babam kim yâ Resûlallah! diye sordu.
«Baban Huzâfe'dir.» buyurdu. Resûlüllah (SallaUahü Aleyhi ve Seilem): «Sorun banu...» sözünü çok tekrarlayınca Ömer diz çökerek:
— Biz Rab olarak Allah'a, din olarak İslâm'a, Resul olarak da Muhammed'e razı olduk, dedi. Ömer bunu söyleyince artık Resûlüllah (Sllallahü Aleyhi ve Sellem) sükût buyurdu. Sonra Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şunu söyledi:
«Yazıklar ola! Muhammed'in nefsi yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim kî, bana demin şu duvarın ardında cennetle cehennem gösterildi. Fakat hayır ve serde bugün gibisini görmedim.»
İbn Şihab şöyle demiş: Bana Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe haber verdi. (Dedi ki) : Abdullah b. Huzâfe'nin annesi Abdullah b. Huzafe'ye şunu söyledi:
— Senden daha âsi bir evlât işitmedim! Annen cahiliyyet devri kadınlarının irtikab ettikleri bir şenaatta bulunmuş olsa; onu halkın gözleri önünde kepaze etmeyeceğinden emin miydin? Abdullah b. Huzafe :
— Vallahi Peygamber (SaUallahü Aleyhi vs Seilem) nesebimi kara bir köleye katsa katılırdım, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 6121, /987
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Hz. Peygamber, uyarıları
Kıyamet, ahvali
KTB, ADAB