Giriş

Bize Kuteybe b. Said, ona İsmail b. Cafer, ona Şerîk, ona da Enes b. Malik şöyle söylemiştir:
Bir kimse cuma günü Rasulullah (sav) ayakta hutbe verirken Dâru'l-Kadâ tarafındaki bir kapıdan içeriye girdi ve, Rasulullah'ın (sav) karşısında ayakta durdu. Sonra 'Ey Allah'ın Rasulü! Mallar helak oldu, yollar kesildi. Allah'a dua et de bizlere yağmur ihsan etsin' dedi. Bunun üzerine Rasulullah iki elini kaldırdı, sonra; "Allâhumme eğısnâ, Allâhumme eğısnâ, Allâhumme eğısnâ (Allah'ım! Bize yağmur ver; Allah'ım! Bize yağmur ver; Allah'ım! Bize yağmur ver)" diye dua etti. Enes dedi ki: Allah'a yemin olsun, o sırada biz gökyüzünde ne kalın, ne de ince bir bulut görmedik. Bizimle Sel' Dağı arasında hiçbir ev ve konak yoktu. Ardından Rasulullah'ın (sav) arka tarafından kalkan şeklinde bir bulut çıktı. O bulut gök yüzünün ortasına doğru gelince yayıldı. Sonra da yağmur yağmaya başladı. Allah'a yemin ederim ki, biz altı gün güneşi görmedik. Sonraki cuma günü Rasulullah ayakta hutbe irad ederken, yine o kapıdan bir kişi girdi. Rasulullah'ın (sav) karşısına geçip dikildi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Mallar helak oldu, yollar kesilip kapandı. Allah'a dua et de artık üzerimizdeki bu yağmurları alsın' dedi. Bunun üzerine Rasulullah iki elini kaldırdı, ve şöyle dua etti:
"Allah'ım! Etrafımıza yağdır, üzerimize değil. Allah'ım!, Tepe­lere, bayırlara, derelere, ağaç ve ot bitecek yerlere yağdır."
Enes dedi ki, bu dua üzerine hemen yağmur kesildi. Biz de mescitten çıkıp, güneşte yürüdük. Şerîk dedi ki; Enes'e ikinci hafta gelen kişi önceki hafta gelen kişi miydi? diye sordum. O da bilmiyorum, dedi.


    Öneri Formu
7188 B001014 Buhari, İstiska, 7