1 Kayıt Bulundu.
Bize Ka'neb, ona Malik, ona Yezid b. Abdullah b. Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. O günde Adem yaratılmış, o günde (cennetten) indirilmiş, o günde bağışlanmış ve o günde vefat etmiştir. Kıyamet de o günde kopacaktır. Cuma günü, cin ve insanlar hariç tüm canlılar, sabahleyin güneşin doğuşuna kadar kıyamet kopacak tedirginliği yaşarlar. Cuma gününde bir an vardır ki Müslüman bir kul, namaz kılarken o ana rastlar da Allah'tan bir şey isterse Allah, ona isteğini verir."
"Ka'b (el-Ahbâr) 'Bu an, senede bir gündür' dedi. Ben de (itiraz ederek) 'Bilakis, her cuma günüdür' dedim. (Ebu Hureyre) der ki: Ka'b, Tevrat'ı okudu, sonra da 'Hz. peygamber (sav) doğru söylemiştir' dedi. Ebu Hureyre der ki: Daha sonra Abdullah b. Selam ile karşılaştım ve ona Kâ'b ile olan sohbetimi anlattım. Abdullah 'Onun hangi an olduğunu biliyorum' dedi. Ebu Hureyre der ki: Ben de ona 'Bu bilgiyi bana haber ver' dedim. Abdullah b. Selam 'Cuma gününün son anıdır' dedi. Ben de 'Cuma gününün son anı nasıl olabilir? Çünkü Rasulullah (sav) 'Müslüman bir kul namaz kılarken ona rastlarsa' diye buyurmuştur. Halbuki bu (cumanın son) anında ise (kişi), namaz kılamaz' dedim. Bunun üzerine Abdullah b. Selam 'Rasulullah (sav) 'Kim bir yerde (mescitte) oturup namazı beklerse, namaz kılana kadar (o bekleyişi esnasında) namazdadır' buyurmadı mı?' dedi. Ben 'Evet' dedim. Abdullah 'İşte o, budur (namaz kılması böyle yorumlanabilir)' dedi."