Öneri Formu
Hadis Id, No:
8444, İM000194
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ حُمَيْدِ بْنِ كَاسِبٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا قَضَى اللَّهُ أَمْرًا فِى السَّمَاءِ ضَرَبَتِ الْمَلاَئِكَةُ أَجْنِحَتَهَا خِضْعَانًا لِقَوْلِهِ كَأَنَّهُ سِلْسِلَةٌ عَلَى صَفْوَانٍ فَإِذَا فُزِّعَ عَنْ قُلُوبِهِمْ قَالُوا مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ قَالُوا الْحَقَّ وَهُوَ الْعَلِىُّ الْكَبِيرُ قَالَ فَيَسْمَعُهَا مُسْتَرِقُو السَّمْعِ بَعْضُهُمْ فَوْقَ بَعْضٍ فَيَسْمَعُ الْكَلِمَةَ فَيُلْقِيهَا إِلَى مَنْ تَحْتَهُ فَرُبَّمَا أَدْرَكَهُ الشِّهَابُ قَبْلَ أَنْ يُلْقِيَهَا إِلَى الَّذِى تَحْتَهُ فَيُلْقِيهَا عَلَى لِسَانِ الْكَاهِنِ أَوِ السَّاحِرِ فَرُبَّمَا لَمْ يُدْرَكْ حَتَّى يُلْقِيَهَا فَيَكْذِبُ مَعَهَا مِائَةَ كَذْبَةٍ فَتَصْدُقُ تِلْكَ الْكَلِمَةُ الَّتِى سُمِعَتْ مِنَ السَّمَاءِ » .
Tercemesi:
Bize Ya'kub b. Humeyd b. Kâsib, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona İkrime, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Allah, gökteki meleklere bir şeyin infaz edilmesini emrettiği zaman, düz bir taş üstünde hareket ettirilen zincir sesi gibi heybetli olan bu ilahi buyruğa (korku içinde) tam manasıyla inkıyad etmek üzere melekler, kanatlarını birbirine vururlar. Kalblerinden bu korku gidince de bunlar, Cebrail, Mikail gibi mukarrabin meleklere: Rabbiniz ne söyledi? diye sorarlar. Mukarrabin melekleri: Allah, hak ve söz söyledi, diye Allah’ın emir ve hükmünü bildirirler ve Allah yüce ve büyüktür, derler. Rasulullah buyurdu ki: İşte bu suretle kulak hırsızı şeytanlar, Allah’ın verdiği emir ve hükümleri işitirler. Bu esnada kulak hırsızı o şeytanlar (yerden göğe kadar) birbirlerinin üstünde (zincirleme) sıralanmış (kulak hırsızlığına hazırlanmış)lardır. Bu durumda iken en üstteki şeytan melekler arasında cereyan eden konuşmayı işitir ve bu sözleri, altındaki şeytana hemen aktarır. Bazen üstteki şeytan, işittiği haberi altındakine ve o da kahin veya sahirin diline atmadan önce bir ateş parçası üstteki şeytana erişir (ve onu yakar). Bazen de haberi alttakine ulaştırıncaya kadar ateş ona ulaşmaz. Nihayet kendisine haber ulaşan kahin veya sahir o haberle beraber yüz yalan uydurup (sağa sola söyler). Neticede gökten işitilmiş olan söz gerçekleşir. (Kahin veya sahir bunu istismar eder ve ettirir).”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 13, /44
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber döneminde bilgi (nesep, arrafe, kıyafe, şiir, vb.)
Kahin, Kehanet, kahine gitmek veya inanmak
Şeytan, haber çalması
Sihir, sihir/büyü