Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Ca'fer ve Abdurrahman b. Mehdî, onlara Şu'be, ona Katâde, ona Nadr b. Enes, ona da Zeyd b. Erkam; (T) Bize Cemîl b. Hasan el-'Atekî, ona Abdula'lâ b. Abdula'lâ, ona Sa'id b. Ebu Arûbe, ona Katâde (T); bize Harûn b. İshâk, ona Abde, ona Sa'id, ona Katâde, ona Kâsım b. Avf eş-Şeybânî, ona da Zeyd b. Erkâm'dan (ra) rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Tuvalet ihtiyacını giderme yerleri haşeratın bulundukları yerlerdir. Bu yüzden sizden biriniz (ihtiyaç gidermek üzere oraya) girdiğinde 'Allah'ım! Eril ve dişil tüm zararlı ve pis varlıkların şerrinden Sana sığınırım' desin."
Açıklama: "Hubus" ve "habais" kelimeleri ile ilgili alimler farklı yorumlarda bulunmuştur. İbn Battal'a göre hubus "küfür", habais ise hubusu çoğuludur ve "şeytanlar" anlamına gelmektedir. İbn Arabî'ye göre hubus "hoşlanılmayan ve kerih görülen şey"dir. Din için kullanılırsa küfür, söz için kullanılırsa sövmek, yemek için kullanılırs haram, içecek için kullanılırsa zararlı madde demektir. Hadisin başında heladan "şeytanların bulundukları yerler" olarak bahsedildiği için, duada tüm şeytanlardan ve onların şerlerinden Allah'a sığınmak gerektiği anlaşılmaktadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8885, İM000296
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ قَالاَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ النَّضْرِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ هَذِهِ الْحُشُوشَ مُحْتَضَرَةٌ فَإِذَا دَخَلَ أَحَدُكُمْ فَلْيَقُلِ اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْخُبُثِ وَالْخَبَائِثِ » .
(حَدَّثَنَا جَمِيلُ بْنُ الْحَسَنِ الْعَتَكِيُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْأَعْلَى بْنُ عَبْدِ الْأَعْلَى حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِي عَرُوبَةَ، عَنْ قَتَادَةَ، ح وَحَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ، قَالَ: حَدَّثَنَا سَعِيدٌ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ عَوْفٍ الشَّيْبَانِيِّ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ، فَذَكَرَ الْحَدِيثَ)
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Ca'fer ve Abdurrahman b. Mehdî, onlara Şu'be, ona Katâde, ona Nadr b. Enes, ona da Zeyd b. Erkam; (T) Bize Cemîl b. Hasan el-'Atekî, ona Abdula'lâ b. Abdula'lâ, ona Sa'id b. Ebu Arûbe, ona Katâde (T); bize Harûn b. İshâk, ona Abde, ona Sa'id, ona Katâde, ona Kâsım b. Avf eş-Şeybânî, ona da Zeyd b. Erkâm'dan (ra) rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Tuvalet ihtiyacını giderme yerleri haşeratın bulundukları yerlerdir. Bu yüzden sizden biriniz (ihtiyaç gidermek üzere oraya) girdiğinde 'Allah'ım! Eril ve dişil tüm zararlı ve pis varlıkların şerrinden Sana sığınırım' desin."
Açıklama:
"Hubus" ve "habais" kelimeleri ile ilgili alimler farklı yorumlarda bulunmuştur. İbn Battal'a göre hubus "küfür", habais ise hubusu çoğuludur ve "şeytanlar" anlamına gelmektedir. İbn Arabî'ye göre hubus "hoşlanılmayan ve kerih görülen şey"dir. Din için kullanılırsa küfür, söz için kullanılırsa sövmek, yemek için kullanılırs haram, içecek için kullanılırsa zararlı madde demektir. Hadisin başında heladan "şeytanların bulundukları yerler" olarak bahsedildiği için, duada tüm şeytanlardan ve onların şerlerinden Allah'a sığınmak gerektiği anlaşılmaktadır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tahâret ve sünenüha 9, /61
Senetler:
()
Konular:
Dua, tuvalete girip çıkarken