Bize Müsedded, ona Bişr, ona İbn Avn, ona İbn Sîrîn, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, ona da babası (Nüfey' b. Mesrûh) şöyle rivayet etmiştir:
"Kendisi, Rasulullah (sav)'ın devesi üzerinde oturduğunu, birinin de (devenin) yularını- râvi, şüpheye düşerek benzer bir kelime olan 'zimâm'ı da zikretmiştir- tuttuğunu zikretti. (Bilahere), Rasulullah (sav), 'bugün hangi gündür?' buyurdu. Bizler sustuk; öyle ki ona başka bir isim vereceğini zannettik. 'Kurban bayramı günü değil midir?' buyurdu. Biz de 'tabi, öyle' dedik. (Ardından), 'bu hangi aydır' buyurdu. Bizler (yine) sustuk; öyle ki ona başka bir isim vereceğini zannettik. 'Zi'l-hicce değil midir?' buyurdu. Bizler de 'tabi, öyle' dedik. (Sonra şöyle) buyurdu: "Şüphesiz ki kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız, bu gününüz, bu ayınız ve bu beldeniz gibi aranızda haramdır. (Sözümü, burada) bulunanlar bulunmayanlara ulaştırsınlar. Nitekim (burada) bulunan, kendisinden daha anlayışlı birine (sözümü) ulaştırabilir."
Açıklama: Rivayette yer alan بِخِطَامِهِ ve بِزِمَامِهِ kelimeleri aynı anlamda olup Ebu Bekre’den sonraki ravilerden birisi Ebu Bekre’nin bu kelimelerden hangisini kullandığını hatırlamadığı için iki kelimeyi birden aktarma gereği hissetmiştir. (İbn Hâcer, Fethü’l-Bârî, I, 158)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1332, B000067
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ قَالَ حَدَّثَنَا بِشْرٌ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِيهِ ذَكَرَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَعَدَ عَلَى بَعِيرِهِ ، وَأَمْسَكَ إِنْسَانٌ بِخِطَامِهِ - أَوْ بِزِمَامِهِ - قَالَ 'أَىُّ يَوْمٍ هَذَا' فَسَكَتْنَا حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ سِوَى اسْمِهِ . قَالَ 'أَلَيْسَ يَوْمَ النَّحْرِ' قُلْنَا بَلَى قَالَ ' فَأَىُّ شَهْرٍ هَذَا ' فَسَكَتْنَا حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ بِغَيْرِ اسْمِهِ. فَقَالَ 'أَلَيْسَ بِذِى الْحِجَّةِ.' قُلْنَا بَلَى قَالَ: "فَإِنَّ دِمَاءَكُمْ وَأَمْوَالَكُمْ وَأَعْرَاضَكُمْ بَيْنَكُمْ حَرَامٌ كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا ، فِى شَهْرِكُمْ هَذَا ، فِى بَلَدِكُمْ هَذَا . لِيُبَلِّغِ الشَّاهِدُ الْغَائِبَ ، فَإِنَّ الشَّاهِدَ عَسَى أَنْ يُبَلِّغَ مَنْ هُوَ أَوْعَى لَهُ مِنْهُ ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Bişr, ona İbn Avn, ona İbn Sîrîn, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, ona da babası (Nüfey' b. Mesrûh) şöyle rivayet etmiştir:
"Kendisi, Rasulullah (sav)'ın devesi üzerinde oturduğunu, birinin de (devenin) yularını- râvi, şüpheye düşerek benzer bir kelime olan 'zimâm'ı da zikretmiştir- tuttuğunu zikretti. (Bilahere), Rasulullah (sav), 'bugün hangi gündür?' buyurdu. Bizler sustuk; öyle ki ona başka bir isim vereceğini zannettik. 'Kurban bayramı günü değil midir?' buyurdu. Biz de 'tabi, öyle' dedik. (Ardından), 'bu hangi aydır' buyurdu. Bizler (yine) sustuk; öyle ki ona başka bir isim vereceğini zannettik. 'Zi'l-hicce değil midir?' buyurdu. Bizler de 'tabi, öyle' dedik. (Sonra şöyle) buyurdu: "Şüphesiz ki kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız, bu gününüz, bu ayınız ve bu beldeniz gibi aranızda haramdır. (Sözümü, burada) bulunanlar bulunmayanlara ulaştırsınlar. Nitekim (burada) bulunan, kendisinden daha anlayışlı birine (sözümü) ulaştırabilir."
Açıklama:
Rivayette yer alan بِخِطَامِهِ ve بِزِمَامِهِ kelimeleri aynı anlamda olup Ebu Bekre’den sonraki ravilerden birisi Ebu Bekre’nin bu kelimelerden hangisini kullandığını hatırlamadığı için iki kelimeyi birden aktarma gereği hissetmiştir. (İbn Hâcer, Fethü’l-Bârî, I, 158)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İlim 9, 1/210
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Bahr Abdurrahman b. Ebu Bekre es-Sekafî (Abdurrahman b. Nüfey b. Haris)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
4. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
5. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Bilgi, ilmi yaymak
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Eğitim, Hz. Peygamber'in Müslümanları Eğitmesi
Hz. Peygamber, veda haccı
Tebliğ, dine davet ve tebliğde metot