Açıklama: Rivayet muallatır; Buhari ile Ya'la b. Ubeyd arasında inkita vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278100, B000347-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلاَمٍ قَالَ أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ قَالَ كُنْتُ جَالِسًا مَعَ عَبْدِ اللَّهِ وَأَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ فَقَالَ لَهُ أَبُو مُوسَى لَوْ أَنَّ رَجُلاً أَجْنَبَ ، فَلَمْ يَجِدِ الْمَاءَ شَهْرًا ، أَمَا كَانَ يَتَيَمَّمُ وَيُصَلِّى فَكَيْفَ تَصْنَعُونَ بِهَذِهِ الآيَةِ فِى سُورَةِ الْمَائِدَةِ ( فَلَمْ تَجِدُوا مَاءً فَتَيَمَّمُوا صَعِيدًا طَيِّبًا ) فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ لَوْ رُخِّصَ لَهُمْ فِى هَذَا لأَوْشَكُوا إِذَا بَرَدَ عَلَيْهِمُ الْمَاءُ أَنْ يَتَيَمَّمُوا الصَّعِيدَ . قُلْتُ وَإِنَّمَا كَرِهْتُمْ هَذَا لِذَا قَالَ نَعَمْ . فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَلَمْ تَسْمَعْ قَوْلَ عَمَّارٍ لِعُمَرَ بَعَثَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَاجَةٍ فَأَجْنَبْتُ ، فَلَمْ أَجِدِ الْمَاءَ ، فَتَمَرَّغْتُ فِى الصَّعِيدِ كَمَا تَمَرَّغُ الدَّابَّةُ ، فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « إِنَّمَا كَانَ يَكْفِيكَ أَنْ تَصْنَعَ هَكَذَا » . فَضَرَبَ بِكَفِّهِ ضَرْبَةً عَلَى الأَرْضِ ثُمَّ نَفَضَهَا ، ثُمَّ مَسَحَ بِهَما ظَهْرَ كَفِّهِ بِشِمَالِهِ ، أَوْ ظَهْرَ شِمَالِهِ بِكَفِّهِ ، ثُمَّ مَسَحَ بِهِمَا وَجْهَهُ فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ أَفَلَمْ تَرَ عُمَرَ لَمْ يَقْنَعْ بِقَوْلِ عَمَّارٍ وَزَادَ يَعْلَى عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ كُنْتُ مَعَ عَبْدِ اللَّهِ وَأَبِى مُوسَى فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَلَمْ تَسْمَعْ قَوْلَ عَمَّارٍ لِعُمَرَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعَثَنِى أَنَا وَأَنْتَ فَأَجْنَبْتُ فَتَمَعَّكْتُ بِالصَّعِيدِ ، فَأَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْنَاهُ فَقَالَ « إِنَّمَا كَانَ يَكْفِيكَ هَكَذَا » . وَمَسَحَ وَجْهَهُ وَكَفَّيْهِ وَاحِدَةً
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Selam, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona da Şakîk şöyle rivayet etmiştir: Ben, Abdullah ve Ebu Musa ile birlikte oturuyordum. Ebu Musa, Abdullah'a: 'Şayet bir kimse cünüb olsa ve bir ay boyunca su bulamasa, artık o kimse teyemmüm etmeyecek ve namaz kılmayacak mı? Peki, Mâide suresindeki şu "Eğer su bulamazsanız, tertemiz toprakla teyemmüm edin." ayetini ne yapacaksın?' dedi. Bunun üzerine Abdullah: 'Eğer bu adamlara bu hususta bir ruhsat verilirse, neredeyse su kendilerine soğuk olunca da toprakla teyemmüme kalkacaklar' dedi.
A'meş dedi ki: Ben Şakîk'e: 'Siz cünübün teyemmüm etmesini, suyu soğuk bulanın teyemmüm edeceğinden dolayı mı kerih gördünüz?' dedim. Şakîk de: 'Evet' dedi.
Ebu Musa, Abdullah'a: Sen Ammar'ın Ömer'e söylediğini duymadın mı: Rasulullah (sav) beni bir işe göndermişti. Ben cünüb oldum su da bulamadım. Akabinde hayvanın toprakta yuvarlandığı gibi toprak içinde yuvarlandım. Ardından bunu Peygamber'e (sav) söyledim. Peygamber de: "Senin şöyle yapmak yeterli olurdu" buyurup avucunu yere bir defa vurdu. Sonra elini silkeledi. Sonra onunla sol avucu ile sağ avucunun arkasına veya sağ avucu ile sol avucunun arkasına meshetti. Sonra onunla yüzüne mesnetti demişti" dedi. Bunun üzerine Abdullah b. Mesud: 'Görüyor musun Ömer, Ammar'ın sözüne kani olmamış' dedi.
Ya'lâ, el-A'meş'ten, o da Şakîk'ten yaptığı rivayette şunu ziyâde etti. Şakîk şöyle demiştir: Ben, Abdullah ve Ebu Musa ile birlikteydim. Ebu Musa, Abdullah'a: Sen Ammar'ın Ömer'e şu söylediğini işitmedin mi: Rasulullah beni ve seni bir yere göndermişti. Ben cünüb oldum ve toprak üstünde yuvarlanmıştım. Ardından Rasulullah'ın yanına gelip, toprakta yuvarlanmamı kendisine haber vermiştik. Rasulullah da: "Sana şu kadarı yeterli gelirdi" buyurdu ve, yüzüne ve iki eline bir defa mesh etmişti, demişti.
Açıklama:
Rivayet muallatır; Buhari ile Ya'la b. Ubeyd arasında inkita vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teyemmüm 8, 1/265
Senetler:
1. Ebu Yakzân Ammar b. Yasir el-Ansî (Ammar b. Yasir b. Amir b. Malik b. Kinane)
2. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Yusuf Ya'lâ b. Ubeyd et-Tenâfisî (Ya'lâ b. Ubeyd b. Ebû Ümeyye)
Konular:
Teyemmüm, cünüplükten dolayı
Teyemmüm, yapılış şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2386, B000347
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلاَمٍ قَالَ أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ قَالَ:
كُنْتُ جَالِسًا مَعَ عَبْدِ اللَّهِ وَأَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ فَقَالَ لَهُ أَبُو مُوسَى لَوْ أَنَّ رَجُلاً أَجْنَبَ ، فَلَمْ يَجِدِ الْمَاءَ شَهْرًا ، أَمَا كَانَ يَتَيَمَّمُ وَيُصَلِّى فَكَيْفَ تَصْنَعُونَ بِهَذِهِ الآيَةِ فِى سُورَةِ الْمَائِدَةِ ( فَلَمْ تَجِدُوا مَاءً فَتَيَمَّمُوا صَعِيدًا طَيِّبًا ) فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ لَوْ رُخِّصَ لَهُمْ فِى هَذَا لأَوْشَكُوا إِذَا بَرَدَ عَلَيْهِمُ الْمَاءُ أَنْ يَتَيَمَّمُوا الصَّعِيدَ . قُلْتُ وَإِنَّمَا كَرِهْتُمْ هَذَا لِذَا قَالَ نَعَمْ . فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَلَمْ تَسْمَعْ قَوْلَ عَمَّارٍ لِعُمَرَ بَعَثَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَاجَةٍ فَأَجْنَبْتُ ، فَلَمْ أَجِدِ الْمَاءَ ، فَتَمَرَّغْتُ فِى الصَّعِيدِ كَمَا تَمَرَّغُ الدَّابَّةُ ، فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ "إِنَّمَا كَانَ يَكْفِيكَ أَنْ تَصْنَعَ هَكَذَا." فَضَرَبَ بِكَفِّهِ ضَرْبَةً عَلَى الأَرْضِ ثُمَّ نَفَضَهَا ، ثُمَّ مَسَحَ بِهَما ظَهْرَ كَفِّهِ بِشِمَالِهِ ، أَوْ ظَهْرَ شِمَالِهِ بِكَفِّهِ ، ثُمَّ مَسَحَ بِهِمَا وَجْهَهُ فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ أَفَلَمْ تَرَ عُمَرَ لَمْ يَقْنَعْ بِقَوْلِ عَمَّارٍ وَزَادَ يَعْلَى عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ كُنْتُ مَعَ عَبْدِ اللَّهِ وَأَبِى مُوسَى فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَلَمْ تَسْمَعْ قَوْلَ عَمَّارٍ لِعُمَرَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعَثَنِى أَنَا وَأَنْتَ فَأَجْنَبْتُ فَتَمَعَّكْتُ بِالصَّعِيدِ ، فَأَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْنَاهُ فَقَالَ "إِنَّمَا كَانَ يَكْفِيكَ هَكَذَا." وَمَسَحَ وَجْهَهُ وَكَفَّيْهِ وَاحِدَةً
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Selam, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona da Şakîk şöyle rivayet etmiştir:
Ben, Abdullah ve Ebu Musa ile birlikte oturuyordum. Ebu Musa, Abdullah'a: 'Şayet bir kimse cünüb olsa ve bir ay boyunca su bulamasa, artık o kimse teyemmüm etmeyecek ve namaz kılmayacak mı? Peki, Mâide suresindeki şu 'Eğer su bulamazsanız, tertemiz toprakla teyemmüm edin.' ayetini ne yapacaksın?' dedi. Bunun üzerine Abdullah: 'Eğer bu adamlara bu hususta bir ruhsat verilirse, neredeyse su kendilerine soğuk olunca da toprakla teyemmüme kalkacaklar' dedi.
A'meş dedi ki: Ben Şakîk'e: 'Siz cünübün teyemmüm etmesini, suyu soğuk bulanın teyemmüm edeceğinden dolayı mı kerih gördünüz?' dedim. Şakîk de: 'Evet' dedi.
Ebu Musa, Abdullah'a: Sen Ammar'ın Ömer'e söylediğini duymadın mı: Rasulullah (sav) beni bir işe göndermişti. Ben cünüb oldum su da bulamadım. Akabinde hayvanın toprakta yuvarlandığı gibi toprak içinde yuvarlandım. Ardından bunu Peygamber'e (sav) söyledim. Peygamber de: "Senin şöyle yapmak yeterli olurdu" buyurup avucunu yere bir defa vurdu. Sonra elini silkeledi. Sonra onunla sol avucu ile sağ avucunun arkasına veya sağ avucu ile sol avucunun arkasına meshetti. Sonra onunla yüzüne mesnetti demişti" dedi. Bunun üzerine Abdullah b. Mesud: 'Görüyor musun Ömer, Ammar'ın sözüne kani olmamış' dedi.
Ya'lâ, el-A'meş'ten, o da Şakîk'ten yaptığı rivayette şunu ziyâde etti. Şakîk şöyle demiştir: Ben, Abdullah ve Ebu Musa ile birlikteydim. Ebu Musa, Abdullah'a: Sen Ammar'ın Ömer'e şu söylediğini işitmedin mi: Rasulullah beni ve seni bir yere göndermişti. Ben cünüb oldum ve toprak üstünde yuvarlanmıştım. Ardından Rasulullah'ın yanına gelip, toprakta yuvarlanmamı kendisine haber vermiştik. Rasulullah da: "Sana şu kadarı yeterli gelirdi" buyurdu ve, yüzüne ve iki eline bir defa mesh etmişti, demişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teyemmüm 8, 1/265
Senetler:
1. Ebu Yakzân Ammar b. Yasir el-Ansî (Ammar b. Yasir b. Amir b. Malik b. Kinane)
2. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Muhammed b. Selam el-Bikendî (Muhammed b. Selam b. Ferec)
Konular:
Teyemmüm, cünüplükten dolayı
Teyemmüm, yapılış şekli