Öneri Formu
Hadis Id, No:
7659, B001046
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ قَالَ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ ح وَحَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَنْبَسَةُ قَالَ حَدَّثَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنِى عُرْوَةُ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ خَسَفَتِ الشَّمْسُ فِى حَيَاةِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَخَرَجَ إِلَى الْمَسْجِدِ فَصَفَّ النَّاسُ وَرَاءَهُ ، فَكَبَّرَ فَاقْتَرَأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قِرَاءَةً طَوِيلَةً ، ثُمَّ كَبَّرَ فَرَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، ثُمَّ قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . فَقَامَ وَلَمْ يَسْجُدْ ، وَقَرَأَ قِرَاءَةً طَوِيلَةً ، هِىَ أَدْنَى مِنَ الْقِرَاءَةِ الأُولَى ، ثُمَّ كَبَّرَ وَرَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ أَدْنَى مِنَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ، رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ . ثُمَّ سَجَدَ ، ثُمَّ قَالَ فِى الرَّكْعَةِ الآخِرَةِ مِثْلَ ذَلِكَ ، فَاسْتَكْمَلَ أَرْبَعَ رَكَعَاتٍ فِى أَرْبَعِ سَجَدَاتٍ ، وَانْجَلَتِ الشَّمْسُ قَبْلَ أَنْ يَنْصَرِفَ ، ثُمَّ قَامَ فَأَثْنَى عَلَى اللَّهِ بِمَا هُوَ أَهْلُهُ ثُمَّ قَالَ « هُمَا آيَتَانِ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ ، لاَ يَخْسِفَانِ لِمَوْتِ أَحَدٍ وَلاَ لِحَيَاتِهِ ، فَإِذَا رَأَيْتُمُوهُمَا فَافْزَعُوا إِلَى الصَّلاَةِ » . وَكَانَ يُحَدِّثُ كَثِيرُ بْنُ عَبَّاسٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - كَانَ يُحَدِّثُ يَوْمَ خَسَفَتِ الشَّمْسُ بِمِثْلِ حَدِيثِ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ . فَقُلْتُ لِعُرْوَةَ إِنَّ أَخَاكَ يَوْمَ خَسَفَتْ بِالْمَدِينَةِ لَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ مِثْلَ الصُّبْحِ . قَالَ أَجَلْ لأَنَّهُ أَخْطَأَ السُّنَّةَ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab; (T) Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Peygamber'in (sav) eşi Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) hayattayken güneş tutuldu. Peygamber (sav) hemen mescide çıktı. İnsanlar O'nun arkasında saf tuttular. Rasulullah (sav) Allâhu Ekber diyerek tekbir getirdi, ardından uzun uzun Kur'ân okudu. Sonra Allâhu Ekber deyip uzun bir rükû yaptı. Sonra Semiallâhu li men hamideh deyip doğruldu. Secdeye gitmedi ve uzun bir kıraat yaptı. Bu kıraati ilk kıraatten daha kısaydı. Sonra Allâhu Ekber deyip uzun bir rükû' daha yaptı. Bu ikinci rükûsu ilkinden daha kısaydı. Sonra Semiallâhu litnen hamidehu, Rabbena ve leke'l-hamdu dedi. Sonra secde yaptı. Bu secdeden sonra sonuncu rekatı da ilki gibi kıldı. Böylece Peygamber dört secde içinde dört rukûyu tamamladı. Namazdan çıkmadan önce de güneş açıldı. Sonra Rasulullah (sav) hutbe vermek üzere ayağa kalktı ve layık olduğu sıfatlarla Allah'a sena etti. Bundan sonra da: "Güneş ile ay Allah 'in ayetlerinden iki ayettir. Onlar hiçbir kimsenin ölümü ve de hayatından dolayı tutulmazlar. Siz bunların tutulmalarını gördüğünüzde hemen namaza sığınınız" buyurdu.
Kesîr b. Abbâs dedi ki: Abdullah b. Abbas (ra) "Güneşin tutulduğu gün" hadisini, Urve'nin Aişe'den rivayet ettiği hadis gibi rivayet ederdi. ez-Zührî dedi ki: Ben Urve'ye: Senin kardeşin Abdullah b. Zübeyr Medine'de güneş tutulduğu gün sabah namazı gibi kıldı; iki rekattan fazla kılmadı, dedim. Urve: Evet, öyle yaptı; çünkü o sünnet denk ettiremedi, dedi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 4, 1/396
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Namaz, Kusûf namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278475, B001046-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ قَالَ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ ح وَحَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَنْبَسَةُ قَالَ حَدَّثَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنِى عُرْوَةُ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ خَسَفَتِ الشَّمْسُ فِى حَيَاةِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَخَرَجَ إِلَى الْمَسْجِدِ فَصَفَّ النَّاسُ وَرَاءَهُ ، فَكَبَّرَ فَاقْتَرَأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قِرَاءَةً طَوِيلَةً ، ثُمَّ كَبَّرَ فَرَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، ثُمَّ قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . فَقَامَ وَلَمْ يَسْجُدْ ، وَقَرَأَ قِرَاءَةً طَوِيلَةً ، هِىَ أَدْنَى مِنَ الْقِرَاءَةِ الأُولَى ، ثُمَّ كَبَّرَ وَرَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ أَدْنَى مِنَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ، رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ . ثُمَّ سَجَدَ ، ثُمَّ قَالَ فِى الرَّكْعَةِ الآخِرَةِ مِثْلَ ذَلِكَ ، فَاسْتَكْمَلَ أَرْبَعَ رَكَعَاتٍ فِى أَرْبَعِ سَجَدَاتٍ ، وَانْجَلَتِ الشَّمْسُ قَبْلَ أَنْ يَنْصَرِفَ ، ثُمَّ قَامَ فَأَثْنَى عَلَى اللَّهِ بِمَا هُوَ أَهْلُهُ ثُمَّ قَالَ « هُمَا آيَتَانِ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ ، لاَ يَخْسِفَانِ لِمَوْتِ أَحَدٍ وَلاَ لِحَيَاتِهِ ، فَإِذَا رَأَيْتُمُوهُمَا فَافْزَعُوا إِلَى الصَّلاَةِ » . وَكَانَ يُحَدِّثُ كَثِيرُ بْنُ عَبَّاسٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - كَانَ يُحَدِّثُ يَوْمَ خَسَفَتِ الشَّمْسُ بِمِثْلِ حَدِيثِ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ . فَقُلْتُ لِعُرْوَةَ إِنَّ أَخَاكَ يَوْمَ خَسَفَتْ بِالْمَدِينَةِ لَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ مِثْلَ الصُّبْحِ . قَالَ أَجَلْ لأَنَّهُ أَخْطَأَ السُّنَّةَ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab; (T) Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Peygamber'in (sav) eşi Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) hayattayken güneş tutuldu. Peygamber (sav) hemen mescide çıktı. İnsanlar O'nun arkasında saf tuttular. Rasulullah (sav) Allâhu Ekber diyerek tekbir getirdi, ardından uzun uzun Kur'ân okudu. Sonra Allâhu Ekber deyip uzun bir rükû yaptı. Sonra Semiallâhu li men hamideh deyip doğruldu. Secdeye gitmedi ve uzun bir kıraat yaptı. Bu kıraati ilk kıraatten daha kısaydı. Sonra Allâhu Ekber deyip uzun bir rükû' daha yaptı. Bu ikinci rükûsu ilkinden daha kısaydı. Sonra Semiallâhu litnen hamidehu, Rabbena ve leke'l-hamdu dedi. Sonra secde yaptı. Bu secdeden sonra sonuncu rekatı da ilki gibi kıldı. Böylece Peygamber dört secde içinde dört rukûyu tamamladı. Namazdan çıkmadan önce de güneş açıldı. Sonra Rasulullah (sav) hutbe vermek üzere ayağa kalktı ve layık olduğu sıfatlarla Allah'a sena etti. Bundan sonra da: "Güneş ile ay Allah 'in ayetlerinden iki ayettir. Onlar hiçbir kimsenin ölümü ve de hayatından dolayı tutulmazlar. Siz bunların tutulmalarını gördüğünüzde hemen namaza sığınınız" buyurdu.
Kesîr b. Abbâs dedi ki: Abdullah b. Abbas (ra) "Güneşin tutulduğu gün" hadisini, Urve'nin Aişe'den rivayet ettiği hadis gibi rivayet ederdi. ez-Zührî dedi ki: Ben Urve'ye: Senin kardeşin Abdullah b. Zübeyr Medine'de güneş tutulduğu gün sabah namazı gibi kıldı; iki rekattan fazla kılmadı, dedim. Urve: Evet, öyle yaptı; çünkü o sünnet denk ettiremedi, dedi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 4, 1/396
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Anbese b. Halid el-Kuraşi (Anbese b. Halid b. Yezid b. Ebu Nicad)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Namaz, Kusûf namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278476, B001046-3
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ قَالَ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ ح وَحَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَنْبَسَةُ قَالَ حَدَّثَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنِى عُرْوَةُ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ خَسَفَتِ الشَّمْسُ فِى حَيَاةِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَخَرَجَ إِلَى الْمَسْجِدِ فَصَفَّ النَّاسُ وَرَاءَهُ ، فَكَبَّرَ فَاقْتَرَأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قِرَاءَةً طَوِيلَةً ، ثُمَّ كَبَّرَ فَرَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، ثُمَّ قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . فَقَامَ وَلَمْ يَسْجُدْ ، وَقَرَأَ قِرَاءَةً طَوِيلَةً ، هِىَ أَدْنَى مِنَ الْقِرَاءَةِ الأُولَى ، ثُمَّ كَبَّرَ وَرَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ أَدْنَى مِنَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ، رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ . ثُمَّ سَجَدَ ، ثُمَّ قَالَ فِى الرَّكْعَةِ الآخِرَةِ مِثْلَ ذَلِكَ ، فَاسْتَكْمَلَ أَرْبَعَ رَكَعَاتٍ فِى أَرْبَعِ سَجَدَاتٍ ، وَانْجَلَتِ الشَّمْسُ قَبْلَ أَنْ يَنْصَرِفَ ، ثُمَّ قَامَ فَأَثْنَى عَلَى اللَّهِ بِمَا هُوَ أَهْلُهُ ثُمَّ قَالَ « هُمَا آيَتَانِ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ ، لاَ يَخْسِفَانِ لِمَوْتِ أَحَدٍ وَلاَ لِحَيَاتِهِ ، فَإِذَا رَأَيْتُمُوهُمَا فَافْزَعُوا إِلَى الصَّلاَةِ » . وَكَانَ يُحَدِّثُ كَثِيرُ بْنُ عَبَّاسٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - كَانَ يُحَدِّثُ يَوْمَ خَسَفَتِ الشَّمْسُ بِمِثْلِ حَدِيثِ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ . فَقُلْتُ لِعُرْوَةَ إِنَّ أَخَاكَ يَوْمَ خَسَفَتْ بِالْمَدِينَةِ لَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ مِثْلَ الصُّبْحِ . قَالَ أَجَلْ لأَنَّهُ أَخْطَأَ السُّنَّةَ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab; (T) Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Peygamber'in (sav) eşi Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) hayattayken güneş tutuldu. Peygamber (sav) hemen mescide çıktı. İnsanlar O'nun arkasında saf tuttular. Rasulullah (sav) Allâhu Ekber diyerek tekbir getirdi, ardından uzun uzun Kur'ân okudu. Sonra Allâhu Ekber deyip uzun bir rükû yaptı. Sonra Semiallâhu li men hamideh deyip doğruldu. Secdeye gitmedi ve uzun bir kıraat yaptı. Bu kıraati ilk kıraatten daha kısaydı. Sonra Allâhu Ekber deyip uzun bir rükû' daha yaptı. Bu ikinci rükûsu ilkinden daha kısaydı. Sonra Semiallâhu litnen hamidehu, Rabbena ve leke'l-hamdu dedi. Sonra secde yaptı. Bu secdeden sonra sonuncu rekatı da ilki gibi kıldı. Böylece Peygamber dört secde içinde dört rukûyu tamamladı. Namazdan çıkmadan önce de güneş açıldı. Sonra Rasulullah (sav) hutbe vermek üzere ayağa kalktı ve layık olduğu sıfatlarla Allah'a sena etti. Bundan sonra da: "Güneş ile ay Allah 'in ayetlerinden iki ayettir. Onlar hiçbir kimsenin ölümü ve de hayatından dolayı tutulmazlar. Siz bunların tutulmalarını gördüğünüzde hemen namaza sığınınız" buyurdu.
Kesîr b. Abbâs dedi ki: Abdullah b. Abbas (ra) "Güneşin tutulduğu gün" hadisini, Urve'nin Aişe'den rivayet ettiği hadis gibi rivayet ederdi. ez-Zührî dedi ki: Ben Urve'ye: Senin kardeşin Abdullah b. Zübeyr Medine'de güneş tutulduğu gün sabah namazı gibi kıldı; iki rekattan fazla kılmadı, dedim. Urve: Evet, öyle yaptı; çünkü o sünnet denk ettiremedi, dedi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 4, 1/396
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Kesir b. Abbas (Kesir b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Namaz, Kusûf namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278477, B001046-4
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ قَالَ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ ح وَحَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَنْبَسَةُ قَالَ حَدَّثَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنِى عُرْوَةُ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ خَسَفَتِ الشَّمْسُ فِى حَيَاةِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَخَرَجَ إِلَى الْمَسْجِدِ فَصَفَّ النَّاسُ وَرَاءَهُ ، فَكَبَّرَ فَاقْتَرَأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قِرَاءَةً طَوِيلَةً ، ثُمَّ كَبَّرَ فَرَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، ثُمَّ قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . فَقَامَ وَلَمْ يَسْجُدْ ، وَقَرَأَ قِرَاءَةً طَوِيلَةً ، هِىَ أَدْنَى مِنَ الْقِرَاءَةِ الأُولَى ، ثُمَّ كَبَّرَ وَرَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ، وَهْوَ أَدْنَى مِنَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ، ثُمَّ قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ، رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ . ثُمَّ سَجَدَ ، ثُمَّ قَالَ فِى الرَّكْعَةِ الآخِرَةِ مِثْلَ ذَلِكَ ، فَاسْتَكْمَلَ أَرْبَعَ رَكَعَاتٍ فِى أَرْبَعِ سَجَدَاتٍ ، وَانْجَلَتِ الشَّمْسُ قَبْلَ أَنْ يَنْصَرِفَ ، ثُمَّ قَامَ فَأَثْنَى عَلَى اللَّهِ بِمَا هُوَ أَهْلُهُ ثُمَّ قَالَ « هُمَا آيَتَانِ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ ، لاَ يَخْسِفَانِ لِمَوْتِ أَحَدٍ وَلاَ لِحَيَاتِهِ ، فَإِذَا رَأَيْتُمُوهُمَا فَافْزَعُوا إِلَى الصَّلاَةِ » . وَكَانَ يُحَدِّثُ كَثِيرُ بْنُ عَبَّاسٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - كَانَ يُحَدِّثُ يَوْمَ خَسَفَتِ الشَّمْسُ بِمِثْلِ حَدِيثِ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ . فَقُلْتُ لِعُرْوَةَ إِنَّ أَخَاكَ يَوْمَ خَسَفَتْ بِالْمَدِينَةِ لَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ مِثْلَ الصُّبْحِ . قَالَ أَجَلْ لأَنَّهُ أَخْطَأَ السُّنَّةَ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab; (T) Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Peygamber'in (sav) eşi Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) hayattayken güneş tutuldu. Peygamber (sav) hemen mescide çıktı. İnsanlar O'nun arkasında saf tuttular. Rasulullah (sav) Allâhu Ekber diyerek tekbir getirdi, ardından uzun uzun Kur'ân okudu. Sonra Allâhu Ekber deyip uzun bir rükû yaptı. Sonra Semiallâhu li men hamideh deyip doğruldu. Secdeye gitmedi ve uzun bir kıraat yaptı. Bu kıraati ilk kıraatten daha kısaydı. Sonra Allâhu Ekber deyip uzun bir rükû' daha yaptı. Bu ikinci rükûsu ilkinden daha kısaydı. Sonra Semiallâhu litnen hamidehu, Rabbena ve leke'l-hamdu dedi. Sonra secde yaptı. Bu secdeden sonra sonuncu rekatı da ilki gibi kıldı. Böylece Peygamber dört secde içinde dört rukûyu tamamladı. Namazdan çıkmadan önce de güneş açıldı. Sonra Rasulullah (sav) hutbe vermek üzere ayağa kalktı ve layık olduğu sıfatlarla Allah'a sena etti. Bundan sonra da: "Güneş ile ay Allah 'in ayetlerinden iki ayettir. Onlar hiçbir kimsenin ölümü ve de hayatından dolayı tutulmazlar. Siz bunların tutulmalarını gördüğünüzde hemen namaza sığınınız" buyurdu.
Kesîr b. Abbâs dedi ki: Abdullah b. Abbas (ra) "Güneşin tutulduğu gün" hadisini, Urve'nin Aişe'den rivayet ettiği hadis gibi rivayet ederdi. ez-Zührî dedi ki: Ben Urve'ye: Senin kardeşin Abdullah b. Zübeyr Medine'de güneş tutulduğu gün sabah namazı gibi kıldı; iki rekattan fazla kılmadı, dedim. Urve: Evet, öyle yaptı; çünkü o sünnet denk ettiremedi, dedi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kusûf 4, 1/396
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Kesir b. Abbas (Kesir b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Anbese b. Halid el-Kuraşi (Anbese b. Halid b. Yezid b. Ebu Nicad)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Namaz, Kusûf namazı