Öneri Formu
Hadis Id, No:
9785, B001454
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُثَنَّى الأَنْصَارِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى قَالَ حَدَّثَنِى ثُمَامَةُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَنَسٍ أَنَّ أَنَسًا حَدَّثَهُ أَنَّ أَبَا بَكْرٍ - رضى الله عنه - كَتَبَ لَهُ هَذَا الْكِتَابَ لَمَّا وَجَّهَهُ إِلَى الْبَحْرَيْنِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ « هَذِهِ فَرِيضَةُ الصَّدَقَةِ الَّتِى فَرَضَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمُسْلِمِينَ ، وَالَّتِى أَمَرَ اللَّهُ بِهَا رَسُولَهُ ، فَمَنْ سُئِلَهَا مِنَ الْمُسْلِمِينَ عَلَى وَجْهِهَا فَلْيُعْطِهَا ، وَمَنْ سُئِلَ فَوْقَهَا فَلاَ يُعْطِ فِى أَرْبَعٍ وَعِشْرِينَ مِنَ الإِبِلِ فَمَا دُونَهَا مِنَ الْغَنَمِ مِنْ كُلِّ خَمْسٍ شَاةٌ ، إِذَا بَلَغَتْ خَمْسًا وَعِشْرِينَ إِلَى خَمْسٍ وَثَلاَثِينَ فَفِيهَا بِنْتُ مَخَاضٍ أُنْثَى ، فَإِذَا بَلَغَتْ سِتًّا وَثَلاَثِينَ إِلَى خَمْسٍ وَأَرْبَعِينَ فَفِيهَا بِنْتُ لَبُونٍ أُنْثَى ، فَإِذَا بَلَغَتْ سِتًّا وَأَرْبَعِينَ إِلَى سِتِّينَ فَفِيهَا حِقَّةٌ طَرُوقَةُ الْجَمَلِ ، فَإِذَا بَلَغَتْ وَاحِدَةً وَسِتِّينَ إِلَى خَمْسٍ وَسَبْعِينَ فَفِيهَا جَذَعَةٌ ، فَإِذَا بَلَغَتْ - يَعْنِى - سِتًّا وَسَبْعِينَ إِلَى تِسْعِينَ فَفِيهَا بِنْتَا لَبُونٍ ، فَإِذَا بَلَغَتْ إِحْدَى وَتِسْعِينَ إِلَى عِشْرِينَ وَمِائَةٍ فَفِيهَا حِقَّتَانِ طَرُوقَتَا الْجَمَلِ ، فَإِذَا زَادَتْ عَلَى عِشْرِينَ وَمِائَةٍ فَفِى كُلِّ أَرْبَعِينَ بِنْتُ لَبُونٍ ، وَفِى كُلِّ خَمْسِينَ حِقَّةٌ ، وَمَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ إِلاَّ أَرْبَعٌ مِنَ الإِبِلِ فَلَيْسَ فِيهَا صَدَقَةٌ ، إِلاَّ أَنْ يَشَاءَ رَبُّهَا ، فَإِذَا بَلَغَتْ خَمْسًا مِنَ الإِبِلِ فَفِيهَا شَاةٌ ، وَفِى صَدَقَةِ الْغَنَمِ فِى سَائِمَتِهَا إِذَا كَانَتْ أَرْبَعِينَ إِلَى عِشْرِينَ وَمِائَةٍ شَاةٌ ، فَإِذَا زَادَتْ عَلَى عِشْرِينَ وَمِائَةٍ إِلَى مِائَتَيْنِ شَاتَانِ ، فَإِذَا زَادَتْ عَلَى مِائَتَيْنِ إِلَى ثَلاَثِمِائَةٍ فَفِيهَا ثَلاَثٌ ، فَإِذَا زَادَتْ عَلَى ثَلاَثِمِائَةٍ فَفِى كُلِّ مِائَةٍ شَاةٌ ، فَإِذَا كَانَتْ سَائِمَةُ الرَّجُلِ نَاقِصَةً مِنْ أَرْبَعِينَ شَاةً وَاحِدَةً فَلَيْسَ فِيهَا صَدَقَةٌ ، إِلاَّ أَنْ يَشَاءَ رَبُّهَا ، وَفِى الرِّقَةِ رُبْعُ الْعُشْرِ ، فَإِنْ لَمْ تَكُنْ إِلاَّ تِسْعِينَ وَمِائَةً فَلَيْسَ فِيهَا شَىْءٌ ، إِلاَّ أَنْ يَشَاءَ رَبُّهَا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. el-Müsennâ el-Ensarî, ona babası (Abdullah b. Müsenna), ona Sumâme b. Abdullah b. Enes’in rivayet ettiğine göre Enes, kendisine şunu rivayet etti: Ebu Bekir (ra) kendisine, onu Bahreyn’e gönderdiği vakit şu mektubu yazmıştı:
Rahman Rahim Allah’ın adıyla
“Bu, Rasulullah’ın (sav) farz kıldığı, Allah’ın da Rasulü’ne emrettiği sadaka (zekât) farizasıdır. Müslümanlardan her kimden gerektiği şekilde bu sadaka istenecek olursa o da onu versin. Kendisinden daha fazlası istenen kimse de fazlayı vermesin. Yirmi dört deve ve aşağısında, her beş deve için bir koyun verilir. Yirmi beş deveye ulaşırsa otuz deveye kadar bir bintu mehâd (denilen iki yaşına basmış dişi deve) vardır. Otuz altıya varıp kırk beş deveye kadar bir dişi bintu lebûn (denilen üç yaşına basmış dişi deve) verilir. Kırk altıya ulaşıp altmış deveye kadar bir hıkka (denilen erkek devenin bastığı bir buğur) vardır. Altmış bire ulaşıp yetmiş beşe kadar da bir cezea (dört yaşını bitirmiş, beşine basmış) dişi deve vardır. Deve sayısı yetmiş altıya varıp doksana kadar dişi iki bintu lebûn (iki yaşını tamamlayıp, üç yaşına basmış dişi deve) vardır. Doksan bire ulaştıktan sonra yüz yirmi deveye kadar ise ona iki hıkka (devenin yaklaşabileceği buğur) düşer. Sayıları yüz yirmiden fazla olursa her bir kırk deve için bir bintu lebûn (iki yaşını tamamlayıp üç yaşına basmış bir dişi deve) düşer. Her bir elli deve için de bir hıkka (erkek devenin yaklaşabileceği buğur denilen dişi deve) düşer.
Yanında sadece dört devesi olan kimsenin, o develerine zekât düşmez. Develerin sahibinin istemesi müstesnâ. Beş deveye ulaşırsa ona bir koyun (zekât) düşer.
Merada yayılan koyunların sayısı kırktan yüz yirmiye kadar olursa bir koyun, yüz yirmiden fazla iki yüze kadar iki koyun zekât düşer. İki yüzden fazla üç yüze kadar üç koyun zekât düşer. Üç yüzü aştığı takdirde her yüz koyun için bir koyun zekât verilir. Eğer bir kimsenin merada yayılan koyunları kırktan bir eksik olursa ona zekât düşmez, sahibinin vermek istemesi müstesnâ. Gümüşte zekât kırkda birdir. Eğer gümüş sadece yüz doksan dirhem ise ona bir şey düşmez, sahibinin (nafile olarak) ermek istemesi müstesnâ.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zekât 38, 1/477
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Sümame b. Abdullah el-Ensarî (Sümame b. Abdullah b. Enes b. Malik)
4. Ebu Müsenna Abdullah b. Müsenna el-Ensarî (Abdullah b. Müsenna b. Abdullah b. Enes b. Malik)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah el-Ensari (Muhammed b. Abdullah b. Müsenna b. Abdullah b. Enes b. Malik)
Konular:
Zekat, hangi mallardan, ve ne kadar verileceği