Öneri Formu
Hadis Id, No:
11679, B001741
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ حَدَّثَنَا قُرَّةُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ قَالَ أَخْبَرَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ ، وَرَجُلٌ أَفْضَلُ فِى نَفْسِى مِنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ خَطَبَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ النَّحْرِ ، قَالَ « أَتَدْرُونَ أَىُّ يَوْمٍ هَذَا » . قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . فَسَكَتَ حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ بِغَيْرِ اسْمِهِ . قَالَ « أَلَيْسَ يَوْمَ النَّحْرِ » . قُلْنَا بَلَى . قَالَ « أَىُّ شَهْرٍ هَذَا » . قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . فَسَكَتَ حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ بِغَيْرِ اسْمِهِ . فَقَالَ « أَلَيْسَ ذُو الْحَجَّةِ » . قُلْنَا بَلَى . قَالَ « أَىُّ بَلَدٍ هَذَا » . قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . فَسَكَتَ حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ بِغَيْرِ اسْمِهِ . قَالَ « أَلَيْسَتْ بِالْبَلْدَةِ الْحَرَامِ » . قُلْنَا بَلَى . قَالَ « فَإِنَّ دِمَاءَكُمْ وَأَمْوَالَكُمْ عَلَيْكُمْ حَرَامٌ ، كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا ، فِى شَهْرِكُمْ هَذَا ، فِى بَلَدِكُمْ هَذَا ، إِلَى يَوْمِ تَلْقَوْنَ رَبَّكُمْ . أَلاَ هَلْ بَلَّغْتُ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ « اللَّهُمَّ اشْهَدْ ، فَلْيُبَلِّغِ الشَّاهِدُ الْغَائِبَ ، فَرُبَّ مُبَلَّغٍ أَوْعَى مِنْ سَامِعٍ ، فَلاَ تَرْجِعُوا بَعْدِى كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Âmir, ona Kurra, ona Muhammed b. Sirin, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, ona da Ebu Bekre ve benim katımda bu Abdurrahman'dan daha faziletli olan bir adam olan Humeyd b. Abdurrahman bana yine Ebu Bekre'den (ra) şöyle nakletti:
Rasulullah (sav) Kurban (bayramı) günü bize hutbe verdi ve: "Bu gün hangi gündür, biliyor musunuz?" buyurdu. Biz: "Allah ve Rasulü en iyi bilendir, dedik. O, bir süre sessiz kaldı. Öyle ki, biz Peygamber ona başka bir isim verecek sandık. Sonra Rasulullah: "Nahr (kurban) günü değil mi?' buyurdu. Bizler: "Evet, kurban günüdür" dedik. Sonra: "Bu ay hangi aydır?" diye sordu. Biz: "Allah ve Rasulü en iyi bilendir" dedik. O yine sessiz kaldı. Öyle ki, biz Peygamber ona başka bir isim verecek sandık. Rasulullah: "Zü'l-hicce ayı değil mi?" buyurdu. Biz: Evet, zü'l-hicce ayıdır" dedik. "Bu hangi beldedir?" diye sordu. Biz yine: "Allah ve Rasulü en iyi bilendir" dedik. Bunun üzerine Rasulullah sustu. Öyle ki, biz Peygamber ona başka bir isim verecek sandık. Peygamber (sav): "Haram olan belde değil mi?" buyurdu. Biz: "Evet, Haram Belde'dir" dedik. Bunun üzerine: "Muhakkak ki kanlarınız, mallarınız Rabb'inize kavuşacağınız güne kadar birbirineize haramdır. Tıpkı bu gününüz, bu ayınız, bu şehrinizde haram olduğu gibi. Dikkat edin! Bunları size tebliğ ettim mi?" dedi.
Sahabiler: "Evet, tebliğ ettin" dediler. Rasulullah da (sav): "Allah'ım! Şahit ol!" dedi. Sonra: "Burada bulunanlar, bulunmayanlara tebliğ etsin. Bazen kendisine tebliğ edilmiş olan kimse, burada bulunup işiten kimseden daha iyi anlayıp kavrar. Benden sonra birbirinizin kellelerini vuracak kafirlere dönmeyiniz!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 132, 1/532
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Humeyd b. Abdurrahman el-Himyerî (Humeyd b. Abdurrahman)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
4. Ebu Halid Kurra b. Halid es-Sedûsî (Kurra b. Halid)
5. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
6. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Hutbe, Hz. Peygamber'in veda hutbesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278785, B001741-2
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ حَدَّثَنَا قُرَّةُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ قَالَ أَخْبَرَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ ، وَرَجُلٌ أَفْضَلُ فِى نَفْسِى مِنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ خَطَبَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ النَّحْرِ ، قَالَ « أَتَدْرُونَ أَىُّ يَوْمٍ هَذَا » . قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . فَسَكَتَ حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ بِغَيْرِ اسْمِهِ . قَالَ « أَلَيْسَ يَوْمَ النَّحْرِ » . قُلْنَا بَلَى . قَالَ « أَىُّ شَهْرٍ هَذَا » . قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . فَسَكَتَ حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ بِغَيْرِ اسْمِهِ . فَقَالَ « أَلَيْسَ ذُو الْحَجَّةِ » . قُلْنَا بَلَى . قَالَ « أَىُّ بَلَدٍ هَذَا » . قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . فَسَكَتَ حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ بِغَيْرِ اسْمِهِ . قَالَ « أَلَيْسَتْ بِالْبَلْدَةِ الْحَرَامِ » . قُلْنَا بَلَى . قَالَ « فَإِنَّ دِمَاءَكُمْ وَأَمْوَالَكُمْ عَلَيْكُمْ حَرَامٌ ، كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا ، فِى شَهْرِكُمْ هَذَا ، فِى بَلَدِكُمْ هَذَا ، إِلَى يَوْمِ تَلْقَوْنَ رَبَّكُمْ . أَلاَ هَلْ بَلَّغْتُ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ « اللَّهُمَّ اشْهَدْ ، فَلْيُبَلِّغِ الشَّاهِدُ الْغَائِبَ ، فَرُبَّ مُبَلَّغٍ أَوْعَى مِنْ سَامِعٍ ، فَلاَ تَرْجِعُوا بَعْدِى كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Âmir, ona Kurra, ona Muhammed b. Sirin, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, ona da Ebu Bekre ve benim katımda bu Abdurrahman'dan daha faziletli olan bir adam olan Humeyd b. Abdurrahman bana yine Ebu Bekre'den (ra) şöyle nakletti:
Rasulullah (sav) Kurban (bayramı) günü bize hutbe verdi ve: "Bu gün hangi gündür, biliyor musunuz?" buyurdu. Biz: "Allah ve Rasulü en iyi bilendir, dedik. O, bir süre sessiz kaldı. Öyle ki, biz Peygamber ona başka bir isim verecek sandık. Sonra Rasulullah: "Nahr (kurban) günü değil mi?' buyurdu. Bizler: "Evet, kurban günüdür" dedik. Sonra: "Bu ay hangi aydır?" diye sordu. Biz: "Allah ve Rasulü en iyi bilendir" dedik. O yine sessiz kaldı. Öyle ki, biz Peygamber ona başka bir isim verecek sandık. Rasulullah: "Zü'l-hicce ayı değil mi?" buyurdu. Biz: Evet, zü'l-hicce ayıdır" dedik. "Bu hangi beldedir?" diye sordu. Biz yine: "Allah ve Rasulü en iyi bilendir" dedik. Bunun üzerine Rasulullah sustu. Öyle ki, biz Peygamber ona başka bir isim verecek sandık. Peygamber (sav): "Haram olan belde değil mi?" buyurdu. Biz: "Evet, Haram Belde'dir" dedik. Bunun üzerine: "Muhakkak ki kanlarınız, mallarınız Rabb'inize kavuşacağınız güne kadar birbirineize haramdır. Tıpkı bu gününüz, bu ayınız, bu şehrinizde haram olduğu gibi. Dikkat edin! Bunları size tebliğ ettim mi?" dedi.
Sahabiler: "Evet, tebliğ ettin" dediler. Rasulullah da (sav): "Allah'ım! Şahit ol!" dedi. Sonra: "Burada bulunanlar, bulunmayanlara tebliğ etsin. Bazen kendisine tebliğ edilmiş olan kimse, burada bulunup işiten kimseden daha iyi anlayıp kavrar. Benden sonra birbirinizin kellelerini vuracak kafirlere dönmeyiniz!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 132, 1/532
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Bahr Abdurrahman b. Ebu Bekre es-Sekafî (Abdurrahman b. Nüfey b. Haris)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
4. Ebu Halid Kurra b. Halid es-Sedûsî (Kurra b. Halid)
5. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
6. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Hutbe, Hz. Peygamber'in veda hutbesi