Öneri Formu
Hadis Id, No:
15181, B002215
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « خَرَجَ ثَلاَثَةٌ يَمْشُونَ فَأَصَابَهُمُ الْمَطَرُ ، فَدَخَلُوا فِى غَارٍ فِى جَبَلٍ ، فَانْحَطَّتْ عَلَيْهِمْ صَخْرَةٌ . قَالَ فَقَالَ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ ادْعُوا اللَّهَ بِأَفْضَلِ عَمَلٍ عَمِلْتُمُوهُ . فَقَالَ أَحَدُهُمُ اللَّهُمَّ ، إِنِّى كَانَ لِى أَبَوَانِ شَيْخَانِ كَبِيرَانِ ، فَكُنْتُ أَخْرُجُ فَأَرْعَى ، ثُمَّ أَجِىءُ فَأَحْلُبُ ، فَأَجِىءُ بِالْحِلاَبِ فَآتِى بِهِ أَبَوَىَّ فَيَشْرَبَانِ ، ثُمَّ أَسْقِى الصِّبْيَةَ وَأَهْلِى وَامْرَأَتِى ، فَاحْتَبَسْتُ لَيْلَةً . فَجِئْتُ فَإِذَا هُمَا نَائِمَانِ - قَالَ - فَكَرِهْتُ أَنْ أُوقِظَهُمَا ، وَالصِّبِيْةُ يَتَضَاغَوْنَ عِنْدَ رِجْلَىَّ ، فَلَمْ يَزَلْ ذَلِكَ دَأْبِى وَدَأْبَهُمَا ، حَتَّى طَلَعَ الْفَجْرُ اللَّهُمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنِّى فَعَلْتُ ذَلِكَ ابْتِغَاءَ وَجْهِكَ فَافْرُجْ عَنَّا فُرْجَةً نَرَى مِنْهَا السَّمَاءَ . قَالَ فَفُرِجَ عَنْهُمْ . وَقَالَ الآخَرُ اللَّهُمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنِّى كُنْتُ أُحِبُّ امْرَأَةً مِنْ بَنَاتِ عَمِّى كَأَشَدِّ مَا يُحِبُّ الرَّجُلُ النِّسَاءَ ، فَقَالَتْ لاَ تَنَالُ ذَلِكَ مِنْهَا حَتَّى تُعْطِيَهَا مِائَةَ دِينَارٍ . فَسَعَيْتُ فِيهَا حَتَّى جَمَعْتُهَا ، فَلَمَّا قَعَدْتُ بَيْنَ رِجْلَيْهَا قَالَتِ اتَّقِ اللَّهَ ، وَلاَ تَفُضَّ الْخَاتَمَ إِلاَّ بِحَقِّهِ . فَقُمْتُ وَتَرَكْتُهَا ، فَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنِّى فَعَلْتُ ذَلِكَ ابْتِغَاءَ وَجْهِكَ فَافْرُجْ عَنَّا فُرْجَةً ، قَالَ فَفَرَجَ عَنْهُمُ الثُّلُثَيْنِ . وَقَالَ الآخَرُ اللَّهُمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنِّى اسْتَأْجَرْتُ أَجِيرًا بِفَرَقٍ مِنْ ذُرَةٍ فَأَعْطَيْتُهُ ، وَأَبَى ذَاكَ أَنْ يَأْخُذَ ، فَعَمَدْتُ إِلَى ذَلِكَ الْفَرَقِ ، فَزَرَعْتُهُ حَتَّى اشْتَرَيْتُ مِنْهُ بَقَرًا وَرَاعِيَهَا ، ثُمَّ جَاءَ فَقَالَ يَا عَبْدَ اللَّهِ أَعْطِنِى حَقِّى . فَقُلْتُ انْطَلِقْ إِلَى تِلْكَ الْبَقَرِ وَرَاعِيهَا ، فَإِنَّهَا لَكَ . فَقَالَ أَتَسْتَهْزِئُ بِى . قَالَ فَقُلْتُ مَا أَسْتَهْزِئُ بِكَ وَلَكِنَّهَا لَكَ . اللَّهُمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنِّى فَعَلْتُ ذَلِكَ ابْتِغَاءَ وَجْهِكَ فَافْرُجْ عَنَّا . فَكُشِفَ عَنْهُمْ » .
Tercemesi:
"Bir zamanlar üç kişi yolda giderlerken şiddetli bir yağmur yağmaya başlamış. Dağdaki bir mağaraya sığınmışlar. Selden büyük kaya düşüp mağaranın önünü kapatmış. Birbirlerine bakıp "Allah için yaptığınız salih amelleri bir düşünün. Onlar hürmetine Allah'a dua edin. Belki Allah sizi buradan kurtarır." demişler. Bunun üzerine onlardan birisi şöyle demiş: Allah'ım! Benim kocamış annem babam vardı. Eşim ve çocuklarımla birlikte evimizde kalıyorlardı. Ben ailem için çobanlık yapardım. Hayvanlarımı getirince sütlerini sağar. Çocuklarımdan önce annne babama verirdim. Bir gün ağaçlık bir yerde geç vakte kadar kaldım. Akşam eve geldiğimde anne babamın uyuduğunu gördüm. Onlar için önceki gibi süt sağdım. Süt kabını alıp yanlarına geldim ama onları uyandırmaya kıyamadım. Önce ayağımda süt isteyen çocuklara da vermek de istemedim. Çocuklarla bu halim sabah doğana kadar devem etti. Eğer bunu senin rızan için yaptığımı biliyorsan bizim için bu kayayı biraz aç da gökyüzünü görelim" Allah kayayı biraz açmış, aralıktan gökyüzünü görmüşler. Diğeri şöyle demiş: "Allah'ım! Benim bir amcamın kızı vardı. Onu çok severdim. Onunla birlikte olmak istedim. Yüz dinar getirmeden razı olmayacağını söyledi. Çalışıp çabaladım ve yüz dinar toplayıp ona getirdim. Tam onunla birlikte olacakken "Abdullah! Allah'tan kork! Mührü haksız yere açıp zina etme" dedi. Ben de hemen bu işi yapmaktan vazgeçip oradan kalktım. Eğer bunu senin rızan için yaptıysam bu kayayı biraz aç" demiş ve Allah kayayı biraz daha açmış. Diğeri ise şöyle dua etmiş: "Allah'ım! Bir ölçek pirinçle bir adam tutmuştum. İşini bitirdiği zaman "Bana hakkımı ver" dedi. Ben de ona ölçeği verdim. Ama kabul etmedi. Sonra bu pirinci ektim ve çok mahsul elde ettim. Çobanlarıyla birlikte inekler aldım. Sonra o adam bana geldi. "Allah'tan kork, haksızlık yapma bana" dedi. Ona "Bu inekleri ve çobanlarını al" dedim. Adam "Allah'tan kork! Benimle eğlenme" dedi. "Seninle eğlenmiyorum. Bu inekleri ve çobanlarını alabilirsin" dedim. Onları alıp gitti. Allah'ım bunu senin rızan için yaptıysam kayanın kalan kısmını da önümüzden al" demiş ve Allah kayanın kalan kısmını da önlerinden almış.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Buyû' 98, 1/626
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
6. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)
Konular:
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık
Kazanç, emeğin karşılığı
Kazanç, Üretim, emeğe saygı saygı duyulmalıdır
Teşvik edilenler, İffetli olmak