Öneri Formu
Hadis Id, No:
30956, B003173
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا بِشْرٌ - هُوَ ابْنُ الْمُفَضَّلِ - حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ بُشَيْرِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ أَبِى حَثْمَةَ قَالَ انْطَلَقَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَهْلٍ وَمُحَيِّصَةُ بْنُ مَسْعُودِ بْنِ زَيْدٍ إِلَى خَيْبَرَ ، وَهْىَ يَوْمَئِذٍ صُلْحٌ ، فَتَفَرَّقَا ، فَأَتَى مُحَيِّصَةُ إِلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَهْلٍ وَهْوَ يَتَشَحَّطُ فِى دَمٍ قَتِيلاً ، فَدَفَنَهُ ثُمَّ قَدِمَ الْمَدِينَةَ ، فَانْطَلَقَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ سَهْلٍ وَمُحَيِّصَةُ وَحُوَيِّصَةُ ابْنَا مَسْعُودٍ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ، فَذَهَبَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ يَتَكَلَّمُ فَقَالَ « كَبِّرْ كَبِّرْ » . وَهْوَ أَحْدَثُ الْقَوْمِ ، فَسَكَتَ فَتَكَلَّمَا فَقَالَ « أَتَحْلِفُونَ وَتَسْتَحِقُّونَ قَاتِلَكُمْ أَوْ صَاحِبَكُمْ » . قَالُوا وَكَيْفَ نَحْلِفُ وَلَمْ نَشْهَدْ وَلَمْ نَرَ قَالَ « فَتُبْرِيكُمْ يَهُودُ بِخَمْسِينَ » . فَقَالُوا كَيْفَ نَأْخُذُ أَيْمَانَ قَوْمٍ كُفَّارٍ فَعَقَلَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْ عِنْدِهِ .
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed el-Esedî), ona Bişr b. Mufaddal, ona Yahyâ (b. Saîd el-Ensârî), ona Büşeyr b. Yesar (el-Hârisî), ona da Sehl b. Ebu Hasme (el-Ensarî) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
“Abdullah b. Sehl ve Muhayyisa b. Mesud b. Zeyd, Hayber’e gitmişlerdi. O zamanlar Hayberlilerle Müslümanlar barış halindeydiler. Bu iki kişi, Hayber’e varınca (işleri için) birbirinden ayrıldılar. Derken Muhayyisa, kanlar içerişinde can çekişmekte olan Abdullah b. Sehl’in yanına geldi. Bir cinayete kurban gitmişti. Muhayyisa, onu defnetti ve sonra da Medine’ye geldi. (Maktulün kardeşi) Abdurrahman b. Sehl ve Mesud b. Zeyd’in iki oğlu Muhayyisa ve Huveyyisa olayı anlatmak üzere hemen Hz. Peygamber’in (sav) huzuruna geldiler. Abdurrahman (b. Sehl) olayı anlatmak üzere söze başladı. Hz. Peygamber (sav); ‘Büyüğüne öncelik ver! Büyüğüne öncelik ver!’ buyurdu. Abdurrahman b. Sehl, onların yaşça en küçükleriydi. Bunun üzerine o sustu ve iki kardeş olayı anlattılar. Hz. Peygamber (sav); ‘Bu cinayetin Hayber'de Yahudiler tarafından işlendiğine dair yemine eder misiniz? Böylece maktulünüzün ya da arkadaşınızın –ravi tereddüt etmiştir- diyet hakkını elde etmiş olursunuz.’ buyurdu. Dediler ki ‘Şahit olmadığımız ve görmediğimiz halde nasıl yemin edebiliriz?’ Hz. Peygamber de (sav); ‘O halde Yahudiler, elli kez yemin ederek sizi yemin etmekten kurtarmış olurlar.’ buyurdu. Buna karşılık onlar; ‘Müslüman olmayan bir toplumun yeminine nasıl güvenebiliriz?’ diye cevap verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) onun diyetini kendisi ödedi.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cizye ve'l-Muvâdea 12, 1/832
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Sehl b. Ebu Hasme el-Ensarî (Sehl b. Abdullah b. Sâ'ide b. Adiy)
2. Ebu Keysan Büşeyr b. Yesar el-Harisî (Büşeyr b. Yesar)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Kefaret, kefaret olarak kurban kesmek
Yargı, adam öldürmek
Yargı, davalı için yemin,