Öneri Formu
Hadis Id, No:
34052, B003571
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا سَلْمُ بْنُ زَرِيرٍ سَمِعْتُ أَبَا رَجَاءٍ قَالَ حَدَّثَنَا عِمْرَانُ بْنُ حُصَيْنٍ أَنَّهُمْ كَانُوا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى مَسِيرٍ ، فَأَدْلَجُوا لَيْلَتَهُمْ حَتَّى إِذَا كَانَ وَجْهُ الصُّبْحِ عَرَّسُوا فَغَلَبَتْهُمْ أَعْيُنُهُمْ حَتَّى ارْتَفَعَتِ الشَّمْسُ ، فَكَانَ أَوَّلَ مَنِ اسْتَيْقَظَ مِنْ مَنَامِهِ أَبُو بَكْرٍ ، وَكَانَ لاَ يُوقَظُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ مَنَامِهِ حَتَّى يَسْتَيْقِظَ ، فَاسْتَيْقَظَ عُمَرُ فَقَعَدَ أَبُو بَكْرٍ عِنْدَ رَأْسِهِ فَجَعَلَ يُكَبِّرُ وَيَرْفَعُ صَوْتَهُ ، حَتَّى اسْتَيْقَظَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَنَزَلَ وَصَلَّى بِنَا الْغَدَاةَ ، فَاعْتَزَلَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ لَمْ يُصَلِّ مَعَنَا فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ « يَا فُلاَنُ مَا يَمْنَعُكَ أَنْ تُصَلِّىَ مَعَنَا » . قَالَ أَصَابَتْنِى جَنَابَةٌ . فَأَمَرَهُ أَنْ يَتَيَمَّمَ بِالصَّعِيدِ ، ثُمَّ صَلَّى وَجَعَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى رَكُوبٍ بَيْنَ يَدَيْهِ ، وَقَدْ عَطِشْنَا عَطَشًا شَدِيدًا فَبَيْنَمَا نَحْنُ نَسِيرُ إِذَا نَحْنُ بِامْرَأَةٍ سَادِلَةٍ رِجْلَيْهَا بَيْنَ مَزَادَتَيْنِ ، فَقُلْنَا لَهَا أَيْنَ الْمَاءُ فَقَالَتْ إِنَّهُ لاَ مَاءَ . فَقُلْنَا كَمْ بَيْنَ أَهْلِكِ وَبَيْنَ الْمَاءِ قَالَتْ يَوْمٌ وَلَيْلَةٌ . فَقُلْنَا انْطَلِقِى إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَتْ وَمَا رَسُولُ اللَّهِ فَلَمْ نُمَلِّكْهَا مِنْ أَمْرِهَا حَتَّى اسْتَقْبَلْنَا بِهَا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم ، فَحَدَّثَتْهُ بِمِثْلِ الَّذِى حَدَّثَتْنَا غَيْرَ أَنَّهَا حَدَّثَتْهُ أَنَّهَا مُؤْتِمَةٌ ، فَأَمَرَ بِمَزَادَتَيْهَا فَمَسَحَ فِى الْعَزْلاَوَيْنِ ، فَشَرِبْنَا عِطَاشًا أَرْبَعِينَ رَجُلاً حَتَّى رَوِينَا ، فَمَلأْنَا كُلَّ قِرْبَةٍ مَعَنَا وَإِدَاوَةٍ ، غَيْرَ أَنَّهُ لَمْ نَسْقِ بَعِيرًا وَهْىَ تَكَادُ تَنِضُّ مِنَ الْمِلْءِ ثُمَّ قَالَ « هَاتُوا مَا عِنْدَكُمْ » . فَجُمِعَ لَهَا مِنَ الْكِسَرِ وَالتَّمْرِ ، حَتَّى أَتَتْ أَهْلَهَا قَالَتْ لَقِيتُ أَسْحَرَ النَّاسِ ، أَوْ هُوَ نَبِىٌّ كَمَا زَعَمُوا ، فَهَدَى اللَّهُ ذَاكَ الصِّرْمَ بِتِلْكَ الْمَرْأَةِ فَأَسْلَمَتْ وَأَسْلَمُوا .
Tercemesi:
Bize Ebû el-Velîd, ona Selm b. Zübeyr, ona Ebû Recâ, ona da İmrân b. Hüseyn şöyle rivayet etmiştir: Onlar, Nebî (sav) ile beraber bir seferde idiler, gece boyunca yol aldılar nihayet sabaha karşı gece molası verdiler de (uykusuz ve yorgunluktan) gözlerine hakim olamayıp güneş yükselinceye kadar uykuda kaldılar. ilk uyanan Ebû Bekir idi. Rasulullah (sav) kendisi uyanana dek uyandırılmazdı. Ömer de uyandı. Ebû Bekir Rasulullah’ın (sav) başının yanında oturdu ve Nebî (sav) uyanana kadar tekbir getirip sesini yükseltmeye başladı. (Tekrar yola koyulup) konakladı(lar) ve bize sabah namazını kıldırdı. Bu arada birisi, bizimle beraber namaz kılmayıp cemaatten ayrılmıştı. Rasulullah (sav) namazı bitirdiğinde “Ey filanca! Seni bizimle beraber namaz kılmaya engel olan şey nedir?” buyurdu. Adam cünüp olmuşum, dedi. Rasulullah (sav) ona toprakla teyemmüm etmesini emretti. Sonra (abdest alıp) namaz kıldı. (Su bulmamız için) yanındaki süvarinin içeresinde beni yola çıkardı. (Zira) çok susamıştık. Yürüdüğümüz sırada devesi üzerinde iki büyük kırba arasında ayaklarını sarkıtmış bir kadınla karşılaştık. Kadına, su nerede? dedik. Kadın (burada) su yok, dedi. (Peki) ailen ile suyun arasında ne kadar mesafe var? dedik. Bir gün ve bir gecelik yol, dedi. Haydi yürü! Rasulullah’a (sav), dedik. Kadın, Rasulullah (sav) da kim? dedi. Biz kadının işinden hiçbir şeye sahip olmadık nihayet onu Nebî’nin (sav) huzuruna getirdik. Kadın, Nebî’ye (sav) yetim çocukların sahibi olduğunu söylemesi dışında bize söylediklerinin benzerini söyledi. Rasulullah (sav) kırbaların (indirilmesini) emretti ve kırbaların aşağı tarafındaki iki ağzını mesh etti. Biz çok susamış kırk kişi kanıncaya kadar su içtik, yanımızdaki kırbaların ve kapların hepsini de doldurduk. Ancak hiçbir deveye su vermedik. Kırba ise neredeyse doluluktan su sızdıracaktı. Daha sonra Rasulullah (sav) yanınızdakileri getirin, buyurdu. Kadın için bir kısım (yiyecek) kırıntısı ve hurmadan bir miktar toplandı. Sonunda kadın ailesinin yanına vardı ve “Ben insanların en sihirbazı ile karşılaştım veya bu kimse iddia edildiği gibi Nebî’dir” dedi. Allah bu kadın sayesinde, o topluluğa hidayet nasip etti. Böylece kadın da kabilesi de Müslüman oldu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıb 25, 1/917
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Ebu Racâ İmran b. Milhân el-Utâridî (İmrân b. Teym)
3. Ebu Yunus Selm b. Zerîr el-Utaridi (Selm b. Zerîr)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Bereket, yiyecek ve içeceklerin bereketlenmesi
Mucize,
Namaz, sabah namazı
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Teyemmüm, cünüplükten dolayı