Giriş

Bize Abdullah b. Recâ, ona İsrâil, ona Ebu İshak, ona da Berâ şöyle demiştir:

Ebu Bekir (ra), Âzib'den on üç dirhem karşılığında bir semer satın aldı. Ardından Ebu Bekir, Âzib'e “Berâ'ya emret de semeri bana getirsin” de­di. Âzib “hayır, ancak sen Rasulullah (sav) ile beraber Mek­ke'den Medine'ye doğru yola çıktığınız zaman, müşrikler sizi ararken nasıl yaptığınızı bize anlatırsan, olur” dedi. Ebu Bekir şöyle dedi: Mekke'den hareket ettik. Bütün gecemizi ve gündüzümüzü hareket halinde uyanık geçirdik, ya da yürüdük. Nihayet sıcak vakte girdik. Güneş gündü­zün yarısına gelip dikildi. Ben, kendisine sığınıp barınabileceğimiz bir gölge görebilir miyim diye etrafa bir göz attım. Büyük bir kaya gör­düm. O'nun yanına geldim ve onun kalan gölgesine baktım. Oradan bir yeri düzelttim ve orayı Peygamber (sav) için döşeyip “ey Allah'ın Rasulü, yat uzan” dedim. Peygamber (sav) uzandı. Ardından etrafıma bakmak üzere, peşimizdekilerden herhangi bir kimse görür müyüm, diye gittim. Derken koyunlarını, bulunduğumuz kayaya doğru sürüp getirmekte olan bir koyun çobanı ile karşılaştım. O da bizim gibi o kayanın gölgesinden fayda­lanmak istiyordu. Ona “delikanlı, sen kimin çobanısın ey?” diye sordum. Kureyş'ten tanıdığım bir adamın ismini söyledi. Sonra “senin sütü sağılacak koyunun var mı?” dedim. O “evet var” dedi. Ben “bize süt sağar mısın?” dedim. “evet sağarım” dedi. Benim talebim üzerine sürüsünden bir koyunu tuttu. Sonra ona, koyunun memesini tozlardan silkelemesini, sonra da ona ellerini silkeleyip temizlemesini emrettim. Avuçlarından biri­ni diğerine şöylece vurup silkeledi. Çoban benim için biraz süt sağdı. Ben Rasulullah (sav) için ağzında bir bez parçası olan deriden bir su kabı yapmıştım. Süt serinlesin diye üzerine bi­raz su döktüm, ardından Peygamber'in yanına götürdüm ve kendisini uyanmış buldum. O'na “iç ey Allah'ın Rasulü” dedim. Rasulullah (sav), ben razı olana kadar içti, sonra “hareket etme vakti gelmiştir ey Allah'ın Rasulü” dedim. O "evet" dedi ve hareket ettik. Kureyşliler bizi arıyorlardı. Süvari olan Surâka b. Mâlik b. Cu'şum'dan başka hiçbir kimse bize yetişemedi. Ben “peşimizdeki bize yetişti, ey Allah'ın Rasulü” dedim. O da "tasalanma, Allah bizimle beraberdir" buyurdu.


    Öneri Formu
34540 B003652 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 2